Yalnız bir baba olarak fazla sosyal hayatın yoktur herhalde. | Open Subtitles | يجب أن يكون من الصعب، وجود الحياة الاجتماعية كوالد واحد. |
Sadece bir kağıt imzaladım. baba olarak hiçbir hakkım yok. | Open Subtitles | أنا فقط وقعت على ورقة ليست لدي حقوق كوالد |
bir ebeveyn olarak.. her şeyin ötesinde bir görevin var.. | Open Subtitles | لديك واجب واحد كوالد هو أهم من كل الواجبات الأخرى |
Bunun için Tanrıya şükürler olsun çünkü eğer benim gibi olsaydın sana babalık yapamayacaktım. | Open Subtitles | وشكراً لله على هذا لانني فشلت ان اكون كوالد لك فلا تنتهي معي كما فعلت انا معك |
Kötü bir babaya benzemiyor, bence oğlunu seviyor. | Open Subtitles | لا يبدو كوالد سيء إنه يحب الفتى كثيراً |
Harika bir baba gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو كوالد رائع |
Senin baba figürü olmamın tehlikeli olabileceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني أن وجودك كوالد يمكنه أن يشكل خطراً. |
babası olarak, onu nasıl büyüteceğini düşünmelisin. | Open Subtitles | فكر فيما يمكنك أن تفعل لتربيته جيداً كوالد |
Baba-oğul olarak ikili oyunlar oynayabiliriz. | Open Subtitles | تخيل ما يمكننا فعله اذا اردنا مصاحبة الفتيات كوالد و ابنه معا |
Hep çalışıyordum. Bir baba olarak seni hayal kırıklığına uğratmamak için o kadar uğraştım ki yaptığım tam da bu oldu maalesef. | Open Subtitles | أعمل دائماً، كنت خائفاً والآن خذلتك كوالد |
Baban seni bir baba olarak terbiye etmedi ve bunu geç anladı. | Open Subtitles | والدك لم ينجبك كوالد منذ الوقت الذي ولدت فيه والمشكلة مع هذا انه والدك فهم كون الشخص |
Sana bir baba olarak söylemem ve yapmam gereken bir sürü şey vardır. | Open Subtitles | هناك العديد من الاشياء... التى يجب على أن أفعلها. أعنى.كوالد. |
Oğlunun güvenliğinden endişe duyan bir baba olarak buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا كوالد قلق على سلامة ابنه |
Naruto, şimdiye dek bir baba olarak hiçbir şey yapamadım fakat büyük bir hediyem olacak sana! | Open Subtitles | أنا لم أستطع فعل ... أي شئ إليك كوالد سأعوضك هن ذلك بأن أجلب إليك هدية ضخمة |
Burada vatandaş olarak, erkek olarak, baba olarak bulunuyorum... | Open Subtitles | أنا هنا كمواطن عادي كرجل كوالد |
Elbette ki, bunu yalnızca çocuklarını buraya göndermek isteyen endişeli bir ebeveyn olarak yapardım. | Open Subtitles | أن العديد من معلميكِ لديهم, قضايا بالتأكيد, كنت أتحرّى فقط كوالد معني يفكّر بإرسال أبنائه إلى هنا |
İlgili bir ebeveyn olarak, son durum değerlendirmenizin ne kadar zaman geçti? | Open Subtitles | كوالد مهتم ، كنت آتسأل متى كان آخر تقيم لأدائك ؟ |
O zaman bir ebeveyn olarak olumlu olmadığını düşündüğünüz bir şeyin aslında olduğunu görürsünüz. | Open Subtitles | ثم لاحظت أن الأمر إيجابي هكذا تبدأ بالتفكير كوالد في كثير من الأشياء التي لم تعلم أنها ستكون إيجابية |
Tahminimce ona pek babalık yapamadın. | Open Subtitles | أنا أخمن انك لم تكن كثيرا كوالد |
Marshall eğlenceli olur diye düşünmüştü ama Lily bunu daha çok babalık provası olarak görüyordu. Selam. | Open Subtitles | لقد اعتقد انه سيكون ممتع ، ولكن ليلي) كان تنظر له كتمرين له كوالد) |
Anlıyorum, bir babaya benzemek istiyorsunuz. | Open Subtitles | فهمت. أنت تريد أن تبدو كوالد |
- baba gibi düşünüyorsun da ondan. | Open Subtitles | . ها لأنّك تفكر كوالد |
Senin baba figürü olmamın tehlikeli olabileceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني أن وجودك كوالد يمكنه أن يشكل خطراً. |
Garcia, Tobias'ın babası olarak sisteme giriş yapmanı istiyorum. Bu sistem 3 ay önce kurulmuş. | Open Subtitles | غارسيا, اريدك ان تدخلي للنظام كوالد توباياس |
Baba-oğul olarak ikili oyunlar oynayabiliriz. | Open Subtitles | تخيل ما يمكننا فعله اذا اردنا مصاحبة الفتيات كوالد و ابنه معا |