Dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var. | Open Subtitles | في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه |
Burada ya da başka bir yerde bir kızı eğitmek isteyen birini bulacaksın. | Open Subtitles | يمكنكِ العثور على مدرب في هذه الصالة أو في مكانٍ آخر وسيرحب بتدريبك |
Ama çöplüğün bir yere yapılması gerekliydi ve vatandaş olarak sorumlulukları vardı. | TED | ولكن يجب التخلص منها في مكانٍ ما وكان لديهم شعور بالمسؤولية كمواطنين. |
Ya da geri dönüp başka yere gidebilirler. O zaman onları trafikte kaybedebiliriz. | Open Subtitles | أو ربما يرجعوا و يذهبوا إلى مكانٍ آخر و نفقد أثرهم وسط الزحام |
Yaşamak için ne kadar güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | يا له من مكانٍ فخم بالتأكيد أليس كذلك يا عزيزاتي؟ |
Bir yerlerde arkanda bir eşin ve çocukların olduğunu düşündüm | Open Subtitles | أعتقدت أن لديك زوجة وأطفال في البيت في مكانٍ ما |
Seks, uyuşturucu, rock and roll, Tanrının 600 kuralının hepsi aynı yerde. | Open Subtitles | الجنس والمخدرات وموسيقى الروك وقواعد الرب الستمئة كلّها هنا في مكانٍ ما |
Yüreğimle konuşacağım. Bunu burada yapmama müsaade etmezseniz başka bir yerde yaparım. | Open Subtitles | سأتكلم من قلبي إن لم تسمح لي هنا، سأتكلم من مكانٍ آخر |
İnsanlık için bulunan tüm güçler dışarıda bir yerde dolanıyor. | Open Subtitles | كل قوة معروفة لدى البشرية عائمة هناك في مكانٍ ما. |
Duyduğuma göre sade vatandaşların erişim hakkı olmadığı bir yerde saklanıyormuş. | Open Subtitles | سمعتُ أنّها مُخبّئة في مكانٍ ما، وليس مسموحاً للبشر العاديين برؤيتها. |
Çok şey istemiyorum, sadece gece ayazından korunacağım herhangi bir yerde bir oda. | Open Subtitles | لستُ أحتاج الكثير، مُجرّد غرفة في مكانٍ ما بعيدة عن هواء الليالي الباردة. |
Eğer varsa, neden böyle pis bir yere sıkışıp kaldım? | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك إذاً لما أنا في مكانٍ كهذا؟ |
Belki çok uzakta bir yere düştüler ve henüz kimsenin haberi olmadı. | Open Subtitles | ربما تحطمت في مكانٍ بعيد و لم يسمع أحد عن هذا بعد |
Bu tesislerde biyolojik silah var. Onları almadan hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | ثمة أسلحةً بيولوجيةً في هذه المنشأة فلن نذهب لأي مكانٍ دونها |
Sonra başka bir yere gidip onun adını bir daha anmayacağız. | Open Subtitles | ونُنهي هذا الأمر، ثم ننتقل إلى مكانٍ آخر ونصرف النظر عنها |
Peki, para ya dostlarının hoşuna gitmeyecek bir yere gidiyorsa, n'olcak? | Open Subtitles | وماذا لو أن المال يذهب إلى مكانٍ ما أصدقائكِ لا يحبونه؟ |
Yaşamak için ne kadar güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | يا له من مكانٍ فخم بالتأكيد أليس كذلك يا عزيزاتي؟ |
Evet, kendi kasetime parça ayarlamak için bir yer gerekti. | Open Subtitles | اجل ، إحتجت إلى مكانٍ اتمدد فيه مع فرقتي قليلاً |
Galiba bir yerlerde sana göre temiz bir gömlek vardı. | Open Subtitles | أظن أنه لديّ قميص نظيف في مكانٍ ما أعطيك إياه |
Cesedi başka yerden getirip suyu bozsun diye kuyuya attıklarını söylüyor. | Open Subtitles | لقد أتوا به من مكانٍ آخر ورموه في البئر لإفساد المياه |
Bilemiyorum, belki de kızlar okul çıkışı bir yerlere gitmiştir. | Open Subtitles | لا أعلم, ربما ذهبت الفتاتان إلى مكانٍ ما بعد المدرسة |
nereye gidersen git hep aynı şey. Hiçbirinde saygı kalmamış. | Open Subtitles | أيُّ مكانٍ تذهبين له نفس الشّيء، لا إحترامٌ لعين. |
Böyle bir yeri bulmak ne kadar zordu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم كان صعب عليّ أنّ أجد مكانٍ هكذا؟ |
Yaklaşık her yüzyılda bir, galaksimizin bir yerinde, büyük bir yıldızın yakıtı tükenir. | TED | حوالي مرة كل قرن نجم ضخم في مكانٍ ما في مجرتنا يستنفذ وقوده |
Eminim bir yerlerden mücevher kiralarız. | Open Subtitles | متأكدة أن بإستطاعتنا استئجار مجوهراتٍ من مكانٍ ما |
Bir şekilde yeni bir yer bulmalı ve yeni bir ev yapmalı. | Open Subtitles | وفي مكانٍ ما سنخرج مجدداً ونصنع بيتاً جديداً |
İnsan dünyasında güzel bir yerin var. | Open Subtitles | مكانٍ ما أصبحتَ هنا، في هذا العالمِ الإنسانيِ. |
İnsanlara epey kötü şekilde eziyet ettikleri bir yerdeki karanlık odadan. | Open Subtitles | من غرفة مُظلمة في مكانٍ ما حيث يُؤذون الناس بقسوة. |
Eski bir fabrika binası gibi bir yerdi. Beni oraya götürüp sorguya çektiler. | Open Subtitles | هو كمصنعِ قديمِ أَو مكانٍ ما أَخذوني هناك ليستجوبوني |
Çok küçük yerler içinde sıkışıp kalma istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نودّ أن ننحبس في مكانٍ ما مُنخفض جدًّا |