| Normalde elimizde daha fazla mal olur ama pazartesi yeni sevkiyat bekliyoruz. | Open Subtitles | في العادة تصلنا أعداد أكبر من هذه لكننا ننتظر بضاعة يوم الاثنين |
| 6 gün oldu, ve biz hala birilerinin gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | مر ستة أيام و لازلنا ننتظر أن يأتي أحد لإنقاذنا |
| Ya dediğimi yapacağız, ya da oturup birinin buradan geçmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | إما أن نفعل ذلك أو ننتظر شخص ما كى يمر بسيارته |
| Onu şimdi mi yakalayalım yoksa araya kadar bekleyelim mi? | Open Subtitles | هل سنقبض عليه الآن سيدي أم ننتظر لحين الاستراحة ؟ |
| Etrafta bir sürü çöl adamı var, çok tehlikeli. Sabaha kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | انه خطير جدا مع كل هؤلاء الناس حولنا يجب أن ننتظر حتى الصباح |
| Sanırım, trafik azalana kadar burada beklemeliyiz. Tanrım, Londra'dan nefret ediyorum! | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أننا يجب أن ننتظر هنا حتى تخفف حركة المرور |
| Elimizde bir mucize olmadığına göre DNA raporunu beklememiz gerekecek. | Open Subtitles | أن تحدث معجزة علينا أن ننتظر تقرير الدي أن آي |
| bekleyip bir gün döneceğini ummak mı, yoksa... yoksa hayatlarımıza devam etmek mi? | Open Subtitles | هل ننتظر و نتمنى أن يعود أم نتجاوز الأمر و نستمر بحياتنا ؟ |
| Olay yeri kaynıyor, biz de burada oturmuş taksicilik için bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننتظر هنا ونقف ونجلس هنا في انتظار أخذ سيارة أجرة |
| Her gün, bir kurşun ya da bir roket bekliyoruz. | Open Subtitles | كل يوم و طوال النهار ننتظر رصاصة أو عبوة ناسفة |
| - Hayır bayım, sadece arkadaşımızın biraz kendine gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | لا، سيدي. نحن ننتظر صديقنا هنا حتى يعود لاتزانه الطبيعي |
| Şimdi de, gemiden toplanan verinin işlenmesini bekliyoruz ama rakamlar epey umut vadediyor. | Open Subtitles | لذا الان نحن ننتظر الملفات من قاعدة السفينة لكن الأرقام تبدو جيدة جداً |
| Yani burada maskeli ve oksijen borulu adamların gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | إذاً فنحن هنا ننتظر ظهور أشخاص مقنعين يتنفسون عبر أنابيب. |
| Yok bir şey. Sanırım yağmur dinene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لا بأس، أعتقد أننا ننتظر فحسب هنا حتى يتوقف المطر |
| Peki, biz ne yapacağız, birinin bizi bulmasını mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | إذن ، ماذا نفعل؟ فقط ننتظر حتى يجدنا شخص ما؟ |
| Ve bu çeki bozdurmadan iki hafta kadar bekleyelim, olur mu? | Open Subtitles | و .. دعنا ننتظر حوالي إسبوعان قبل صرف هذا الشيك، إتفقنا؟ |
| Bu kanıtın bu protolde yapabileceği etkiyi dikkate alırsak, beklemek sanırım boynumuzun borcu. | Open Subtitles | بما أنهم يفحصوا الدليل الآن فيجب إذن أن ننتظر إلى أن ينتهي التحليل |
| Sanırım sen adli tıptan kovanlarla ilgili bir şey bulana kadar beklemeliyiz. | Open Subtitles | احز ماذا ؟ علينا أن ننتظر الطب الشرعي للحكم على غلاف الرصاصة |
| Baban ve ben olay yerine erken ulaştık ve destek ekibi beklememiz söylendi. | Open Subtitles | انا و هو وصلنا مبكراً في المشهد و كنا أومرنا أن ننتظر الدعم |
| 911'i aramasını bekleyip zamanında orada olmayı mı umut edeceğiz. | Open Subtitles | ننتظر اتصالا الى النجدة ونتأمل ان نصل في الوقت المناسب؟ |
| Gölgeleri beklerken, belki vaktimizi daha zevkli geçirebiliriz. - Yemek gibi mi? | Open Subtitles | بينما ننتظر تحذير وصول هذا الظل نستطيع أن نشغل أنفسنا ببعض المتع |
| Kardeşlerimle ben annemin hastaneden geri dönmesini bekliyorduk. | TED | كنت مع أشقائي ننتظر عودة أمي من المستشفى. |
| O yüzden ya geçmelerini bekleriz ya da üretraya çikmalarini. | Open Subtitles | إما أن ننتظر خروجهم لوحدهم أو نصعد عن طريق الشرج |
| Tanrı aşkına be adam. En azından beklesek daha mı iyi olur onu söyle. | Open Subtitles | بحق الله يا رجل على الأقل أخبرنا لو من الأفضل أن ننتظر |
| "Şimdi, bak, hiç eğlenceli fikirler aklına gelmesin. Yaşlı adam burada beklememizi istedi." | Open Subtitles | أنظر، لا تقول أي أفكار مضحكة الرجل العجوز يريدنا أَن ننتظر هنا |
| Bizler gerçekten kalp krizinin olmasını bekliyor ve kaynaklarımızın büyük çoğunluğunu sonrasındaki tedavi için saklıyoruz. | TED | في الحقيقة إننا ننتظر حدوث النوبة القلبية ونضع معظم مصادرنا في عناية ما بعد العلاج. |
| Bunu öğrenmek için beklemeyeceğiz.Tabur bizim doğuya, dağlara gitmemizi ve savunma pozisyonuna geçmemizi istiyor. | Open Subtitles | ــ أتعرف متى ؟ ــ لن ننتظر لنكتشف ذلك تريد منا الكتائب التوجه شرقاً لنعد وضعية دفاعية |
| Eyalet polisi bir saatten önce gelemez. O kadar bekleyemeyiz. | Open Subtitles | شرطة الولاية لن تكون هنا حتى ساعة، نحن لن ننتظر |