Orada başka bir ipucu bulamazsın. Karnaval asla girmemiz gereken bir yuva. | Open Subtitles | لن تجد أي أدله هناك الكرنفال هو عش لا يمكننا أن نجده |
Bütün Appalachia bölgesini gezsen Chicago'dan daha küçük bir şehir bulamazsın. | Open Subtitles | تذهب إلى قلب أبالاتشيا فإنك لن تجد مدينة أصغر من شيكاغو |
Benimle sekiz uçağına bin. Asla taksi bulamazsın. | Open Subtitles | إنتظر وتعال معي على طائرة الساعة الثامنة لن تجد سيارة أجرة في هذا الوقت |
birçok başka rahatsız edici şey bulursunuz,ama yönetici ve toplantı bulamazsınız. | TED | تجد الكثير من الاضطرابات الأخرى , لكنك لن تجد المديرين والاجتماعات. |
Dünyanın hiçbir yerinde... ondan daha iyi bir savaş pilotu bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجد أفضل من هذا الطيار فى أى مكان فى العالم |
Ben kendi mutluluğumu bulmayı başardım ama sen asla kendininkini bulamayacaksın. | Open Subtitles | وهكذا يتسنّى لي العثور على سعادتي بينما لن تجد سعادتك أبداً |
- Floribunda. Kendim de bunlardan ekiyorum. - Burada bir şey bulamayacaksınız. | Open Subtitles | هذه الزهرة انا ازرعها بنفسى انت لن تجد اى شئ هنا |
Buralarda kulübün için müşteri bulamazsın, Michael. | Open Subtitles | لن تجد أى مشترى للنادى الذى تملكه فى هذة المنطقه,مايكل |
Garajda doldur. Buralarda benzin istasyonu bulamazsın. | Open Subtitles | أملئها من المرآب لن تجد محطة بنزين لأميال |
Alex, beni vuramazsın. Yoksa Megan'ı asla bulamazsın. | Open Subtitles | أليكس، أنت لا تستطيع قتلى لن تجد مايجن إلى الأبد |
Beni öldürebilirsin, bu evi yerle bir edebilirisin, ama diskleri bulamazsın. | Open Subtitles | يمكنك قتلي وتسوية هذا المنزل بالأرض لكنك لن تجد الأقراص |
- Daha iyi bir yer bulamazsın. - Bulacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ لن تجد مكانا أفضل ـ أنا لا أتوقّع هذا |
Kendi tasarımım. Bunun gibisini dünyada bulamazsın. | Open Subtitles | إنها من تصميمي ، لن تجد مثيل لها في العالم كله |
Bahse girerim, böylesine canlı müziği ve güzel partnerleri kolay kolay bulamazsınız. | Open Subtitles | وأؤكد لك انك لن تجد بسهولة موسيقى بهذه البهجة أوشريكة بهذا الجمال |
Tüm dünyayı arayabilirsiniz, fakat çeşitliliği benim yuvamdan daha fazla olan bir yer bulamazsınız. | TED | يمكنك أن تجول العالم بأكمله لكنك لن تجد عالماً متنوعاً كعالم طفولتي |
Hindistan Bangalore'da bile bulamazsınız. | TED | حتى في منطقة بانجلور في الهند انك لن تجد واحده. |
Ve arabaya bağlayıp kırbaçlayacak bir Clegg de bulamayacaksın. | Open Subtitles | وسوف لن تجد هنالك كليغز لربطهم بالعجلات وضربهم بالسوط |
Dostlarını asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | أنت لن تجد رفاقك أو طريقك إلى الخارج أبداً. |
Yeraltı mezarı falan bulamayacaksın, sonunda 13. bölüme gideceksin. | Open Subtitles | أنت لن تجد أي سراديب للموتى فقط ستنتهي في القسم الـ 13 |
Herhangi bir mahkemeye çıkmış bir Vincent La Guardia Gambini kaydı bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تجد أية سجلات بإسم فينسينت لا غارديا غامبيني بمزاولة المحاماة |
Ama deme Onun gibisini bulamaz Demek istediğim Vikrant gibisini | Open Subtitles | لن تجد مثل هذا الفتي اقصد من يشبه فيكرانت |
Orada bir aşık bulamayacak, çünkü orada böyle aşıklar olmayacak. | Open Subtitles | انها لن تجد عشيقاً أبداً في المكان الذي ستنتقل اليه ليس هناك أي عشاق هناك |
Hastaneyi ara. Kan tahlili iste. Kızın sisteminde amital bulamayacaklar. | Open Subtitles | أطلب فحص دم لن تجد " أماثول " في جسدها |
Mösyö, eğer aradığınız huzur ve sessizlikse... buradan huzurlu bir yer bulamayacağınızı garanti ederim. | Open Subtitles | أذا كنت تريد ياسيدي الهدوء و السكينة ...فأنا أضمن لك بأنك لن تجد مكانا أكثر هدوئا من هنا |