Bu birçok insanın gösterdiği tipik bir sonuçtur, ve bunun farklı türleri vardır. | TED | وهذه نتيجة طبيعية ظهرت عند كثير من الناس وهناك عدة أشكال مختلفة لها |
Fakat birçok çağdaş sanat gibi, birçok insan da küçümseyici. | TED | لكن مثل كثير من الفن المعاصر الكثير من الناس يرفضونه |
Bu harika bir plân. Şaşırdım doğrusu, çoğu kızlar genellike artık bunu yapmıyor. | Open Subtitles | تلك خطـة عظيمة ، أنا متفاجئ بأن كثير من البنات لا يعملون ذلك |
Ve bazen görsel bilgi yerine çok fazla yazılı bilgi oluyor. | TED | وأحياناً تحصل على كثير من المعلومات النصية وليس هناك معلومات مرئية. |
Kızımın ölümünden beri bunu çok sık düşünür oldum, eğer yaşasaydı... onun bir şirketi yönetmesi... çok olağandışı bir şey olurdu. | Open Subtitles | أنا في كثير من الأحيان منذ وفاة ابنتي إذا كانت قد عاشت، أنها كان يمكن أن يكون المحتمل لادارة الأعمال التجارية. |
O dans senin futbol maçlarından çok daha fazla yetenek bardındırıyor. | Open Subtitles | الأمر يتضمن كثير من المهارة. أكثر من ألعاب كرة القدم خاصتك |
Ve bunun gibi birçok 1800'lerden kalan duvar yazısı gördüm. | TED | ورأيت كثير من الجداريات من القرن التاسع عشر، مثل هذه. |
Gabrielle... birçok insan doğurmanın, bebeğin ilk özgür nefesini aldığı zaman bittiğini düşünür. | Open Subtitles | جابرييل، كثير من الناس يعتقدون أن الولادة تنتهي عندما يلتقط المولود أول أنفاسه |
birçok öğrencimiz var. Her biri de takdiri hak ediyor. | Open Subtitles | الآن الآن لدينا كثير من الطلاب وكلهم يستحقون الإحترام والتقدير |
Değilim. birçok koca, eve geldiğinde, ardında bir şeyler bırakır. | Open Subtitles | حسنا، كثير من الأزواج يتركون أغراضهم عندما يأتون إلى المنزل |
Kompütron, ofisimize kattığım birçok teknolojik cihazdan sadece bir tanesi. | Open Subtitles | أهلا، أهلا كمبيوترون واحد فقط من كثير من الأجهزة المتطورة |
birçok insan, gerçek rafları karıştırırkenki geri kafalı hissini seviyor. | Open Subtitles | كثير من الناس يحب الطريقة القديمة في البحث عبر الرفوف |
Takdirimi kazanmış durumda bulunan çoğu insan.. ..bu durumdan oldukça memnun kalmışlardır. | Open Subtitles | كثير من الناس سيقولون بأنّه أمر جيّد أن تكون بطرف المتلقي لتقديري |
Krallıkları için yapılan savaşlar, çoğu zaman çok acımasız olurdu. | Open Subtitles | القتال من أجل مملكتهم كان في كثير من الأوقات صعباً. |
çoğu insan bu kısma gelmez çünkü lanetli olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | كثير من الناس لا يأتون الى الجناح القديم لإنه مسكون |
Bunu biraz anlatır mısın? Çünkü çok fazla insanın dikkatini çekti. | TED | هل يمكنك أن تحدثينا عنه، لأنه لفت انتباه كثير من الناس؟ |
Böyle bir çok düşünce Airstream için römork üretimine geçti. | TED | كثير من هذه الأفكار وصلت إلى إنتاج مقطورات الإير ستريمر |
Pek çok şeyi düşündük, Afrika Enstitüleri ve araştırmacıları, uluslararası araştırmacılar ile yaptıkları çalışmalarda durumun böyle olmadığını gösterdi. | TED | كثير من معتقداتنا تم نفيها من خلال أبحاث جيدة قام بها باحثون و مؤسسات إفريقية بالتعاون مع مؤسسات عالمية |
sık sık toyluktan tecrübeye uzanan bir maceradaki genç bir adamdır bu. | Open Subtitles | في كثير من الأحيان لا، شاب في رحلة من البراءة إلى الخبرة. |
Anketler onların raporundan daha fazla insanın ölüme yakın deneyimlerini öneriyor. | Open Subtitles | الاستطلاعات اقترحت أن كثير من الناس التى خاضت تجربة الموت القريب |
Önce işesem olmaz mı? Cennette işemek için bolca zamanın olacak. | Open Subtitles | سوف يكون لك كثير من الوقت لتبول في الجنة |
Grant'in de söyleyecegi gibi "Bir sürü cevap, hepsi mantikli." | Open Subtitles | كم كان سيقول جرانت كثير من الاجابات , وكلهم معقولين |
çok fazla zorluk, kahramanlık ve şimdi bir o kadar büyük zafer. | Open Subtitles | كثير من المشقّة ، كثير من البطولة والآن مثل هذا المجد الساحق |
Bu beşik de diğer bütün bebek eşyaları gibi üreticisi tarafından geri çağrılmış. | Open Subtitles | على أي حال, سيتم عزل السرير مع كثير من أغراض الطفل القديمة الأخرى |