"مسكن" - Traduction Arabe en Turc

    • ev
        
    • evi
        
    • yatıştırıcı
        
    • evine
        
    • yer
        
    • sakinleştirici
        
    • daire
        
    • evinde
        
    • evini
        
    • yatakhane
        
    • mekan
        
    • yeri
        
    • evim
        
    • yaşam
        
    • evinin
        
    Ben ve ekürim, ev arkadaşı olanlarla takılmaya evlerine gidiyoruz. Open Subtitles أنا وصديقي نمضي الوقت مع مع رفقتي مسكن داخل شقتهما.
    Hiçbir soyguncu okul saatinden önce bir ailenin evine girip evi boş bulmayı ummaz. Open Subtitles لا يوجد سارق سيقتحم مسكن عائلة قبل بدء المدرسة و لا يتوقع ان يجد احدا فى المنزل
    - Ona yatıştırıcı verdim, uyanamaz. - Buraya bak, kadın! Open Subtitles أعطيته مسكن لن يستيقظ - أنظري هنا، يا إمرأة -
    Bence, şüphelinin evine giriş biçimi yasadışı. Open Subtitles في رأيي؛ تفتيش مسكن المشتبه به كان مخالفاً للقانون
    Yabancı çalışanlar buraya gönderildiklerinde kalacak yer bulmalarında yardımcı oluyorum. Open Subtitles أساعد الأجانب على إيجاد مسكن مناسب لهم عندما ترسلهم شركاتهم
    Sorun yok, biz sana biraz sakinleştirici vereceğiz rahat uyu diye. Open Subtitles لا تقلقي، سنعطيكِ مسكن لتستطيعي ان ترتاحي
    Bir daire alacak kadar paramız olur. Bir tekne alabiliriz. Open Subtitles تعلمين، اننا سيصبح لدينا ما يكفي من المال لشراء مسكن فى كمبونادأو أن نشترى قارب
    Bana göre hükümetin memuru olmak bir arkadaşın evinde kalmaktan daha onursuz bir olay. Open Subtitles أشعر بالقليل من العار في العيش في مسكن أحد الأصدقاء أفضل من أن أنتظر الرواتب الحكومية.
    öğretmek. Bir süre İrlanda'da yaşadım ve burada saman balyasından ilk ev ile kerpiçten bazı binalar ve buna benzer şeyler inşa ettim. TED عشت في إيرلندا حيث قمت ببناء أول مسكن من التبن المقوى في إيرلندا، و بعض المباني الطينية، و نحوه من البناء.
    Hint barınağından geçerken onlara ev diyemiyorum girip, orada yaşayan Hintli kadının kimliğini sorabilir. Open Subtitles يمر على مسكن للهنود و لن أسميها بيوت و يدخل و يطلب هوية المرأة الهندية في بيتها
    İyi bir semtte ev bulmamıza yardımcı olur musunuz? Open Subtitles أنا لا أعرف أحداً فى باريس لو يُمكنكِ مساعدتى لإيجاد مسكن فى منطقة راقية
    Lütfen şuan evi satın almayı düşünmediğini söyle. Open Subtitles أخبرني من فضلك بأنّك لا تبحث عن مسكن في هذه اللحظة
    Özel mülk, kiralık bir sahil evi. Open Subtitles أنهُ مدرج علي أساس أنه مسكن خاص لإستئجار الشواطيء
    İster misafir evi de, ister kabin, ek yapılmış garaj kulübesi ya da küçük özgürlük mekanı ama ne olursa olsun o tesis evinden çok daha iyidir. Open Subtitles أنا لا أعرف ما إذا كنت أسميها بيت الضيافة، أو ربما كابانا، أو وحدة المرآب منفصلة، أو، مسكن مستقل صغير،
    Şimdi, rahatlamanıza yardım etmek için size yatıştırıcı verdim. Open Subtitles الان ، سوف اعطيكم مسكن لطيف ليساعدكم على االاسترخاء
    Meyve suyuna hafif bir yatıştırıcı düşüvermiş. Open Subtitles مسكن اعصاب خفيف سقط بالصدفة الى علبة عصيره
    Birisinin evine, girip kişisel eşyalarını karıştıramaz, ve mahremiyet haklarını ihlal edemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك ان تدخل مسكن شخص ما و تعبث فى متعلقاته الشخصية و تقتحم خصوصياته
    Amerika'da kamusal alanın iki rolü var. Birisi, medeniyetimizin ve kentsel yaşamımızın ikamet ettiği yer, diğeri ise kamu yararının fiziksel tezahürü. TED الصعيد العام في أمريكا له قاعدتين: مسكن حضارتنا وحياتنا المدنية، و المظهر المادي للصالح العام.
    Bir miktar sakinleştirici. Gazı soluyamıyorsan diğer seçenek bu. Open Subtitles إنه مسكن بسيط، لايمكنك أن تأخذ الغاز لذلك ستأخذ البديل
    Yangından beri satılık daire arayıp duruyorum. Open Subtitles منذ الحريق، ولقد تم تبحث لشراء مسكن جديد.
    Bu ağaçları evinde depolamakla, benzin depolamak arasında bir fark yok. Open Subtitles تخزين هذه الأشجار في مسكن خاص و كأنك تخزّن البنزين.
    Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama belki de kendi evini alma zamanın gelmiştir. Open Subtitles لم أتوقع أبداً أني :سأقول هذا ولكن ربما قد حان الوقت كي تحصلي على مسكن خاص بكِ
    Evet, yatakhane 48 saat içinde kapatılacakmış. Open Subtitles نعم ,فسيغلقون مسكن الطلبة لمدة 48 ساعة
    Şimdi, Mr. Simon'un para sıkıntısına bakarsak, tamamen fazladan olan bir mekan buna uyuşmuyor. Open Subtitles مسكن إضافي غير محتمل لذلك نحن نبحث عن مكان غير سكني
    İşi yok, kalacak yeri yok ve kaybedecek bir şeyi yok. Open Subtitles ليس لديه وظيفة ولا مسكن ولا شيء يبكي عليه.
    Sayın hakim, iki aydır güzel bir evim var. Yeni mobilyalar aldım ve çocuklar için uygun hale getirdim. Open Subtitles حضرة القاضى ، خلال الشهرين المنصرمين قمت بتأمين مسكن
    Ama önemli kanıtlar gösteriyor ki.., ...bu toprak üzerinde yapılacak bir inşaat.., ...onların yaşam alanları için, harap edici bir etkiye sahip olur. Open Subtitles ولكن الأدلة المادية فعلا تظهر أن البناء على تلك الأرض سيكون له تأثير محطم على مسكن هذا
    Leo Johnson'ın evinin önünde bulduğumuzla aynı marka. Open Subtitles هذا من ذات نوع الأحذية الذي وجدناه عند مسكن "ليو جونسن".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus