Ama her şeyden önce, bana bir iyilik yapmanızı istiyorum. | TED | لكن بدايةً وقبل كل شيء، أريدكم أن تُسدوا لي معروفاً. |
Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. | Open Subtitles | ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة |
Herhalde onu buradan vurabilirim. İkimize de iyilik yapmış olurum. | Open Subtitles | أستطيع أن أطلق عليه النار من هنا، سأسدي لكلينا معروفاً |
Kendinize bir iyilik yapın da henüz vakit varken atlarınıza binip gidin. | Open Subtitles | يجب عليكما أن تصنعا بأنفسكما معروفاً و تغادرا بينما مازال هناك وقت |
Bak, madem uzak bir gezegenden geldin, bize bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | انظري، إذا كنت فعلاً من كوكب بعيد، لمَ لا تسدينا معروفاً ؟ |
Onun için kendine bir iyilik yap ve benimle oraya gelme. | Open Subtitles | لذا، فلم لا تسدي لنفسك معروفاً و لا تدفعني للحديث به؟ |
Bana bir iyilik yap ve 2.00 ile temizlenmelidir burası yardımcı? | Open Subtitles | اصنعي لي معروفاً و ساعديني بتنظيف المكان قبل الساعة الثانية ؟ |
Uyuyacağın zaman bana bir iyilik yap ta kıçını diğer tarafa yönlendir. | Open Subtitles | مهلاً اصنعي لي معروفاً عندما تنامين .. وجهي مؤخرتك في الاتجاه الآخر |
Biraz riskli olduğunu biliyorum ama bana büyük bir iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | أعرف أن هذا مشبوه به قليلاً ولكنك ستفعل معروفاً كبيراً لي حقاً |
Şimdi sen de bana bir iyilik yapacaksın ve silahını yere bırakacaksın. | Open Subtitles | والآن، ما رأيك أن تسديني معروفاً أيضاً وتضع ذلك السلاح على الأرض |
Niçin şu anda bana büyük bir iyilik yaptığınız hissine kapılıyorum? | Open Subtitles | ـ لماذا يخالجني شعور بأنك تصنع معروفاً كبيراً بحقي الآن ؟ |
Bir dahaki sefere bir iyilik istediğin zaman söyle yeter. | Open Subtitles | عندما تريدين منّي معروفاً في المرّة القادمة، قومي بطلبه مباشرةً |
Bana bir iyilik yapıp partide sizi gördüğünü doğrulayacak insanların ismini yazabilir misiniz? | Open Subtitles | هلاّ أسديتني معروفاً ودونتي أسماء الأشخاص الذين يمكنهم إثبات وجودكِ في الحفلة هناك؟ |
Başkaları da olabilir. Bana bir iyilik yap, buradayken lütfen dikkatli ol. | Open Subtitles | ربما هناك المزيد ، قدمي ليّ معروفاً كوني حذرة أثناء وجودكِ هنا. |
Benim için bir iyilik yapabileceğini düşündüm. Tanrım. Yine köpek bakıcılığı mı? | Open Subtitles | أظن أنه يمكنك أن تفعل لي معروفاً جيد، المزيد من مجالسة الكلب؟ |
Benim için bir iyilik yapıp maymun bebek tulumunu getirebilir misin? | Open Subtitles | أيُمكنكِ أن تسدين ليّ معروفاً و تحضري ردائها ذو وجه القرود؟ |
- Patron içeri dönmeni söyledi. - Adama iyilik yapıyor. | Open Subtitles | ـ الرئيس يطلب منكِ العودة ـ إنها تسدي له معروفاً. |
Bana bir iyilik yap, anne, sürpriz yok, tamam mı? | Open Subtitles | أسدي ليّ معروفاً يا أمي و لا تقومين بالمفاجآت، إتفقنا؟ |
Bana iyilik yapıp, Max'i ölü insanlardan uzak tutun, tamam mı? | Open Subtitles | وقدم لي معروفاً , ابق ماكس بعيداً عن الأموات , اتفقنا |
Tarlabaşı'nın en ucuz oteli. Kız Naci bize kıyak da yapar. | Open Subtitles | أرخص فندق في طرلباش المخنث، ناجي، سيسدي لنا معروفاً |
Ufaklık seninle bir şey konuşmalıyım. Senden bir iyilik isteyeceğim. | Open Subtitles | .التحدث إليك حيال شيء ما ،أريد أن أطلب منك معروفاً |
20 Şubat'da yükselen gerilim ile kanlı perşembe olarak bilinen şiddetin en kötü günü yaşandı. | TED | توجت التوترات المتزايدة في أسوء يوم للعنف في العشرين من فبراير، والذي أصبح معروفاً باسم الخميس الدامي. |
Hey, dostum, başka bir iyiliğe ihtiyacım var. Aah. Aah. | Open Subtitles | مرحبا, يا صديقي , أحتاج معروفاً آخر لحسن حظك الرصاصة |
Bugünden sonra, bana bir iyilik yapıp başka bir iş bulmama yardım edebilirsin. | Open Subtitles | بعد اليوم يا صديقى ، يمكنك أن تصنع لى معروفاً بأن تساعدنى فى البحث عن مكتب |
Her 10 dakikada bir, bir rica için telefon açamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني الاتصال بهِ كل عشر دقائِق أطلبَ منه معروفاً |
Eğer sana yardım edersem gelecekte senden isteyeceğim bir iyiliği gerçekleştirmeni beklerim. | Open Subtitles | إن ساعدتك، سأتوقّعُ أن تُسديني معروفاً في المستقبل؟ |