"لكان" - Traduction Arabe en Turc

    • olurdu
        
    • olsaydı
        
    • olsa
        
    • olacaktı
        
    • olabilirdi
        
    • olsaydım
        
    • olur
        
    • Eğer
        
    • beni
        
    • çoktan
        
    • olmazdı
        
    • olsaydın
        
    • onu
        
    • bunu
        
    • olmasaydı
        
    Tüm olay bundan ibaret bile olsa yeterince ilginç birşey olurdu. TED وإن كان ذلك كل ما يتعلق بالأمر، لكان الأمر مثيرا للإهتمام.
    Burada olduğunuz için mutluyum, aksi hâlde biraz tuhaf olurdu. TED أنا سعيد بوجودكم هنا؛ وإلا لكان الأمر غريبًا بعض الشيء.
    Bu durumun üstesinden gelmiş olsaydı, kariyeri için harikalar yaratmış olacaktı. Open Subtitles كان الظرف: إن هو أبلى حسناً، لكان اجترح العجائب لسيرته المهنية.
    Versailles'da İncil'in geçerliliği olsaydı, ayetlerini dinlemekten çok memnun olurdum. Open Subtitles إذا كانت هنالك فائدة من الإنجيل للفراسيليون لكان عندي علم
    Ayrıca, Eğer Esperanza'yı yakalasaydım, şimdi herşey sona ermiş olacaktı. Open Subtitles عدا عن ذلك لو امسكت باسبيرانزا لكان انتهى الأمر الأن
    Eğer batsaydı, petrol sızıntısı kadar farklı bir hikaye olurdu. TED لو كان الزيت يغرق, لكان تسرب الزيت قصة مختلفة تماماً
    Eğer orada olsaydık bir yerine beş ölü zenci olurdu! Open Subtitles اذا كنا هناك لكان يموت خمسة زنوج بدل من واحد
    Sadece dikkatinizi dağıtırdı. Hatta belki de ölümünüze sebep olurdu. Open Subtitles فكما تعلمين، لكان هذا سيشتِّت انتباهكِ أو قد تموتين بسببه
    Sadece gördüklerimi söylüyorum. Ayak kesilmiş olsaydı ilik, yerinde olurdu. Open Subtitles لو ان القدم قطعت لكان نخاع العظم لا يزال سليما
    Gerçekten her şeye kâdir olsaydı, kendini gösterme cesareti olurdu. Open Subtitles لو كان مطلق القدرة لكان لدية الجرأة على إظهار نفسه.
    Bay Rachin olsaydı, bunu yarın 100 kez yazmak zorunda kalırdın. Open Subtitles لو كان السيد راشين، لكان عليك أن تكتبها غداً مئة مرة
    Eğer o kadar önemli olsaydı babam bunu bana kendisi söylerdi. Open Subtitles لو كان ذلك مهماً لأبي لكان التقط الهاتف وأخبرني بذلك بنفسه
    Eğer gerçekten benim kocam olsa anlarım ama değil ki! Open Subtitles لو كان أماليو زوجي لكان سيُلقّب لكن كما هي الأشياء
    Başka bir gün O çocuk öğle yemeği olabilirdi. Merhamet gösteriyorsun. Open Subtitles انظر , فى اي يوم اخر لكان هذا الفتى طعام الغداء
    Onunla olsaydım, onu yanlız başına bırakmasaydım durum farklı olurdu. Open Subtitles لو كنت معه لكان الأمر مختلف لو لم أتركه وحيدًا
    Eğer devlet bize para verirse birkaç düzgün dosyamız olur. Open Subtitles إذا أعطتنا المحافظة بعض المال لكان لدينا نظام ملفات محترم
    Eğer bu insanların sadece yarısı Obama'ya oy verseydi Obama rahatlıkla Louisiana'yı kazanacktı. TED لو صوت هولاءِ لاوباما، أو حتي نصفهم، لكان لأوباما ان يكسب لويزيانا بامان.
    Clarke beni dinleseydi, bu salaklar hâlâ sur inşa ediyor olurdular. Open Subtitles لو كانتْ أصغتْ لي, لكان هؤلاء الحمقى لا زالوا يبنون الجدار
    Eğer at suratlı olsaydım şimdiye kadar çoktan kendi programım olmuştu. Open Subtitles تعرف، مثل، لو كنت طويلة الوجه لكان لي عرضي الخاص الآن
    Toz bulutunu birazcık değiştirirseniz gezegenimizdeki yaşamın oluşması için gereken koşullar doğru olmazdı. TED لو غيرنا بعض الأشياء داخل غُمامة الغبار قليلًا، لكان من الممكن عدم توفر الشروط المناسبة لتشكل الحياة على كوكبنا.
    Arkadaşım olmaman çok kötü. Eğer olsaydın, bana yardım edebilirdin. Open Subtitles مؤسف أنك لست صديقي لو كنت صديقي لكان بإمكانك مساعدتي
    Eğer onu yakalasaydın, kendini temize çıkarmak için her şeyi yapardı. Open Subtitles لو انكم قبضتم عليه متلبسا لكان فعل اي شيء ليتجنب السجن
    Ve birlikte çalıştığı insanlar olmasaydı gerçekte de o adam olurdu. Open Subtitles ولو لم يكونوا هؤلاء الناس ، لكان أصبح هو ذلك الرجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus