Demek istediğim, sizde ve eşinizde bir tür şey var... | Open Subtitles | ما أعنيه هو أنك و زوجتك تعانون من نوع من |
Bir tür çarşı filozofu ya da öyle bir şey mi? | Open Subtitles | من نوع فلاسفة السوق الغير متقنين للفلسفة او شيئاً مثل ذلك |
Tekli yollar yerine çoklu yollara izin veren bir sokak ağı ve tek bir çeşit yerine pek çok çeşit sokak sağlıyor. | TED | هي شبكة طرق والتي تتيح العديد من الطرق بدلاً من الطرف المفردة وتوفر العديد من أنواع الشوارع بدلا من نوع واحد فقط. |
Bu korkunç sesler de ne? Bir çeşit hayvan falan mı? | Open Subtitles | بحق السماء ما هذه الأصوات الفظيعة أهو حيوان من نوع ما |
İmgelemde, elinde bir alet tutuyordu. Alet verici gibi bir şeydi. | Open Subtitles | في الرؤيـة، كان يحمل جهازاً بدا كجهاز إرسال من نوع ما |
Hep kendilerini yalarlar. Kendilerine taparlar. Bir tür obsesif kompulsif bozukluk örneğidirler. | Open Subtitles | دائماً ما يلعقن انفسهم يعانين من النرجسية ولديهن وسواس من نوع ما |
- Ve kesikler saldırganın bir tür silah kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | وتشير الجروح أنّ المعتدي كان يحمل سلاحا من نوع ما. |
Oradaki arkadaşımız sağ olsun, onları bir tür hapishanede tutuyoruz. | Open Subtitles | شكرا لاصدقائنا انهم يبقون عليهم في سجن من نوع ما |
Karbin. Bir tür karbin bu. Bu hücre karbinden yapılmış. | Open Subtitles | كارباين، نوع من الكارباين الزنزانة مصنوعة من نوع من الكارباين |
Yani o zaman bir tür yayın aracı mı arıyoruz? | Open Subtitles | إذاً أيجب علينا البحث عن مصدر بث من نوع ما؟ |
Karbin. Bir tür karbin bu. Bu hücre karbinden yapılmış. | Open Subtitles | كارباين، نوع من الكارباين الزنزانة مصنوعة من نوع من الكارباين |
Ray'in gerçeği kavrama yetersizliği vardı. Bir çeşit travma sonrası stresten mustaripti. | Open Subtitles | لا يستطيع ان يدرك حقيقة ما عاناه من نوع من الاجهاد المؤلم |
Daha önce yapmadığım bir çeşit iş oldu benim için. | Open Subtitles | لم يكن من نوع الأعمال التي قمت بها من قبل |
Yani, onların aşk bağlantı psişik bağlantı çeşit açtı ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً تظن أن وصلة حبهم فتحت قناة من نوع فيزيائي ؟ |
Açıkça görülüyor ki bir şehir değil. Bir çeşit karakol gibi. | Open Subtitles | من الواضح أنّها ليست مدينة، بل موقع خارجي من نوع ما |
Ama kadere mahsus senin gibi bir kurbanın buraya düşmesi. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة تشاء العناية الإلاهية أن تأتي إلى هنا ضحية من نوع آخر |
Yardım etmekten hoşlanmayacağın türden bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان من نوع الرجال الذى لاتستطيع الا تحبه |
Kondiyal* mantarın yeni bir türü gibi görünen bir enzim yayarak. | Open Subtitles | بنشر إنزيم أنتج على ما يبدو من نوع جديد من الفطريات. |
biri benim fotoğrafımdı, diğeri de bir başkasının... bir erkek, gibi. | Open Subtitles | وحده كانت لي ولاخره كانت لشخص اخر صبي. من نوع ما |
Buradaki bir nevi fallik parça yaklaşık bir ayak boyunda. | TED | انها من نوع النباتات القضيبية والتي يبلغ طولها قدم |
Birileri benimkiyle aynı olan 2902 tipi termooptic kamuflaj kullanıyor. | Open Subtitles | شخص ما يستعمل التمويه الغير مرئي كلُغم من نوع 2902 |
Ona başka türde bir hücre olmayı öğretmeye gerek yoktur. | TED | نحن لا نحتاج ان ندربها لتصبح خلية من نوع اخر. |
Problem buna benzer bir şeydir ve bu nedenle böyle bir problem için iyi olacak belli bir düşünme yolu veya yolları vardır. | TED | هذه هي مشكلة من نوع كذا وكذا، وبالتالي هناك طريقة معينة أو طرق للتفكير بأنها جيدة لتلك المشكلة. |