Bütün yaptığım, o ejderhanın, Boggs ve Rains'e ne yaptığını söylemek oldu. | Open Subtitles | كل ما فعلته أننى تكلمت عن التنين وما فعله ب بوجز ورينز |
ne yaptığını öğrendiğim zaman, öğreneceğimi de bil hesap vereceksin. | Open Subtitles | حينما أكتشف ما فعلته و سأكتشف ذلك يسكون بيننا حساب |
Muhtemelen geçen gün yaptığın şey için, sana borçlu olduğumu düşünüyorsun, ha? | Open Subtitles | على الأرجح تظن أنني أدين لك بشيء بسبب ما فعلته ذاك اليوم |
Yaşlı adam ne yaptığımı biliyor ama senin yaptığını bilmiyor. | Open Subtitles | العجوز يعلم ما فعلته أنا و لا يعرف ما فعلته أنت |
Tüm yaptığı, senin yaptıkların gibi. Belki seni sevebilirdi bile. | Open Subtitles | وكل ما فعلته هي أنها معجبة بك بل ربما تحبك |
Sadece ben değil, Bud. Bu kasabaya yaptıklarını kimse sevmiyor. | Open Subtitles | ليس فقط أنا باد لا أحد يعجبه ما فعلته بالبلدة |
Bana fabrikada ne yaptığını bile söyleyemedi. | TED | لم تستطع حتى ان اقول لي ما فعلته في أرضية المصنع. |
İsis, onun kendisini geri çeviren kadın olduğunu fark ettiğinde, akreplerinin ne yaptığını da anladı. | TED | عندما تعرّفت آيزيس على المرأة التي طردتها، أدركت ما فعلته عقاربها. |
The Banner'ın size ne yaptığını biliyorum, ama The Banner'ın her kelimesinin arkasındayım. | Open Subtitles | أنا أعلم ما فعلته بك البانر ولكنى أومن بكل كلمة |
ne yaptığını biliyorsun, Muntz. Hırsızlık ve kundakçılık. | Open Subtitles | . أنتَ تعلم ما فعلته ، السرقة و افتعال حريق |
Ama senin bana yaptığın şey benim sana yaptığımdan çok daha kötüydü. | Open Subtitles | ولكن ماذا فعلتم بالنسبة لي هو أسوأ وسيلة من ما فعلته لك. |
Bu yaptığın şey için, sana teşekkür edeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تظن أنها ستشكرك على ما فعلته من أجلها اليوم |
Meksika'da yaptığın şey aptalcaydı, aç gözlülüktü ve avantajlarıma mal olabilir. | Open Subtitles | ما فعلته فى المكسيك كان غبياً وجشعاً وربما كان كلفنى مصلحتى |
Ondan sonra ne yaptığımı ve neden yaptığımı hâlâ hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت غير متأكد لم فعلت ما فعلته بعدها. |
yaptıkların o kadar acı veriyor ki her zaman siyah beyaz görmeye başladın. | Open Subtitles | ما فعلته من المؤلم تذكره أنت ترى ابيض واسود طوال الوقت كاليه دفاعيه |
Tıpkı benim yaptıklarını bağışlamayı ve sana bunu düzeltme fırsatı tanımayı seçmem gibi. | Open Subtitles | مثلي أنا، فقد إخترت مسامحتك على ما فعلته و أعطائك فرصة لإصلاح ذلك |
Onun için onca yaptıklarından sonra, en azından bunu yapar. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلته من اجله هذا اقل شيئ يفعله |
Krallığın şanına yaptığın şeyi ne unuttuk ne de affettik. | Open Subtitles | لم ننسى او نسامحك على ما فعلته فى ذاتنا الملكية |
Hele senin ve bizim için ve mutlu olmamız için yaptıklarımdan sonra. | Open Subtitles | ليس بعد ما فعلته من أجلك من أجلنا ، حتى نصبح سعداء |
Bu arada bugün orada yaptıklarım, bağırmak falan, genellikle böyle şeyler yapmam. | Open Subtitles | بالمناسبة ، ما فعلته هناك اليوم بالصراخ ، عادة لا أفعل ذلك |
Dinle, eee... her ne yaptıysan, sadece annene ve bana yardım etmek için yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلته, أعرف أنك كنت تحاول فقط أن تساعدنى أنا ووالدتك |
yaptığım şeyi unutmak ve yeniden uyuyabilmek için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لذا سيلزمني بضعة من الوقت لنسيان ما فعلته عندها يمكنني النوم ثانيةً |
Hayır, ne yaptım... Onları kilitledim. | Open Subtitles | لا, ما فعلته هو ان أغلقت عليهم جميع المنافذ |
yaptıklarımı hiçbir zaman bilemeyeceksin. Şimdi git! Burada kalmıyorsun. | Open Subtitles | أنتى لا تستطيعين فهم ما فعلته أبدا ، الآن إذهبى |
Mara'nın peşinden buraya geldiğimde o insanlara neler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت اتعقب مارا هنا رأيت ما فعلته لهؤلاء الناس |
En azından senin dileğin kimseye zarar vermiyor. Bak, benimki ne yaptı. | Open Subtitles | على الأقل إنَّ أمنيتكِ لا تؤذي أحداً عكس ما فعلته أمنيتي |