Bence bu Çok önemli çünkü insanların yapılandırmaya ihtiyacı var. | TED | وأعتقد أن هذا مهم حقاً، لأن الناس بحاجة إلى بنية. |
Senden asla bir talebim olmadı, ancak bu Çok önemli. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن طلبتك شيئًا, لكن هذا مهم جدًا. |
Üzgünüm. Ne Fark eder ki? O kadar önemli mi? | Open Subtitles | انا اسفة, ما الفرق ,هل هذا مهم ؟ |
Sonra muhabir geldi. Bir militan değil ve bu önemli! | Open Subtitles | ثم يأتى مراسل صحفى هو ليس مناضلا و هذا مهم |
bu önemli bir şey. O yüzden birbirinizi iyice tanımanız gerek. | Open Subtitles | هذا مهم ، لذلك يجب عليكم ان تزيدوا من معرفة بعضكم البعض |
Benim için önemli olan gelinimin sevgisini, ailesinin de güvenini kazanmaktır. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي لأحوز على عواطف زوجتي و ثقة عائلتها |
önemli olan bu. En azından öyle olduğunu umarım. | Open Subtitles | هذا مهم على الأقل اتمنى إنه كذلك |
Eğer müzikale gelirsen hiçbirsini yapmayacağım. İşte bu benim için bu kadar önemli. | Open Subtitles | كل هذه الأشياء إذا رأيتِ المسرحية، هذا يخبركِ بكم هذا مهم بالنسبة لي |
Çocuklar, ne yapıyorsanız bırakın ve buraya gelin. Bu Çok önemli. | Open Subtitles | توقفوا ايها الرجال عن ما تفعلون و اجتمعوا هنا هذا مهم |
Çok önemli, Bay Segura ve Bay Hal Sanderson'u da kapsıyor. | Open Subtitles | هذا مهم جدا فهو يتضمن السيد سيجورا و السيد آل ساندرسن |
Lütfen, elinizden geleni yapın. Çünkü bu gerçekten Çok önemli. | Open Subtitles | أرجوك، إن كان بوسعك فعل أي شيء، هذا مهم جداً |
Şunu biliyoruz ki bizim işleyişimiz açısından bu Çok önemli. | TED | ما نعرفه ان هذا مهم جدا للطريقة التي نعمل بها, ايس كذلك؟ |
Evet Fark eder! Sen yaptın! Benden şüphelenecekler! | Open Subtitles | بلى هذا مهم فعلت ذلك وسيشكّون بي |
- Fark eder çünkü karaciğeri çalan şahıs bir motosikletle kaçmış. | Open Subtitles | -حسناً, هذا مهم لأن الشخص الذي سرق الكبد فرّ من موقع الجريمة على دراجة رياضية. |
Fark eder çünkü Stick her şeyi bir sebeple yapar. | Open Subtitles | هذا مهم لأن (ستيك) لا يفعل أي شيء بلا سبب |
bu önemli, Bay Crawford. Polisler size bir davranış örneği diye bakıyor. | Open Subtitles | و لكن هذا مهم سيد كراوفورد الشرطيون ينظرون اليك لمغرفه كيف يتصرفون |
Arkadaşının korkunç bir durumda olduğunu biliyorum ama bu önemli. | Open Subtitles | أعلم بأن صديقتك في وضع مريع ولكن هذا مهم أيضا |
Çalışanlar da öyle. bu önemli bir şey değil mi? | Open Subtitles | وأيضا الموظفين الآخرين، هذا مهم, أليس كذلك؟ |
Kendin gibi insanları tanımanın senin için önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً أعتقد أن هذا مهم لك لتعرف الأشخاص أمثالك |
Neyse ki şimdi iyisiniz. önemli olan bu. | Open Subtitles | حسناً، أنت بخير الآن كل هذا مهم |
Pekâlâ. Senin için bu kadar önemli olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | حسناً، انا لم أدرك بان هذا مهم جداً بالنسبه لك |
Çünkü babamın gittiği gece ve Cadılar Bayramıydı. TV'de bunun önemli olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | لأن أبي غادر بليلة عيد القديسين، وقد قلتم في الأخبار بأن هذا مهم. |
Aferin sana, bir adamın sağlam karakterli olması çok önemlidir. | Open Subtitles | جيد لأجلك هذا مهم أن يقوم الرجل بالحفاظ على هويته |