"مكانٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • yerde
        
    • yere
        
    • yer
        
    • yerlerde
        
    • yerden
        
    • yerlere
        
    • nereye
        
    • yeri
        
    • yerinde
        
    • yerlerden
        
    • ev
        
    • yerin
        
    • yerdeki
        
    • yerdi
        
    • yerler
        
    Dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var. Open Subtitles في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه
    Burada ya da başka bir yerde bir kızı eğitmek isteyen birini bulacaksın. Open Subtitles يمكنكِ العثور على مدرب في هذه الصالة أو في مكانٍ آخر وسيرحب بتدريبك
    Ama çöplüğün bir yere yapılması gerekliydi ve vatandaş olarak sorumlulukları vardı. TED ولكن يجب التخلص منها في مكانٍ ما وكان لديهم شعور بالمسؤولية كمواطنين.
    Ya da geri dönüp başka yere gidebilirler. O zaman onları trafikte kaybedebiliriz. Open Subtitles أو ربما يرجعوا و يذهبوا إلى مكانٍ آخر و نفقد أثرهم وسط الزحام
    Yaşamak için ne kadar güzel bir yer değil mi? Open Subtitles يا له من مكانٍ فخم بالتأكيد أليس كذلك يا عزيزاتي؟
    Bir yerlerde arkanda bir eşin ve çocukların olduğunu düşündüm Open Subtitles أعتقدت أن لديك زوجة وأطفال في البيت في مكانٍ ما
    Seks, uyuşturucu, rock and roll, Tanrının 600 kuralının hepsi aynı yerde. Open Subtitles الجنس والمخدرات وموسيقى الروك وقواعد الرب الستمئة كلّها هنا في مكانٍ ما
    Yüreğimle konuşacağım. Bunu burada yapmama müsaade etmezseniz başka bir yerde yaparım. Open Subtitles سأتكلم من قلبي إن لم تسمح لي هنا، سأتكلم من مكانٍ آخر
    İnsanlık için bulunan tüm güçler dışarıda bir yerde dolanıyor. Open Subtitles كل قوة معروفة لدى البشرية عائمة هناك في مكانٍ ما.
    Duyduğuma göre sade vatandaşların erişim hakkı olmadığı bir yerde saklanıyormuş. Open Subtitles سمعتُ أنّها مُخبّئة في مكانٍ ما، وليس مسموحاً للبشر العاديين برؤيتها.
    Çok şey istemiyorum, sadece gece ayazından korunacağım herhangi bir yerde bir oda. Open Subtitles لستُ أحتاج الكثير، مُجرّد غرفة في مكانٍ ما بعيدة عن هواء الليالي الباردة.
    Eğer varsa, neden böyle pis bir yere sıkışıp kaldım? Open Subtitles إذا كان الأمر كذلك إذاً لما أنا في مكانٍ كهذا؟
    Belki çok uzakta bir yere düştüler ve henüz kimsenin haberi olmadı. Open Subtitles ربما تحطمت في مكانٍ بعيد و لم يسمع أحد عن هذا بعد
    Bu tesislerde biyolojik silah var. Onları almadan hiçbir yere gitmiyoruz. Open Subtitles ثمة أسلحةً بيولوجيةً في هذه المنشأة فلن نذهب لأي مكانٍ دونها
    Sonra başka bir yere gidip onun adını bir daha anmayacağız. Open Subtitles ونُنهي هذا الأمر، ثم ننتقل إلى مكانٍ آخر ونصرف النظر عنها
    Peki, para ya dostlarının hoşuna gitmeyecek bir yere gidiyorsa, n'olcak? Open Subtitles وماذا لو أن المال يذهب إلى مكانٍ ما أصدقائكِ لا يحبونه؟
    Yaşamak için ne kadar güzel bir yer değil mi? Open Subtitles يا له من مكانٍ فخم بالتأكيد أليس كذلك يا عزيزاتي؟
    Evet, kendi kasetime parça ayarlamak için bir yer gerekti. Open Subtitles اجل ، إحتجت إلى مكانٍ اتمدد فيه مع فرقتي قليلاً
    Galiba bir yerlerde sana göre temiz bir gömlek vardı. Open Subtitles أظن أنه لديّ قميص نظيف في مكانٍ ما أعطيك إياه
    Cesedi başka yerden getirip suyu bozsun diye kuyuya attıklarını söylüyor. Open Subtitles لقد أتوا به من مكانٍ آخر ورموه في البئر لإفساد المياه
    Bilemiyorum, belki de kızlar okul çıkışı bir yerlere gitmiştir. Open Subtitles لا أعلم, ربما ذهبت الفتاتان إلى مكانٍ ما بعد المدرسة
    nereye gidersen git hep aynı şey. Hiçbirinde saygı kalmamış. Open Subtitles أيُّ مكانٍ تذهبين له نفس الشّيء، لا إحترامٌ لعين.
    Böyle bir yeri bulmak ne kadar zordu biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كم كان صعب عليّ أنّ أجد مكانٍ هكذا؟
    Yaklaşık her yüzyılda bir, galaksimizin bir yerinde, büyük bir yıldızın yakıtı tükenir. TED حوالي مرة كل قرن نجم ضخم في مكانٍ ما في مجرتنا يستنفذ وقوده
    Eminim bir yerlerden mücevher kiralarız. Open Subtitles متأكدة أن بإستطاعتنا استئجار مجوهراتٍ من مكانٍ ما
    Bir şekilde yeni bir yer bulmalı ve yeni bir ev yapmalı. Open Subtitles وفي مكانٍ ما سنخرج مجدداً ونصنع بيتاً جديداً
    İnsan dünyasında güzel bir yerin var. Open Subtitles مكانٍ ما أصبحتَ هنا، في هذا العالمِ الإنسانيِ.
    İnsanlara epey kötü şekilde eziyet ettikleri bir yerdeki karanlık odadan. Open Subtitles من غرفة مُظلمة في مكانٍ ما حيث يُؤذون الناس بقسوة.
    Eski bir fabrika binası gibi bir yerdi. Beni oraya götürüp sorguya çektiler. Open Subtitles هو كمصنعِ قديمِ أَو مكانٍ ما أَخذوني هناك ليستجوبوني
    Çok küçük yerler içinde sıkışıp kalma istemiyoruz. Open Subtitles لا نودّ أن ننحبس في مكانٍ ما مُنخفض جدًّا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus