Ama o da dengesiz adamlara ilgi duyuyordu belli ki, bu da harikaydı. | Open Subtitles | و لكن كان من الواضح أنها مُنجذبة للأشخاص الغير مستقرين, وهذا كان مثالياً |
Şimdi, kutuları güvenli bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın Fakat kaçman gerekti. | Open Subtitles | الآن، لابد انك اخفيت الصناديق في مكان آمن. لكن كان يجب ان تهربي. |
İşte bu bir Flemenko danscısı, ama bir problem vardı. | TED | هذه كمثال هي راقصة فلامنجو، لكن كان هناك مشكلة واحدة. |
Böldüğüm için özür dilerim Ancak, gelip kendi gözlerimle görmeliydim. | Open Subtitles | آسف للمقاطعة لكن كان لابد لى أن أرى هذا بنفسى |
Dün akşam oldukça huzursuzdu Ama bu hiç de şaşırtıcı olmadı. | Open Subtitles | لقد كانت هستيرية ليلة أمس و لكن كان هذا مفاجئ بالكاد |
Yanlış anlama, hayatlar kaybedildi Ama çok daha kötüleri oldu. | Open Subtitles | هناك من فقدوا حياتهم، لكن كان هناك مهام اسوء بكثير |
Henry bir tuzak kurdu diye endişeleniyordum... - ...Ama bu riski almak zorundaydım. | Open Subtitles | كُنتُ قلقة من أن هنري يعُدُ فخ ، لكن كان عليّ أن أجازف. |
Bir şeyler yapabilirdim Ama o zaman yakalanır, onunla beraber katledilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني مساعدته و لكن كان من الممكن أن أُقتل معه. |
Ama o kadar da keyifli olmayan bir çocuk vardı. | Open Subtitles | و لكن كان هناك ولد واحد لم يكن بهذا الحماس |
Tabii önce ona inanmadım, Ama o çok ciddiydi. | Open Subtitles | ، بالطبع ، لم أصدقه في الأول لكن كان جاد بذلك فعلاّ |
Ama çabaladığını söyledin, Fakat babanla senin aranda içine girilemez bir bağ varmış. | Open Subtitles | لكنها قالت أنها حاولت، لكن كان هنالك شيءٌ غير قابل للاختراق بعلاقتكِ وأبيكِ |
Külleri plastik bir torba içinde verdiler. Fakat o da delikti. | Open Subtitles | كنت قد وضعتها في كيس من البلاستيك لكن كان به ثقب |
Ben onun işini kolaylaştırdım. Fakat en nihayetinde onun kararıydı. | Open Subtitles | جعلت ذلك أسهل عليه لكن كان قراره قبل كلّ شيء |
Daha önce açıklayacaktım ama bir işim çıktı. Güvenliğin için Michael istedi. | Open Subtitles | كنت أود تفسير ذلك لكن كان عندى بعض الأعمال فى كارسون سيتى |
ama bir herif vardı ki asla unutamayacağım bir orospu çocuğuydu. | Open Subtitles | لكن كان هناك رجل وحيد ذلك الوغد الذي لن أنساه أبداً |
Bunun beni nasıI gösterdiğini biliyorum ama bir şans vermeliyim. | Open Subtitles | أعلم كيف يجعلني ذلك أبدو لكن كان علي أن اقرر |
Ekip deniz gergedanı göremedi Ancak çok da uzakta olmadıkları yönünde kanıt vardı. | Open Subtitles | لم يستطع الطاقم رؤية الكركدن لكن كان ثمّة دليل أنهم لم يكونو بعيدين |
Ancak olay gerçekleşirken başkan yardımcısı ve yüksek mevkili iki kişi | Open Subtitles | لكن كان نائب الرئيس وشخصيتان كبيرتان في المكان عندما حصل ذلك. |
"Ama bu da zaten yaratığın gelip gözünü almasını beklediğim için oldu." | Open Subtitles | لكن كان هذا لأنني كنت أنتظر الكائن الفضائي ليأخذ عينه ويغير حياتي |
Rasheed üzerindeki etkilerini yok etmeye uğraştım Ama çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | حاولت أن اخلص رشيد من سيطرتهم لكن كان الاوان قد فات |
- Ama evlilik için çok fazla sorumlulukları vardı ve sanırım asla doğru kadını bulamadı, | Open Subtitles | لكن كان لديه مسؤوليات كثيرة على الزواج وأظنه لم يجد المرأة المناسبة |
Olay yerinde temizleme yaptık Ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. | Open Subtitles | قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك. |
Aslında her zaman bunu denemek istemiştim... Ama her zaman bütün sorumluluk bendeydi. | Open Subtitles | الحقيقة, أنه طالما رغبت بتجربة هذه الأشياء و لكن كان يخالجنى الشعور بالمسئولية |
ama onun ilk tutkusu elektrikti. Kurbağalar ve kendi üzerinde sayısız deney yaptı. | Open Subtitles | لكن كان شغفه الأول بالكهرباء،وقام بالعديد من التجارب علي الضفادع و علي نفسه |