"لابدّ أن" - Traduction Arabe en Turc

    • olmalısın
        
    • zorunda
        
    • gerekir
        
    • vermiş olmalı
        
    Bana yanlış adres vermiş olmalısın. Open Subtitles العنوان الذي أعطيتني إياه لابدّ أن يكون خاطئًا.
    Devrilirken, kafanı çarpmış olmalısın. Open Subtitles لابدّ أن صفعت رأسك عندما إنزلقت إجلس
    - Bir şeyler söylemiş olmalısın. Open Subtitles لابدّ أن قلتِ لهم كلاماً معسولاً
    Bir gün bitmek zorunda. İyi bir skor elde ettin. Open Subtitles كان لابدّ أن ينتهي هذا الأمر لقد مارستَ حيلة جيدة
    Bayan Norton, bu sabah ormandan gelmek zorunda kaldım. Open Subtitles الآنسة نورتن، كان لابدّ أن أجيء خلال الغابة هذا الصباح
    Ama birilerinin beni ziyaret etmiş olması gerekir değil mi? Open Subtitles لكنّ، كي يعمل هذا لابدّ أن يزورنيّ أحد، صحيح ؟
    Ayrıca şunu da belirtmem gerekir öğleden sonraları bu devriyelerim sıcak, ağır ve yorucu geliyordu. Open Subtitles إلى جانب ذلك، لابدّ أن أقول, جولات المساء هذه كانت حارّة، مُملّة ومُتعِبة.
    Pervane dış arabirime hasar vermiş olmalı. Open Subtitles لابدّ أن المروحة قامت بتدمير جهاز التحكم
    Ama olmalısın. Open Subtitles لابدّ أن تكون المقصود من قول كلمة "لكن".
    Kalbinin derinliklerinde bunu biliyor olmalısın. Open Subtitles لابدّ أن تدركي ذلك بقلبك
    Kalbinin derinliklerinde bunu biliyor olmalısın. Open Subtitles لابدّ أن تدركي ذلك بقلبك
    Şimdi cesur olmalısın genç Robin. Open Subtitles لابدّ أن تكون شجاعاً الآن، أيها الصغير (روبن)
    - dalga geçiyor olmalısın.. Open Subtitles .. لابدّ أن هذه مزحة
    Beni göletin orada yakalamaması için uzun yoldan gelmek zorunda kaldım. Open Subtitles كان لابدّ أن أجيء منه طول الطّريق لم يستطيع أن يحصلني بتلك البركة
    9. kol ordu geri çekilmek zorunda. Yoksa büyük oranda yok olacak... 9. kol orduyu geri çekmeyeceğiz. Open Subtitles لابدّ أن يتراجع الجيش التاسع والا تعرض للدمار الكامل
    9. Ordu geri çekilmek zorunda. Yoksa büyük oranda yok olacak... 9. Open Subtitles لابدّ أن يتراجع الجيش التاسع والا تعرض للدمار الكامل
    Geçen pazar sabahı,limuzinimle şehirdışına çıkmak zorunda kaldım. Open Subtitles صباح الأحد الماضي، كان لابدّ أن آخذ ليموزيني ، وسط المدينة
    Hayır ama kızı böyle tek hamlede öldürmek için katilin kesinlikle maktulden daha uzun ve ağır olması gerekir. Open Subtitles كلاّ، لكن لقتلها بإحدى هذه الحركات السريعة، لابدّ أن يكون المُجرم طويلاً وأثقل من الضحيّة.
    Beni dinle, her şeyi kontrolün altına alman gerekir. Open Subtitles اسمعني، لابدّ أن تأخذ بزمام الأمور.
    Ben varmadan önce Mossad ona o odada eğitim vermiş olmalı. Open Subtitles لابدّ أن (الموساد) كانت تستجوبه في تلك الغرفة قبل وصولي..
    Ben varmadan önce Mossad ona o odada eğitim vermiş olmalı. Open Subtitles علبة ذهبية من سجائر (نفيسي) لابدّ أن "الموساد" كانت تلقّنه في تلك الغرفة قبل وصولي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus