"مُساعد" - Traduction Arabe en Turc

    • yardımcısı
        
    • Teğmen
        
    • yardımcı
        
    • asistanı
        
    • asistan
        
    • Eli
        
    • Teğmenim
        
    • suç ortağı
        
    • sağ kol
        
    • bir yardımcıyım
        
    Biliyorsun Yoshida bu gece işler yolunda giderse lider yardımcısı olacağım. Open Subtitles بالمُناسبة, إذا مضت الأمور على خير الليلة فسأكون مُساعد الرئيس في الغَد
    Noel Baba'nın Küçük yardımcısı adıyla tazı yarışlarında koştururdum onu. Open Subtitles كنت أجعله يسابق في حلبة جريهاوند تحت اسم مُساعد سانتا الصغير
    Birer Teğmen olacak. Çevrede gardiyan olmayacak. Open Subtitles مُساعد واحد كُلّ منا لا حـرّاسَ حـولـنـا
    Atlama koordinatları doğrulandı, Teğmen. Open Subtitles مارلين: احداثيات قفزةِ مُحَقَّق، مُساعد.
    Batı Hindistan'a yardımcı için ilan asmalısın. Koca dükkanı tek başına işletmek. Open Subtitles . يجب أن تضع إعلاناً في غرب الهند بحثاً عن مُساعد . بنيت هذا المحل وحدك ..
    Ben Marty String Senatör Baxter'ın yardımcısıyım. Bu Rita Daniels asistanı. Open Subtitles أَنا رَئِيِسُ موظفين مارتن سترينجير هي مدير ريتا التنفيذي دانيال مُساعد.
    Telefon numarasını bulmaya çalıştım, ama elime ancak asistan yardımcısının numarası geçti. Open Subtitles حاولتُ الحصول على رقمه المُباشر، وأقرب ما إستطعتُ الحصول عليه كان مُساعد مساعده.
    Müdür yardımcısı ve senin patronun olarak hakkındaki müşteri şikayetlerinden seni haberdar etmek benim görevim. Open Subtitles بصفتي مُساعد المدير ورئيسك, من واجبي إخبارك بأن هناك العديد من الشكاوى ضدك
    Müdür yardımcısı ve senin patronun olarak hakkındaki müşteri şikayetlerinden seni haberdar etmek benim görevim. Open Subtitles بصفتي مُساعد المدير, فمن واجبي أن أخبرك بأنّ هناك العديد من الشكاوى ضدك
    Okuduğum e-mailde yönetici yardımcısı diyordu. Open Subtitles البريد الإلكتروني الذي قرأته كان مذكور به وظيفة مُساعد مدير.
    Seni desteklemek istiyor, Savcı yardımcısı ile sahneyi paylaşmak istemiyor. Open Subtitles إنه يرغب بتأييدك , و لكنه لا يرغب بمشاركة المسرح مع مُساعد
    Yakıtınız bitti, Teğmen. Open Subtitles مارلين: أنت في الخارج مِنْ الوقودِ، مُساعد.
    Sanırım yanlış gemidesiniz, Teğmen. Open Subtitles أعتقد أنت على السفينةِ الخاطئةِ، مُساعد.
    Evet, Trudy'nin kim olduğunu biliyorum, Teğmen. Open Subtitles نعم، أَعْرفُ مَنْ ترودي كَانتْ، مُساعد.
    Sen yardımcı ben de tam hayal ettiğim gibi yardımcının sağ kolu olacaktım. Open Subtitles أنت مُساعد المدير وأنا ساعدك الأيمن فهذا ماحلمنا به دوماً
    Bölge savcı yardımcı olarak atanmamı istiyorum. Hukuk diplomam var ve avukatlık sınavını da geçtim. Open Subtitles أريد أن أكون مُساعد النائب العام لكي تكون لدي الصلاحية أن أتخطى الحبس
    FBI yardımcı müdürünün ve sahte ünvanlı NSA'cinin aradığı şeyi. Open Subtitles نفس الشيء الذي يفعله مُساعد مُدير المكتب الفيدرالي وأى كانت هويتك المُزيفة في وكالة الأمن الوطني
    Yönetici asistanı bazen büyük ekranda video oyunu oynamasına izin verirmiş Open Subtitles مُساعد المدير يسمح له أحياناً بلعب ألعاب الفيديو على الشاشة الكبيرة،
    Kambur beni, kütüphanecinin asistanı Peder Berengar'ın tüm bu gizemin, anahtarı olduğuna ikna etti. Open Subtitles الأحدب أقنعني بأن الأخ بارينجر مُساعد أمين المكتبة, هو مفتاح الحل لهذه الأحجية - ماذا قلت ؟
    Pencereler, bir asistan. Open Subtitles النوافذ، مُساعد.
    Kralın Eli'nin pek boş zamanı olmuyor. Open Subtitles مُساعد الملك لا يملك الكثير من وقت الفراغ
    Ve o silahlardan biri bir cinayette kullanıldı ki bu da seni suç ortağı yapar. Open Subtitles وأحد هذه الأسلحة قد أستخدم في جريمة قتل مما يجعلك مُساعد
    Bir sağ kol, daima sağ koldur. Open Subtitles مُساعد لمرة مُساعد للأبد.
    Hayır, aslında ben bir yardımcıyım. Open Subtitles كلاّ ، في الحقيقة أنا مُساعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus