O hiç bir şey söylemedi, ama elimde ayna olmadığına onu inandırdım. | Open Subtitles | لم تقل شيئا ولكنى مقتنعة انها خمنت ان هناك مرآة فى يدى. |
Annem, onun hakkında tek kötü şey söylemedi. Ama, ben, onu hiç affedemedim. | Open Subtitles | لم تقل أمي شيء سيء عن ذلك الشخص, لكنني لم أستطع أن أسامحه. |
Bana hala zararsız bir Yerli ile bir Comanche'nin farkını söylemedin. | Open Subtitles | لا تزال لم تقل لي كيف تفرق كومانتش من الهندي المسالم |
Evimizde biri saldırıya uğradı ve bunun hakkında tek bir sözcük bile söylemedin. | Open Subtitles | إعتُدي على شخص ما في منزلنا لم تقل أي كلمة حول ذلك الموضوع |
söylememiştin ya bayım yine de gördüğümde sıradan bir polis olmadığını anlamıştım. | Open Subtitles | انت لم تقل هذا يا سيدى ولكنى علمت انك لست شرطى نظامى |
- Hayır. Bir şey demedin. - Buna gerek kalmadı. | Open Subtitles | لا, لم تقل شيئاً, ولم يجب عليك دائماً الذنب ذنبي |
- Yalan. Anna öyle bir şey demedi. - Dedi. | Open Subtitles | انت تكذب ، انا لم تقل هذا ابدا بلى قالت |
Bana söylemedi ama, sanırım o da benim kadar korkuyor. | Open Subtitles | هي لم تقل ذلك .. لكني اظن انها خائفة مثلي |
Bir şey söylemedi. Ama bir hafta kalır herhalde. [MÜZİK BİTER] | Open Subtitles | لم تقل أي شيء عدا أنها ربما ستبقى لأسبـوع، وإن يكن. |
Bir şey söylemedi sadece alıcı hakkında elinde bilgi olduğunu. | Open Subtitles | هـــي لم تقل ذالك فقـــط أن لديهـــا معلومـــات عن مشــتري |
Ve bu konuda hakkında polis hiçbir şey söylemedi mi? | Open Subtitles | ومع هذا لم تقل الشرطة أي شيء عن هذا الأمر؟ |
Onun kadar iyi olmadığını söylemedin ama. Bunu tartışmam, doğrular söylendi. | Open Subtitles | لكن لم تقل بأنك لست جيداً مافائده المناقشه مادام الحقيقة تخبر |
Genellikle ufak kasaları açarım. Çelikten yapılma gerçek bir kasa olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | عادة أنا أكسر الصناديق القوية لم تقل إنها خزنة مصنوعة من الحديد |
O Lung kardeş için mi? Niye böyle söylemedin? | Open Subtitles | إذاَ, فهذا الإفطار للونغ لماذا لم تقل ذلك من البداية ؟ |
Neden yemekte söylemedin? Koy onları masaya. Ne kadar aldın? | Open Subtitles | لما لم تقل هذا اثناء تناول الطعام ، كم حصلت للعلاوة ؟ |
Bekle bir dakika, doktor. Kafamı tıraş edeceğini söylememiştin. | Open Subtitles | مهلًا يا دكتور، أنت لم تقل أنك ستحلق رأسي. |
Bana daha önce evlendiğini ve bir kızın olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | لم تقل لي مطلقا أنك كنت متزوجا قبل ذلك وأنه عندك طفلة |
Icky,Micky, Licky ve Chicky sen bütün bunları demedin mi Babanla karşılaştırıldığında sönük kalır. | Open Subtitles | لم تقل أن كلّ هذه إيكى ،ميكي, ليكى أو تشيكى.. .. سيثبتون أنهم خاسرون بالمقارنة مع أبّيكى؟ |
Kendisi bana birşey demedi, fakat hemen anladığım bir şey oldu. | Open Subtitles | لم تقل أي شئ لي لكني فهمت شيئا مباشرة كانت مع ذلك الرجل الذي أخبرتك عنه |
Yani silah sizdeydi ama bir şey söylemediniz. | Open Subtitles | لذلك كان المسدس في يدك، وأنت لم تقل شيئا. |
Öyle demedi. Polise yakalanmamamı söyledi. | Open Subtitles | هيه لم تقل هذا, قالت بأن لا أدع الشرطة تميك بي |
Fern bana Lewis'in arkadaşlarının da geleceğini söylememişti. | Open Subtitles | فيرن لم تقل شي عن اصدقاء لويس الذين عرفتهم |
Sokakta rastladığımız evsiz adamın emekli bir asker olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | لم تقل أن الشخص المتشرد في الممر كان طبيب بيطري ؟ |
İki, eğer özgün olduğunu söylemezsen özgün olmak daha kolaydır. | TED | أثنين، من الأسهل أن تكون أصلي إذا لم تقل أنك أصلي. |
Ama adam gitti. Beş saniye önce söyleseydin ya. | Open Subtitles | لكنهم رحلوا, لماذا لم تقل هذا من خمس ثوان مضت |
Eğer benimle artık çıkmak istemiyorsan neden bunu söylemiyorsun ? | Open Subtitles | اذا لم تكن تريد الخروج معي لماذا لم تقل ذلك؟ |
Gerçekten bunu demiş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنت حقا لم تقل هذا،هل فعلت؟ |