| Şimdi oldu işte, çünkü bir anlığına sorunumuz var sanmıştım. | Open Subtitles | هذا جيد لأنني ظننت بأنه لدينا لدينا مشكلة لدقيقة هناك. |
| -Tamam tamam şimdi sorunumuz var. -Ben üç... güneyde 4 mil'de... rüzgar var | Open Subtitles | هنا ـ تالون 3 ـ ولدينا مشكلة تتجه الرياح جنوباً وبسرعة 40 عقدة |
| - İçki sorunun ciddi, bunun farkında mısın? - Evet. | Open Subtitles | يا بنى ، لديك مشكلة شراب حقيقية نعم اننى أعرف |
| Benim büyük sorunum neredeyse beni de vuran, silah delisi manyak bir herifle. | Open Subtitles | لدي مشكلة كبيرة مع تخطيط هذا الرجل المجنون ، كلنا كنا معرضين للقتل |
| Nasıl bir belada olduğunu bilmiyorum ama benim icin endiselenme. | Open Subtitles | لا أعرف في أي مشكلة انتِ لكن لا تقلقي بشأني |
| Aldılar çünkü onlar için birşey yapmamı istiyorlar. Kızımın başı dertte. | Open Subtitles | أخذوها حتى يجعلونى أفعل شيئا لهم , إنها فى مشكلة كبيرة |
| Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda Önemli bir faydası da vardır. | TED | وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك. |
| Bana ümit vermesinin sebebi, ilk yapmamız gerekenin, bir problemimiz olduğunu kabul etmek. | TED | والسبب الذي يعطيني الأمل هو أن أول شيء هو الاعتراف بأن لدينا مشكلة. |
| - Bu alanda biraz sorunumuz var. - Neyden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لدينا مشكلة في هذا المجال ما الذي تتحدث عنه ؟ |
| Bir daha böyle bir sorunumuz olmayacak, Çavuş... anladın mı? | Open Subtitles | لن نخلق مشكلة من هذا الامر ايها الرقيب, مفهوم ؟ |
| Daha önce hiç bunun gibi kahrolası bir sorunumuz olmamıştı. | Open Subtitles | نحن لم نواجه اي مشكلة مثل هذه المشكلة من قبل |
| Tamam. Dr Koblin, lütfen buraya gelir misiniz. Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حسنا ، دكتور كوبلين هلا حضرت إلى هنا رجاءاً لدينا مشكلة |
| Vay, ne gece işi ama! Eğer gene böyle bir sorunun olursa,... | Open Subtitles | إذن، يالها من ليلة عمل شاقة إذا واجهتم مشكلة مثل هذه مجدداً |
| Belgelerle bir sorunun varsa gece vakti temizlik seanslarından birini düzenlemeni öneririm. | Open Subtitles | أنت لديك مشكلة مع الوثائق أقترح بأن تجمع جلسات تقطيع آخر الليل |
| Benim bir sorunum var. Buraya bir rol için gelmedim. | Open Subtitles | لدي مشكلة أنا لم أحضر إلى هنا من أجل الدور |
| Kendi adına konuş çünkü benim ailenle bir sorunum yok. | Open Subtitles | تكلم عن نفسك لأننى ليست لدىّ أى مشكلة مع والديك |
| Bu kostümü her giyişimde, başı belada insanlara yardım ediyorum. | Open Subtitles | كل مرة أرتدي فيها البدلة، أساعد أناساً واقعين في مشكلة |
| Resepsiyonist bir arkadaşım var, ve kızın başı, Rus mafyası ile dertte. | Open Subtitles | أنا صديق لموظفة الإستقبال وهي في مشكلة مع بعض رجال المافيا الروس |
| Emrimi kısa bir gecikme ile yerine getirmem Önemli değil. | Open Subtitles | حسنا، تأخير بسيط في الأوامر الصادرة إليّ لن يمثل مشكلة. |
| Böyle giyinmeye devam edersen kesinlikle bir kişisellik problemimiz olacak. | Open Subtitles | سأواجه مشكلة شهوة معكِ بالفعل إن ظللتي ترتدين هذا الزي |
| Sakın gidip karışma yoksa benim de başım belaya girecek. | Open Subtitles | لا تتدخل في الأمر. لا تذهب. وإلا فسأقع في مشكلة |
| Öyle düşünmüyorum, çünkü en nihayetinde bu problemin teknolojiyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. | TED | لا أعتقد ذلك، لأنني لا أعتقدُ في نهاية اليوم أنها مشكلة تقنية. |
| Bence, birey olarak hepimiz için, özel ve mesleki hayatlarımızda olduğu kadar, toplumsal olarak tamamımızı etkileyen bir sorun. | TED | انها مشكلة كبيرة لنا على الصعيد الفردي والشخصي والعملي والاجتماعي واعتقد ان هذه المشكلة هي أمرٌ تراكمي نتاج ثقافتنا |
| Seninle bir problemim yok. Sadece sinirli çıkış yapmaya hastayım. | Open Subtitles | ليست لدي مشكلة معك، إنما لا أستطيع مقاومة الخروج العاصف |
| Gözler için delik açsak bir sıkıntı olur mu acaba? | Open Subtitles | أتسائل ما اذا كان لا مشكلة في وجود فتحات للعيون |
| İçeri ulaşırlar, pencerenin kilidini açarlar ve başın derde girer. | Open Subtitles | .. ثمّ يمدون أيديهم ، ويفتحون النافذة وتصبحين في مشكلة |
| Bir insan ısı, su, barınma, gıda gibi sorunları yenebilir. Biliyordum ve yendim. | Open Subtitles | ، الرجل يمكن أن يتغلب على مشكلة الحرارة الماء ، المأوى ، الطعام |
| Peki, 3000 metreye kadar, oksijen konusu büyük bir problem değil. | TED | إ.ر. : حتي 3000 متر، ليس هناك مشكلة إطلاقاً مع الأكسجين. |