Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, | TED | كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها. |
Derinde bir yerlerde çok kötü bir şey yaptığımı biliyordum, | TED | في أعماقي، كنت أعلم أنّني اقترفت شيئًا خاطئًا لا يغتفر. |
- Squints! - Tabi ki, oraya geldiğimde neler olacağını bilseydim, | Open Subtitles | بالطبع, لو كنت أعلم ما سيحدث لى عندما جئت الى هنا |
Beni bir adli tıp antropoloji seminerinden çıkardığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كنت أعلم أنك سحبني بعيدا من ندوة الطب الشرعي، أليس كذلك؟ |
Bir şey yapmadığımı Biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. | Open Subtitles | حتى لو كنت أعلم أنني لم أفعل شيئأً خاطئاً. هناك أزمة عالمية |
Daha en başından sizin ne hoş bir bayan olduğunuzu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك لست متزمتة كما قالو عنك . كلا ليس تماما |
Ekibimin yaptığı işin etkili olduğunu bilsem de tepkilerin eşit derecede güçlü olmasını beklemiyordum. | TED | وبينما كنت أعلم أن الجهد الذي قام به فريقي كان جبارًا، لم أكن أتوقع أن يكون رد الفعل بنفس القدر من القوة. |
Neler çevirdiğinin farkındaydım ve başından beri her şey kontrolüm altındaydı. | Open Subtitles | أنا كنت أعلم جيداً ما الذى يدور ودوماًكانالأمر.. تحت السيطرة وبدقة |
felç geçirdiğini biliyordum ama bu aşağı yukarı 10 yıl önce olmuştu. | TED | كنت أعلم أنها أُصيبت من قبل بجلطة، منذ ما يقارب ال10 سنوات. |
Oğlan olacağını biliyordum, ...bazen bir kız olacağını söylemiş olsam bile. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه صبي، حتى ولو قلت أحيانا أنه سيكون بنت |
Uzun süre önce onunla tanışmanı istedim, ama biliyordum ki bunu kaldıramazsın. | Open Subtitles | حاولت أن أعرفك بها منذ فترة، ولكني كنت أعلم أنك لن توافق |
Böyle bir şeyi yapmanın delilik olduğunu biliyordum ama çok çaresizdim. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه من الجنون تجربة هذه الأشياء، ولكني كنت بائساً |
Eğer beni bu kadar istediğini bilseydim, yakalamana daha çabuk izin verebilirdim. | Open Subtitles | لو كنت أعلم, كم تريدينى بشدة هكذا لكنت جعلتلك تمسكين بى مبكراً |
Oh, onu pompaladığını bilseydim, bir hafta önce adadan kaçardım. | Open Subtitles | هو أباكِ ؟ ؟ لو كنت أعلم بأنك كنت تصاحبها |
Bu sözü derken Amerika'ya gelip Vanishing Point Challenger'ı ile Gemi Direği'ni oynama fırsatım olduğunu bilseydim bir "Halbuki" de eklerdim. | Open Subtitles | و لو كنت أعلم أنني سآتي هنا و سيكون لدي الفرصة للقيام بهذا بسيارة نقطة الإختفاء كنت سأضيف كلمة مع ذلك |
Artık onu unutman gerektiğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كنت أعلم أنك في حاجة للحصول على أمي ، أليس كذلك؟ |
Bu suça karışmamış olsaydın böyle bir anlaşma yapmayacağımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم جيداً أني ما كنت لأقبل هذا الإتفاق لو كنت أعلم أنك متورط في هذه الجريمة |
Sanırım, olabileceğimden daha iyi olmama yardımcı olan, bazı şeyler var. Olmam gereken olamadığımı Biliyorum. | TED | هنالك بعض الأشياء ساعدتني, اعتقد, جعلتني افضل مما كنت. أعلم انني لست ما ينبغي ان اكون عليه, |
Devam edin. Eve onun işlediği bir yeşil çorapla geldiğinde bunu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم حين عاد اٍلى المنزل بزوجين من الجوارب صنعتهم له مسز فرينتش |
Bununla kalacağını bilsem hiç gerilmezdim bile. | Open Subtitles | لو كنت أعلم إن كل هذا سيحدث ما كنت حتى لأكون عصبية |
İşleri batırmamak adına çok çok zor kararlar verdim ve bu kararları verirken bir çeşit risk aldığımın farkındaydım. | Open Subtitles | لقد اتخذت بعض القرارات الصعبة جداً جداً حتى أتجنب هذا كنت أعلم باتخاذي لتلك القرارات أنني سأعرض نفسي للخطر |
Yapabileceğimi bilirdim hep onlara asla söylemedim. | Open Subtitles | كنت أعلم دائماً أنني أستطيع لم أخبرهم أبداً |
Düşmanlarım hakkında çok az şey bildiğim dönemde ölüm listemin ilk sırasında bulunan O-Ren Ishii, bulması en kolay olanıydı. | Open Subtitles | فى هذا الوقت و بينما كنت أعلم القليل عن أعدائى أول اسم على قائمة الموت أوران ايشى كانت الأسهل لأجدها |