Roz dönene kadar bir hafta boyunca onunla çalışmak için anlaştım. | Open Subtitles | أنا فقط يَجِبُ أَنْ أَتعاملَ معه لمدّة إسبوع حتى يَعُدْ روز. |
34 gün boyunca berbat bir karavanda dört arkadaşımla tıkış tıkış kalacağım. | Open Subtitles | محشور في شاحنة قذرة مع أربعة شباب آخرين لمدّة أربعة وثلاثون يوماً. |
Ayrıca aynı yerde uzun süre kaldığında... ..bunaldığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أيضًا أنّكِ تشعرين بالاحتجاز عندما تعلقين بمكانٍ لمدّة طويلة |
Fransızlar uzun süre içlerine kapandılar. | Open Subtitles | لقد تجاهل الفرنسيّون العالم لمدّة طويلة. |
Tam Güneş tutulmasında, iki veya üç dakika boyunca, Ay, Güneş'i tamamen kapatır, tarif etmesine göre büyüleyici bir görüntü oluşturur tüm doğada. | TED | في الكسوف الشمسي الكامل، لمدّة دقيقتين أو ثلاث، يحجب القمر وجهَ الشّمس تماماً، ليخلق ما وصفَه بأنّه أكثر مشهد مهيب في الطبيعة برمّتها. |
O kadar uzun süredir bilinçsizim ki her yerde olabilirim. | Open Subtitles | غبت عن الوعي لمدّة طويلة قد أكون في أي مكان |
Ve sonuç olarak bu yedi el yazması 700 yıl boyunca kayıp kaldı ve şimdi elimizde bir dua kitabı var. | TED | هذه المخطوطات السبعة أساساً اختفت لمدّة 700 سنة، ثمّ أصبح لدينا كتاب الصلاة. |
Benim durumumda ise o hayvan Aslan Cecil'di, Hwange Ulusal Parkı'nda üç yıl boyunca onu incelemiştim. | TED | وهو ما حصل معي بالنسبة للأسد سيسيل، بعد أن تعرّفت عليه وأجريتُ دراسةً عنه لمدّة ثلاث سنوات في حديقة هوانج الوطنية. |
Bir hafta boyunca kaybolduğumuzu bile bildirmediler. | Open Subtitles | انهم ايضا لَمْ يُدرجونا متأخرون لمدّة إسبوع. |
Eğer içinizden bir kişi gecikirse hiçbirinizin bir hafta boyunca uyumayacağını bizzat garanti ederim! | Open Subtitles | إذا واحداً منكم فكّر أن يتأخر سأحرص شخصياً على أن لا ينام أحداً منكم لمدّة أسبوع. |
Üç ay boyunca bu insanlar bana tuhaf baktılar. | Open Subtitles | لمدّة أشهر ، هذه الوجوه كانت تنظر لي بلا مبالاة و بدون صبر |
Şimdiye kadar mahrum edilmiş özgürlüğün baskısı altında uzun süre acı çektik. | Open Subtitles | لقد عانينا من الظلم والاستعباد لمدّة طويلة الآن. |
Tamam, şimdi herkesin çok sessiz durmasını istiyorum. Çünkü bir süre burada kalacağız. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسناً، والآن، أريد من الجميع الهدوء لأنّنا سنبقى هنا لمدّة مِن الوقت، حسناً؟ |
O kadar uzun süre bırakmayacaktım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَقْصدْ تَرْكهم في هناك لمدّة طويلة. |
İki gündür hiçliğin ortasındayız. | Open Subtitles | نحن كنّا في المنتصف ليس في أي مكان لمدّة إثنان يوم. |
Nişanlı bile değilim. Evet ama 2 sene bekleme var. Ya iki sene içinde nişanlanırsan? | Open Subtitles | أجل، لكن ثمة لائحة لمدّة سنتَين ماذا إن أصبحت مخطوبة بعد سنتَين |
O ve ben uzun süredir mağaraları keşfediyoruz ve uzun zamandır mağaralara tırmanıyoruz ama ikimiz de daha önce bir buzul mağarasını keşfetmemiştik. | TED | قمنا معا باستكشاف الكهوف و كنّا نتسلّق الجبال معا لمدّة طويلة من الزّمن، لكن ما من أحد منّا قام باستكشاف كهف جليديّ سابقا. |
Ve düşündüm ki 20 yıldır orada öylece duruyorsun, sabah, öğlen ve akşam. | Open Subtitles | ثمّ فكرت... لمدّة عشرين عاما، كلّ يوم، كنتِ تعملين كل ظهر كل ليل |
Bakın, sizi uzun süreliğine hapse görderecek kadar kanıt var elimde. | Open Subtitles | انظر، لديّ ما يكفي عليكَ لأسجنكَ لمدّة طويلة. |
Gitmeyince de, o kadar kızdı ki, benimle neredeyse 1 yıl konuşmadı. | Open Subtitles | ومتى أنا لَمْ، هو كَانَ مجنونَ جداً نحن لَمْ نُناقشْ لمدّة سَنَة. |
Bir saniye için neredeyse kız kardeşimin ıslak, çıplak kıçını unuttum. | Open Subtitles | أَعْرفُ. لمدّة ثانية هناك نَسيتُ تقريباً حول حمارِ أختِي الرطبِ السافرِ. |
Onunla birkaç dakika yalnız kalmak istiyorum, senin için bir sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ لوحده مَعها لمدّة بِضْع دقائقِ، إذا أنت لا تَتدبّرُ. |