Örneğin, geçenlerde çorap kuklasının mucitinin ölüm ilanı vardı. | TED | مؤخرًا، على سبيل المثال، كان لدينا نعي عن مخترع الدمية الجورب. |
Son zamanlarda bilgisayar programcısı Alan Turing için ölüm ilanı yayımladık. | TED | مؤخرًا، كان لدينا نعي عن مهندس برمجيات يدعى آلان تورين. |
Ve bir çeşit canlı yayında övgü tarzı bir şey yapmamız gerekiyor. Aslında bizde Jenna için çoktan bir ölüm ilanı makarası var. | Open Subtitles | .سوف نضع لها نوعاً من الثناء على الهواء .بالحقيقة لدينا نعي لها حقيقي |
yani liderler olarak şunu anlıyoruz elle tutulamayanlar önemli ama onları nasıl ölçeceğimiz konusunda en ufak bir fikrimiz yok | TED | اذن كقادة نحن نعي ان الغير ملموسات هي ذات اهمية ولكن ليس لدينا ادنى فكرة عن كيف نقيسها |
Uzun zamandir biliyoruz ki bu, uluslarin refahinin iyi bir olcusu degil. | TED | ونحن نعي تماما ان الامتلاك ليس مؤشراً على ان الدول تعيش برخاء |
Lana, yaşıtın olan küçük bir kızın anma törenine gideceğim. | Open Subtitles | " لانا " سوف أذهب إلى نعي فتاة أخرى في عمرك |
2015 ile 2016 yılları arasındaki 20 aylık süre boyunca 2000 başyazı ve basılmamış ölüm ilanları. | TED | 2,000 نعي افتتاحي وغير مدفوع خلال فترة تزيد عن عشرين شهرًا بين عامي 2015 و 2016. |
Hey, uh, The Times babam için bir ölüm ilanı yayınlıyor, ve Emerson adında adamın biri hakkında annem benimle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | مهلا قامت صحيفة التايمز بعمل نعي لوالدي وقالت والدتي بأن أتحدث مع شخص أسمه أيمرسون حول ذلك |
İşte, yarattığım "Gözden Kaçmış" adındaki projenin arkasındaki itici güç bu. Bu proje, hiç ölüm ilanı yayımlanmayan dışlanmış insanların hikâyelerini anlatıyor. | TED | وهذا هو الدافع وراء إطلاق المشروع الخاص بي تحت مسمى "مُتجاهَلون"، الذي يقوم بسرد قصص البسطاء الذين لم يكن لهم نعي. |
Jimmy, asla iyi bir ölüm ilanı ihtiyacını azımsama. | Open Subtitles | جيمي, لا تستحف ابدا... بالاحتياج إلى نعي جيد. |
Biri tuvalet kapısına ölüm ilanı bırakmış. | Open Subtitles | نعي على حمام مرحاض سألاقيك في المرآب |
Basılı bir ölüm ilanı veya ölüm belgesini getirirsen de olur. | Open Subtitles | نعي بالجريدة، شهادة وفاة و سنريها لهم |
Satterfield'in ölüm ilanı. The Chicago Defender. | Open Subtitles | هذا نعي ساترفيلد، في صحيفة شيكاغو |
İşadamı Ernesto Martel öldü. ölüm ilanı. Şilili işadamı Ernesto Martel dün Madrid'deki konutunda hayatını kaybetti. | Open Subtitles | نعي الرأسمالي الشيلي الأصل "أرنستو مارتل" |
Çözüm olarak en iyisi değil ama bir ölüm ilanı yayınlamalıyız. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل حل لكن يمكننا أن ننشر نعي |
Her şey burada, en sevdiği restoranlar, her gün yaptıkları; karısının ölüm ilanı bile var. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ هناك... مطاعمه المُفضلة، روتينه، حتى أنّ لديهم نعي زوجته. |
(Gülme sesleri) Sormak istediğim şey ise geçen gün bu filmi izliyorduk, astronotlardan biri hakkında, iş arkadaşlarından biri ve uzaya çıkmadan önce, bir ölüm ilanı yazdılar, NASA onun için bir ölüm ilanı yazdı. | TED | وأريدُ أن أسألكَ عن شيءٍ شاهدته في فيلمٍ في أحدِ الأيام. كان الفيلمُ عن أحدِ روّاد الفضاءِ ن زملائك ولكن قبلَ أن ينطلقَ إلى الفضاء، قامت (ناسا) بكتابةِ نعي له، حتى من قبل أن يموت |
Bunu anlıyoruz, değil mi beyler? | Open Subtitles | نحن نعي ذلك تماماً أليس كذلك، أيها السادة؟ |
Hikayeci: Hepimiz kanserin risklerini biliyoruz ama daha fazlamızı etikeleyen bir hastalık daha var: eklem iltihabı. | TED | المذيع : نحن جميعا نعي خطر مرض السرطان ولكن هناك مرضٌ آخر وهو يؤثر على عدد اكبر من مرضى السرطان .. انه التهاب المفاصل |
Evet, aslında anma töreni olacak. | Open Subtitles | نعم. إنها ذكرى نعي في الحقيقة. |
Sağ insanların ölüm ilanları dosyada hazır bekler. Öldüklerinde de yayınlarız. | Open Subtitles | لدينا أخبار نعي لأشخاص مازالوا أحياء على ملف وعندما يرحلون نستعد للطباعة |
Eğer Billy'i vurmasaydım yarın benim ölüm ilanım okunurdu. | Open Subtitles | لو لم اطلق على بيلي لا شك لدي أنى لو لم أفعل لكنت قرأت نعي وفاتي بالجريدة |
Araştırdım ve Leon Mercy'nin ölüm ilanını buldum. | Open Subtitles | لذا أنا عَمِلتُ بَعْض البحوثِ وَوجدَت نعي ليون ميرسي |