Evet, ben Lucy'yim. Seni gördüğüme çok sevindim Ethan Amca. | Open Subtitles | نعم أنا لوسي أنا مسرورة جدا لرؤيتك يا عم إيثان |
Seni gördüğüme çok sevindim, tatlım. Buradaki tek bekar biziz. | Open Subtitles | ولكني مسرورة جداً برؤيتك نحن الفتاتان العازبات الوحيدات بهذه الحفلة |
Ben... aslında telesekreterle konuştuğuma sevindim çünkü anlatacak bir sürü şeyim var ve "Ben demiştim." demeni duymayı kaldıramam. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنَ المجيب الآلي ردّ علي فلديّ الكثير كي أقوله و لم أكن لأتحمل قولك بأنك أخبرتني بذلك |
Pekâlâ, hiç memnun olmadım, Grady. Ben bir yazar değilim. | Open Subtitles | حسنا ,انا لست مسرورة يا جريدى , اننى لست كاتبة |
Hayatım,kadınsı yanını keşfettiğin için çok mutluyum ama benimkini unutmanı istemedim ki senden | Open Subtitles | عزيزي, انا مسرورة بأنك اكتشفت جزءك الأنثوي و لكنني لم اردك ان تنساني |
Lola, beni temiz ellerle görünce mutlu olacaktır. Ne dersin? | Open Subtitles | لولا ستكون مسرورة لرؤيتي بأيدٍ نظيفة ألا تظن ذلك ؟ |
Vay Be yetkililerine ürünlerine destek veremeyeceğimi söylediğim için çok memnunum. | Open Subtitles | أَنا مسرورة جداً أخبرتُ الناس عن عطري الباهر إني لا أحبذه |
Ben... aslında telesekreterle konuştuğuma sevindim çünkü anlatacak bir sürü şeyim var ve "Ben demiştim." demeni duymayı kaldıramam. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنَ المجيب الآلي ردّ علي فلديّ الكثير كي أقوله و لم أكن لأتحمل قولك بأنك أخبرتني بذلك |
Daha fazla ilerlemiş olmadan, senin hakkındaki gerçeği öğrendiğime sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة أنني اكتشفت حقيقتك قبل تعمقنا في علاقتنا أكثر |
Erkeklerimizin Kutsal Topraklar'dan sağ salim dönüşünü kutlamak için bana katılmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدا لموافقتكم للحضور في الإحتفال بعودة رجالنا من الأرض المقدّسة بأمان |
Bu kadar mutlu olduğuna sevindim. Ayrıldıktan sonra şehri terk etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناً, أنا مسرورة لكونك سعيد فبعد انفصالنا كان علي أن انتقل من المدينة |
İnan ya da inanma ben de seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | حسنٌ، صدق أو لا تصدق أنا فعلا مسرورة لرؤيتكَ أيضا |
Tatlım, sarı bir elbise giymediğine sevindim çünkü ben sarı elbise giyiyorum. | Open Subtitles | هوني، أنا مسرورة بأنكِ لم ترتدين الفستان الأصفر لإنني أنا من يرتديه |
Onları Fransız yetkililere teslim ettik ve çok memnun oldular. | Open Subtitles | قمنا بتسليمه إلى السلطات الفرنسية، والتي كانت مسرورة كثيرا بإستعادته. |
Evet, haksız yere mahkum olduktan sonra sonunda adalete kavuşmasına memnun oldum. | Open Subtitles | أجل، أنا مسرورة أن العدالة تحققت أخيرًا بعد إدانته عن طريق الخطـأ |
Aslında memnun bile oldum. Çünkü bunu yalnız başıma atlatabilir miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | إنّي مسرورة بالواقع لأنّي لاأعلم حقًّا إن كان بوسعي اجتياز ذلك وحدي. |
Mohavk ve favorilerimin olduğu dönemde yanımda olmadığın için mutluyum. | Open Subtitles | فقط كوني مسرورة بانك لم تكوني هناك بمرحلة قطع الضأن |
Bu özel günde bizimle birlikte olabildiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا جدا مسرورة انك متواجد معنا في هذا اليوم الخاص |
Bu biraz garip gelebilir, ama sizinle bir fotoğraf çekilebilirsek çok mutlu olurum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا نوع من التطفل، لكن سأكون مسرورة إذا أخذت صورة معك |
Ben çok memnunum hepinizi the West Beverly Hills lisesi Achievement ödüllerinde görmekten. | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية لأرحب في حفل جوائز الإنجاز لمدرسة غرب بيفرلي هيلز الثانوية |
İyi ki annen seni giydirebilmek için arabaya servis yapan restorandaki işini bırakmış. | Open Subtitles | يا إلهي , أنا مسرورة أن أمك توقفت عن العمل بما يكفي لإلباسك |
Norick seni görmek çok güzel, bize daha sık uğramalısın. | Open Subtitles | نوريك ، مسرورة لرؤيتك كان يجب أن تأتي قبل ذلك |
Evde olmana çok seviniyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لعودتك الى البيت أمك وأنا أفتقدناك |
Bir mahkumun kaza sonucu ölümüne yol açmış olmaktan hiç hoşnut değilim. | Open Subtitles | لستُ مسرورة لتسبّبى بقتل ذاك المحكوم المضطرب |
Size bu incelemeden birkaç görüntü göstermekten mutluluk duyuyorum. | TED | لذا أنا مسرورة لمشاركتكم بعض هذه الصور من هذه الدراسة. |
Çocuklar ve ben havalimanına doğru yola çıkmak üzereyiz ve seni göreceğim için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | الشباب وانا على وشك المغادرة للمطار وانا مسرورة جدا لرؤيتك |
Kızıl Kraliçe'yle konuşmam hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستكونين مسرورة أني أتكلم مع الملكة الحمراء |
İyi olduğuna sevinecek bir sürü insan var. | Open Subtitles | حسنا، الكثير من الناس ستكون مسرورة لانك بخير. |
Sizi görmek ne zevk. Bayan Steele'i tanıyorsunuz elbette. | Open Subtitles | كم أنا مسرورة للقائك أنت تعرف الآنسة ستييل بالتأكيد |