"لقد سمع" - Traduction Arabe en Turc

    • duymuş
        
    • duydu
        
    • duymuşlar
        
    Evet, Wan Chai'de çalışan Rus hemşirelerle ilgili bir şey duymuş. Open Subtitles نعم, لقد سمع إشاعة من بعض الممرضات الروس العاملات في وان..
    İdam sırasında haydutların aralarında konuştuğunu duymuş. Open Subtitles لقد سمع قطاع الطرق يتحدثون بينما كانوا ينتظرون إطلاق النار
    Yazılarının ürkütücü ve depresif olduğunu duymuş. Seninle tanışmak için can atıyor. Open Subtitles لقد سمع أن كتاباتك مرضية و محبطة إنه يتوق لمقابلتك
    Gardiyanlardan, annemin geleceğini duydu. Open Subtitles لقد سمع الحارس يقول بأن أمي ستحضر لرؤيتي
    Yasemin'in başka birine aşık olduğunu duydu, o zaman babasını tehdit etti, ve Yasemin'i alıp krallığına götürdü ve onu haremine kapattı. Open Subtitles لقد سمع أن ياسمين تحب غيره لذا فقد هدد والداها وأخذ يا سمين الى مملكته
    Komşuları, 22:00 civarı silah sesi duymuşlar. Open Subtitles لقد سمع الجيران طلق نارى حوالى الساعة العاشرة
    Bir sürü hikaye duymuş. Bizi indirip açıkta demir atacakmış. Open Subtitles لقد سمع قصصا كثيرة سيتركنا هنا و يرسى المركب بعيدا عن الشاطئ
    Komşular, 5 gün önce evlerinden silah sesi geldiğini duymuş. Open Subtitles حسناً، لقد سمع الجيران طلقة نارية صادرة من شقتهم منذ خمسة أيام
    - Yangını duymuş ve yardıma gelmiş. Open Subtitles نعم ، لقد سمع فقط عن الحريق و جاء للمساعدة نحن أصدقاء
    Sör Walter'ın kızının bir arkadaşı ile evlenme olasılığı hakkında Londra'da dedikodular duymuş. Open Subtitles لقد سمع إشاعات في لندن أن السير اليوت قد يتزوج رفيقة ابنته
    Babamın beni bin altına sattığını duymuş. Open Subtitles لقد سمع بأن أبي قد باعني لألف قطعةٍ ذهبية
    Sizin hakkınızda çok şeyler duymuş, Prenses Mary. Open Subtitles لقد سمع الكثير من الامور عنك ، أيتها الأميرة ماري الكثير من الأمور الجيدة
    Senin asistanından duymuş. Open Subtitles لقد سمع بالأمر من قبل السكرتيرة الخاصة بكِ
    Shilla kralı Jinpyoung'un üçüncü kızı Prenses Sunhwa'nın güzelliğini duymuş. Open Subtitles لقد سمع عن جمال الأميرة سينهوا الأبنة الثالثة لملك شيلا جين بيونج
    Hayır, hemşirelerin hastamın az vaktinin kaldığı hakkındaki konuşmalarını duymuş. Open Subtitles لا لقد سمع الممرضات يتحدثن عنها ان وقتها محدود
    General bu başarınızı duydu ve siz ikinize Ulusal Simyacı testine katılmak için özel izin verdi. Open Subtitles ,لقد سمع الجنيرال عن مساهماتك و لقد منحك هو شخصيا الحق بدخول اختبار الكيمياء الدوليه
    Patlamayı duydu ve yakınına havan mermisi düşümüş gibi tepki verdi. Open Subtitles لقد سمع الانفجار وتفاعل معه كقنبلة مورتار انفجرت بالقرب منه
    Kral duvalarını duydu. Karın ve çocuklarına bir davetiye yolladı. Open Subtitles لقد سمع الملك صلاتك وأرسل دعوة لزوجتك وأطفالك
    Kral cinayetleri duydu ve Bathory'nin büyücülük yaptığından şüpheleniyor. Open Subtitles لقد سمع الملك بالجرائم وشك بأن باثوري تمارس الشعوذة
    Ekselansları, Majesteleri rahatsızlığınızı duydu ve sizi ziyaret etmek istediğini iletti. Open Subtitles سموك لقد سمع صاحب الجلالة عن وعكتك وطلبت في رؤيتك
    Komşuları, 22:00 civarı silah sesi duymuşlar. Open Subtitles لقد سمع الجيران طلق نارى حوالى الساعة العاشرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus