"لأخبر" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemeye
        
    • söylemek için
        
    • söyleyeceğim
        
    • anlatmam
        
    • söyleyeyim
        
    • söylemem
        
    • anlatmak
        
    • anlatmanın
        
    • söyleyecek
        
    • söylemezdim
        
    Bir şeye açıklık getireceğim: Buraya ne yemeniz gerektiğini söylemeye gelmedim. TED سأتخلص من أمرٍ ما عن كاهلي: أنا لست هنا لأخبر أي شخص ماذا يأكل.
    Anneme yatak hoplamalarının yaşamımda derin yaralar açtığını söylemeye. Open Subtitles لأخبر أمي أن هوايتها العشوائية في المعاشرة جرحتني جرح دائم طول حياتي
    Şimdi, kendime, popüler bir kızlarla tanışıp farklı bir kariyer seçmemi söylemek için geçmişe döneceğim. Open Subtitles والآن، سأعود بالزمن لأخبر نفسي أن أختار مهنة مختلفة مهنة أقابل بها امراة طاغية الأنوثة
    Hemen aşağı inip anneannene anlattığının her neyse yalan olduğunu söyleyeceğim Her neyse. Open Subtitles أنا ذاهبة للأسفل لأخبر جدتك أنيلمأخبركأيشيء.. أياً ما يكون ..
    Büyükanneme uğrayıp olanları anlatmam lazım. Open Subtitles ولكنني أريد الذهاب إلى بيتي لأخبر جدتي بما حدث
    Ben Anya'ya maymun konusunu hızlandırmasını söyleyeyim. Open Subtitles نعم , سأذهب لأخبر آنيا بآخر الأخبار عن مشكلة القرد
    Karıma saçma bir bahis yüzünden 200$ kaybettiğimi söylemem gerek. Open Subtitles سأذهب لأخبر زوجتي بأنني خسرت 200دولار على صفقة غبية
    kafasını kestim ve hikaye anlatmak için burada olmadığından memnunum. Open Subtitles أنا قطعت رأسه وأني سعيد حقاً لوقوفي هنا لأخبر بالقصة
    Abby ye uçuş saatimi değiştirdiğimi söylemeye gelmiştim de.. Open Subtitles لقد أتيت لأخبر آبي عن التغيير في موعد رحلتنا سأعود لاحقاً
    Annene senin ne kadar serseri olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت لأخبر أمكِ كم أصبحتِ مخالفة للتقاليد.
    Karısına, kıyıda striptizcilere çaktığını söylemeye gelmedim. Open Subtitles لم أتي لأخبر زوجته انه يضاجع راقصات التعري في البلدة
    Üvey babama söylemek için sabırsızlanıyorum. Yirmi yıldan beri bana gülüp duruyor. Open Subtitles لا أطيق الانتظار لأخبر حماي أنه يسخر مني طوال عشرون عام
    Kocama söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الانتظار لأخبر زوجي 153 00: 07: 12,533
    Kate'e şehirden ayrılacağımı söylemek için geldim. Open Subtitles أتيت لهنا لأخبر كايت بأنني سأغادر البلدة
    Bir saniye beyler. Şuradaki hatuna adımın Bira olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles عن إذنكم لحظة، سأذهب لأخبر تلك الفتاة أن اسمي "جعّة"
    Carlson'a çalışanlarıyla konuşmam gerektiğini söyleyeceğim. Open Subtitles سأذهب لأخبر الرئيس كارلسون انه يجب ان نتحدث مع ضباطه
    Bir saat sonra Hollywood'a gidiyoruz. Kızlara söyleyeceğim. Open Subtitles سنذهب إلى هوليوود في غضون ساعة سأذهب لأخبر باقي الفتيات
    Sana ne olduğunu dünyaya anlatmam için yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles إنّي بحاجة لمساعدتك لأخبر .العالم ما حصل لك
    kapıyı açın, bunları karıma söyleyeyim. Open Subtitles من فضلك ان تفتح البوابه لأخبر هذا الى زوجتى.
    Şimdi izin verirseniz, gay olan torunuma onu çok sevdiğimi söylemem lazım. Open Subtitles الآن اعذروني ، يجب أن أذهب لأخبر حفيدي الشاذ ، أنني ما زلت أحبه
    Kulüpteki arkadaşlara anlatmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار لأخبر الأصدقاء في النادي
    İnsanlara işsiz ve çocuksuz olduğumu anlatmanın daha kısa yolu. Open Subtitles طريقة أسرع لأخبر الناس أنّني عاطل عن العمل وليس لديّ أولاد.
    Tek sorun, bunu Nina'ya söyleyecek cesareti bulamamış olmamdı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي، أننى لم تكن عندى الجرأة لأخبر نينا
    Bana mesajla ilgili yalan söylemeseydin ben de yalan söylemezdim. Open Subtitles حسناً، لم أكن لأخبر فينيسا شيئاً لو لم تكذب بشأن تلقيك الرسالة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus