Çok kolay oldu. Sonra adamlara ne olduğunu öğrendim ve.. | Open Subtitles | كان الأمر سهلاً جداً ثم سمعت ما حدث لهؤلاء الشبان |
Sana karşı mesafe koymak bizim için ne kadar zor oldu biliyormusun? | Open Subtitles | هل تعرف كم كان الأمر صعباً بالنسبة لنا عندما أبتعدت عن الشركه؟ |
Donaldson Çok iyiydi. Karşılığında ona kocaman sarıldı ve her şey iyi gitti. | TED | وكان سام لطيفا و أعطاها عناقا كبيرا في المقابل، لقد كان الأمر رائعا. |
Eğer sana kalsaydı, o kabloyu tutmuş... iç çamaşırına kadar tutuşmuş ve... elektrikli olduğunu daha düşünemeden dilin pişmişti bile. | Open Subtitles | لو كان الأمر يرجع إليك لكنت أمسكت ذلك السلك ووضعته على جسمك وحرقت لسانك قبل أن تفكر في أنه مكهرب |
Güneşi örten sağanak yağmurdan Çok daha fazla bir şeydi. | Open Subtitles | كان الأمر أكثر من مجرد مرور بعض السحاب عبر الشمس |
Arada bir gerçek dünyada yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | سواء كان الأمر الآن أو لاحقاً، فأنا أريده أن يكون طبيعياً فحسب |
- Esas yangın geçti ama en ufak bir şey tekrar alevlendirecektir. | Open Subtitles | ربما كان الأمر من الماضى لكن شىء صغير قد يشعل الأمر مجدداً |
Babası bir süredir yoktu, ve bu durum onun için zor oldu. | Open Subtitles | والدها غادر منذ مدة و لقد كان الأمر صعبا عليها و اعتقد |
Belki Çok erken oldu, bunca zamandan sonra olsa bile. | Open Subtitles | ربما كان الأمر مبكراً، حتى بعد كل هذا الوقت سوياً |
Çok kolay oldu. Sonra adamlara ne olduğunu öğrendim ve.. | Open Subtitles | كان الأمر سهلاً جداً ثم سمعت ما حدث لهؤلاء الشبان |
Bak her şey Çok eğlenceliydi ama tesisatın tamirini kaçırdım. | Open Subtitles | انظري.. لقد كان الأمر مسلياً حقاً ولكني أتفتقد الإدراك المنزلي |
Bu harika bir şeydi ve bununla ilgili en önemli şey, beyinleri nasıl elde edebileceğimizi değiştirmede çalışmış olması. | TED | لذا كان الأمر رائعًا وأفضل ما فيه أننا عملنا على تغير طريقة حصولنا على الأدمغة. |
Ben de şunu merak ettim: Tek çocuk politikası altında yaşayan insanlar için nasıl bir şeydi? | TED | فتساءلت كيف كان الأمر بالنسبة لمن عاش في ظل قانون عائلة بطفل واحد |
Ben yoğurt adamla yaşarken, her şey basit ve güzeldi. | Open Subtitles | عندما كنت أعيش مع فتى الزبادي، كان الأمر بسيطا وجميلا |
Ama varsa, bu konuda bir şey yapmak görevimiz değil midir? | Open Subtitles | واذا كان الأمر كذلك,أليس من واجبنا أن نفعل شيئا بخصوص ذلك؟ |
Sonra dişi baya yakınımızdan hızla geçti sonra hepsi üzerime doğru gelmeye başladı bu trafiğin ortasında kalmak gibi bir şey. | Open Subtitles | بعدها جاءت الأنثى أولاً، وبهدوء. ثم بدأ جميعهم يغوصون نحوي، كان الأمر بمثابة مواجهة مسير حركة السير. |
Ne olursa olsun, sizin şu Cani olduğunuzda ısrar eden bir muhbirimiz var. | Open Subtitles | كن بطبيعتك أياً كان الأمر . لدينا مرشد يُصر بأنك مرتكب جرائم الخنق |
Ve senin vurma seslerin sanki bir ağaç düşüyor gibiydi. | Open Subtitles | و أذكر صوت ضربك للسمكة كان الأمر مثل تقطيع شجرة |
Mümkündü, bazı nedenlerden dolayı da vardı, bir yerde kullanılabilirdi, elma toplamak kadar kolaydı. | TED | لقد كان ممكنًا، لعدة أسباب، كان الأمر ميسرًا له، ومتوفرا في لحظة معينة من الزمن، لقد كان سهلًا أن يلتقط تفاحة. |
Ve elbette, kullandıkları ses tonu oldukça korkutucuydu, içten içe titriyordum. | TED | وبطبيعة الحال، مع حدة الصوت التي كانوا يتحدثون بها، كان الأمر مخيفا جدا، كنت حقاً أرتعدُ من الخوف، |