Babam vakıflardan nefret ederdi. Kendi başına yapmaya bayılırdı. | Open Subtitles | كره أبّي المؤسسات أحبّ القيام بالعمل لوحده |
Benim kız kardeşiyle çıkmamdan daha da fazla nefret ediyordu. | Open Subtitles | و أنه كره حقيقة أنني أواعد أخته أكثر من ذلك |
O da hayatı boyunca futbol topu satacak. | Open Subtitles | أه , طبعا ً أكيد أكيد سوف يكون مثـــير يا شباب , توقفوا أظنها سوف تشتى ملعب كره قدم |
Endişelendi. - Kendi oğlunun senin kızınla evlenmesi fikrinden nefret etti. - Evet. | Open Subtitles | لتعلم فقط, لقد كره فكرة زواج إبنه مـن إبنـتـك. |
Dükkanı kapatıyorum, o kadar yolu sadece bir top için mi geldiler ? | Open Subtitles | اغلقت المتجر اتوا كل الطريق لهنا من اجل كره واحده |
Annenin benden nefret ediyor olmasıyla başa çıkabilirim, ancak senin benden nefret ettiğin düşüncesine katlanamam. | Open Subtitles | يمكنني تقبّل كره أمك لي لكن لا أطيق فكرة أنك تكرهيني |
Tony başarısız bir şarkıcıydı ve herkes sesinden nefret ederdi. | Open Subtitles | توني كان مغنيا و لكن الجميع كره صوته النشاز |
Şişman insanlardan ziyadesiyle nefret ederdi ve onlara saldırmaya başlamıştı. | Open Subtitles | وكان لديه كره دفين للاشخاص السمينة ويبدأ بمشاجرتهم |
Kafiye ve ölçüden nefret ederdi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كره القَافِية و الوَزْن الشِعْرِيّ |
Kendinden nefret ediyordu, katıksızca, bağışlanmak için bile zaman yoktu. | Open Subtitles | لقد كرة نفسة جدا كره حياته الى اقصى درجة ولايوجد اى مجال للغفران |
Yasemin'i çaldığı için ondan nefret ediyordu, bu yüzden Hub'ın başı için bir ödül koydu. | Open Subtitles | لقد كره هب لانه سرق ياسمين لذلك رصد مبلغا لمن يقتل هب |
Golf topu ile masa tenisi topu aynı hızda düştüğü zaman eski hayatımıza geri döneriz. | Open Subtitles | عندما تقذف كرة كرة غولف مع كره تنس بنفس السرعه |
Ve sana yemin ederim, hiç kimse bir ışık topu içinde geri dönmedi. | Open Subtitles | واستطيع ان أعدك انه لم يعد احد في كره من الضوء |
Ailesi nefret etti. Bir sürü sıkıntı. | Open Subtitles | و قد كره والدها الأمر و حصلت الكثير من الدراما |
Ona bütün sinirini alıp, çevirip çevirip büyük bir top yapmasını ve... tekmeleyip aya göndermemi. | Open Subtitles | ..ان يأخذ الغضب ويلفه على شكل كره كبيره و يأخذ هذه الكره .. و |
Dünyaya gelmiş olması gerçeğinden nefret ediyor olabilir ya da hayatında doğumla ilgili travmatik bir değişiklik gerçekleşmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون كره حقيقة أنه ولد او قد يكون مر بحدث صادم مغير للحياة مرتبط بالولادة |
Aşk nasıl bu kadar çabuk nefrete dönüşebilir. | Open Subtitles | ما أسرع تحول الحب الى كره ما أسرع تحول الحب الى كره ما أسرع تحول الحب الى كره |
Beden eğitimi mükemmel. Duyduğuma göre iyi futbol oynuyormuşsun. | Open Subtitles | التدريب الفيزيائى ممتاز سمعت أنك لاعب كره ماهر |
Pişmanlık doluyum ve kendimden nefret ediyorum, ama sen, sen çok cesursun. | Open Subtitles | انا مليء بالندم و كره الذات لكن انت.. انت جدا جريئة |
Üçüncünün yanlarını hayata geçirmek çok zor çünkü genelde kendinden nefreti, inkar etmeyi ve dinsel politikayı doğurur. | Open Subtitles | انه من الصعب ان تحافظ على اسلوب حياة التوانك لأن هذا يقود الى كره النفس والإنكار خصوصاً بين الدينيين أو السياسيين |
Bütün dünyada Anti-Amerikalılık alıp yürümüşken insanlar bu kovboydan nefret etmeye bayılacaklar. | Open Subtitles | مع كراهية المصطلحات الأمريكية المنتشرة في الكرة الأرضية سيحب الناس كره راعي البقر هذا |
Bir gün eve gelip balık kokusundan nefret ettiğini ve salon dansı hocası olacağını söyledi. | Open Subtitles | فقد جاء يوما الى المنزل وقال انه قد كره رائحة السمك وقرر انه سيقوم بتدريس الرقص في الصالات |
Unutun bunu. Bekar evimden basketbol biletleri için vaz geçmeyeceğim. | Open Subtitles | انسيا الامر,لن اتخلي عن شقه عزوبتي مقابل مقاعد كره سله |
Grinch Noel'den nefret eder, Noel tatilini hiç sevmezmiş. | Open Subtitles | لقد كره الجرينش عيد الميلاد بالأحرى موسم العيد كله |
Birgün olduğun şeyden nefret etmeyi bırakmak zorundasın. | Open Subtitles | أحد تلك الأيام, ستتوقف عن كره ما أنت عليه |