"لبعضهم" - Traduction Arabe en Turc

    • birbirlerine
        
    • birbirine
        
    • birbirlerini
        
    • birbirleri
        
    • birbirleriyle
        
    • Bazıları
        
    • birbiriyle
        
    • bir araya
        
    • birbirinden
        
    İnsanların birbirlerine verdikleri değerden faydalanmak gerçekten çok kolay oluyor. Open Subtitles كم يسهل استخراج أفضل ما في الناس عندما يكترثون لبعضهم
    Belki siz dışarıda insanların neden birbirlerine sinyal gönderdiklerini açıklayabilirsiniz? Open Subtitles ربما يمكنكم تفسير، لماذا يوجد رجال يرسلون إشارات لبعضهم بالخارج
    Televizyon izlemek yerine yemek yerken birbirlerine gülümseyen insanlar var mı? Open Subtitles أليس الناس يأكلون العشاء ويبتسمون لبعضهم البعض بدلًا من مشاهدة التلفاز؟
    - Öyle. Ayrıca, Vory'lerin birbirine saygı duyması gerektiğini öğretti. Open Subtitles قال أيضاً، أن المجرمون يجب أن يُظهروا الإحترام لبعضهم البعض
    Bu millet bütün gece birbirlerini sevmekten başka birşey yapmayacak. Open Subtitles جميعهم لن يفعلوا شيئاً عدا التودد لبعضهم البعض طوال اليل
    Eğer insanoğlu hırsını bir yana bırakıp... birbirleri ile konuşursa... Open Subtitles أو يتحدثوا لبعضهم البعض فوق كل شئ آخر ، الحديث
    Casuslar dünyanın her yerinde birbirleriyle radyo aracılığıyla iletişim kurar. Open Subtitles الراديو هو كيف نتحدث، كيف يتحدث الجواسيس لبعضهم البعض حول العالم.
    Tanrım birkaç arkadaş korusun Ne ... birbirlerine olan kardeşçe sevgi ifade edemez! Open Subtitles ماذا صديقين مثلا لا يستطيعوا التعبير عن حبهم الاخوى لبعضهم احبك يا رجل
    Çünkü avukatlar avukatlara bir şey anlatmaz ama sekreterler birbirlerine anlatır. Open Subtitles بسبب المحامين لا يتحدثون إلى المحامين الآخرين ولكن سكرتيريات يتحدثون لبعضهم
    Tüm bu olayın şiirselliğine inanamıyordum - kendi adalarında olan tüm bu ruhlar, birbirlerine şişe içinde elektronik mesaj gönderiyor. TED لم اصدق شاعرية كل هذا هذه الارواح كل منها في جزيرته المعزولة يرسلون رسائل الكترونية في زجاجات لبعضهم
    Bu iki yollu bir hikaye. İsrailli ve İranlı'nın birbirlerine gönderdiği mesaj aynı . TED انها قصة ذات اتجاهين. اسرائليين وإيرانيين يرسلون نفس الرسالة لبعضهم البعض.
    Hiçbir şeyi boşvermeyen ve birbirlerine şikayet etme fırsatı veren. TED هم أولئك الأزواج الذين لا يدعون الأمور تمر دون ملاحظتها ويسمحون لبعضهم البعض بالشكوى بخصوصها.
    İkinci olarak, başarılı gruplar birbirlerine hemen hemen eşit zaman verdi, böylece tek bir ses baskın olmadı, aynı zamanda kaytaran da yoktu. TED ثانياً، المجموعات الناجحة أعطوا وقت متساوِ بحدية لبعضهم البعض. كي لا يهيمن صوت واحد، و لكن لم يوجد أي رُكٌاب.
    Neden bazı aşıklar hayatları boyunca birbirlerine bağımlı kalıyorlar? TED لماذا يظل بعض الأحباء مدمنين لبعضهم البعض طوال حياتهم؟
    Kötü şeylerden fazlasını görüyor ve birbirine ihtiyaç duyan insanları bir araya getiriyor. Open Subtitles انّه يرى من خلال الكره و لديه موهبه بتجميع الناس الذين يحتاجون لبعضهم
    Şu birbirine bakanlar daha da komikti. Open Subtitles كانوا ينظرون لبعضهم البعض كنوع من التسلية
    Oysa sizin aşkı öven şiirlerinizde, iki insan birbirine tamamen bağlanıp birlikte, aşk dolu ve samimi bir hayat yaşama hevesindedirler. Open Subtitles ترانيمك عن الحب تصف حال شخصين مكرسين تمامًا لبعضهم البعض في حياة حميمية ومتدفقة بالحب معًا في دفء وحنان تام
    Anne babaların birbirlerini kötüledikleri toplantılardan haritalar ve dakikalar vardı. TED كانت هناك خرائط و محاضر من اجتماعات .. حيث كان الآباء يوجهون الإهانات لبعضهم البعض.
    Kiliseye giderlerden kastım, birbirleri için birçok şeyi herhangi bir karşılıksız yaparlar. TED يذهبون إلى الكنيسة، وأقصد بذلك، فإنهم يقومون بالكثير من الاشياء بدون مقابل لبعضهم البعض.
    Başkalarıyla konuşuyorlar ama asla birbirleriyle konuşmuyorlar. Open Subtitles إنهم يلجأون لأي شخصٍ ولا لبعضهم البعض أبداً
    Yani Bazıları öyle sanar ama gerçekten tuhaf bişey olabilir bence Open Subtitles أعني بالنسبة لبعضهم هو كذلك إنه مثل وضع اليد على شحم الخنزير عندما تاخذه , يكن لين ومذاقه طيب
    Hepsi birbiriyle yarışarak, çarpışarak ve çapraz geçerek dişinin arkasında avantajlı bir yer kapmaya çalışıyorlar. Open Subtitles كانوا يتنافسون ويكيلون اللكمات لبعضهم حيث يُحاولون نيل موقع الطليعة خلف الأنثى.
    O zaman babamın büstü kırılmaz o oyuncak bebekler de cezaya kalıp bir araya gelmez ve krallığımda anarşi yaratamazdı. Open Subtitles ولم يكن تمثال ابي مكسورا الأن ولم يحتجزو تلك السخيفات معا ويعودو لبعضهم لقد خلقت حالة من الفوضى في مملكتي
    Yani? Bütün çıkanların birbirinden etkilendiğini mi sanıyorsun? Gerçekçi ol. Open Subtitles وإن يكن، أتعتقدين أن كل شخصين يخرجان معاً يكونان منجذبين لبعضهم البعض، كوني واقعية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus