"وأظن" - Traduction Arabe en Turc

• Bence
• sanırım
• düşünüyorum
• Ayrıca
• sanıyorum
• tahmin
• galiba
• inanıyorum
• ve ben
• düşündüm

Ve Bence bunun nedeni teknolojinin bize en savunmasız yanlarımızdan hitap edebilmesi.
وأظن أن هذا راجع لكون التكنولوجيا تنادينا أكثر عندما نكون أكثر ضعفا.

Yani Bence bi de bu yönde ilerliyoruz ve oraya ulaşacağımıza inanıyorum.
وأظن أننا نحقق تطوراً في هذا الجانب وأنا متفاءل إزاء وصولنا لهدفنا.

Bence bu zor bir soruya mahal veriyor: Girişimcilikle bizim amacımız nedir?
وأظن أن هذا يثير سؤالًا صعبًا: ما هو هدفنا من ريادة الأعمال؟

Ama sanırım eğer ben de onu sevseydim, onunla evlenirdim.
وأظن أننى لو أحببته بالفعل لوافقت علبى الزواج به فورا.

ve sanırım kiliseden dönmüşüz ve bu resim o zaman çekilmiş.
وأنت تخنقين الكلب وأظن أننا عُدنا من الكنيسة واخذنا صورة معك

Seni bu şekilde satın almanın çok kolay olduğunu düşünüyorum.
وأظن أن هذا من شديد السهولة لكي أشتري رضوانك به

Ayrıca Bence bir doktor falan bulsan da iyi olur çünkü Bence ufak bir felç falan geçirmiş olabilirsin.
‫وأظن أنه ربما عليك استشارة طبيب ‫أو أحد ما ‫لأنني أظن أنك عانيت ‫سكتة دماغية أو أمر ما ‫

Bence genellikle bizim işimiz bu görünen istek yollarının yapılması.
وأظن بأن عملنا غالباً هو تمهيد طرق الرغبة الناشئة هذه.

Çok gizli efendim, Bence, yüzbaşının bilmesi gerekenler bu kadar.
إنها سريةٌ للغاية, سيدي، وأظن أن النقيب ليس بحاجةٍ لمعرفتها.

Bence çok seksi gözüküyor, ve sizin giysi kurallarınız berbat.
أظنها تبدو مثيرة جداً وأظن أن معايير زيك تبدو رديئة

Bence bu, gitmiş olmandan daha çok şey ifade ediyor.
وأظن أن هذا يقول الكثير بغض النظر عَن تركك لي.

Kızınızı alıkoymaları yaşadığı anlamına gelir, Bence şu an ikiniz de buna odaklanmalısınız.
يعني إبقاؤها أنها حية وأظن أن هذا كل ما عليكم التركيز عليه حالياً

...ama ailemiz tekrar bir arada ve Bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız.
لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها

Ve sanırım senin için ailenle sürekli tartışman normal bir şey.
وأظن انه طبيعي أيضا منك ان تتشاجر مع والديك طوال الوقت.

sanırım bunun sebebi de olacağı varmış olmuş diye düşünmemdi.
وأظن أنّ السبب أنّني ظننتُ أنّ الأمر مُقدر لأن يحدث

sanırım hala ben buyum, çünkü nefret ettiğim halde hala oradayım.
وأظن أنني مازلت , لأنني لا أزال في المطعم الذي أكرهه

Artık hazırım. Senin de, hazır olduğunu düşünüyorum. Ben Max'i seviyorum.
الأن أنا مستعد وأظن أنك مستعدة وأريد أن أجعل ماكس سعيد

Affedersin ben "dedektifim" ve silahını yere bırakman gerektiğini düşünüyorum.
معذرة, أنا محققة وأظن حقًا أن تضع المسدس في الأرض

Ayrıca işitme duyunuz da çok gelişmiş olmalı. T ıpkı benimki gibi.
وأظن أيضا أن لديك حاسة سمع ممتازة ، مثلي.

Ve bunun bir problem hakkında düşünmenin iyi bir yolu olduğunu sanıyorum.
وأظن أن هذا أسلوب جيدٌ جداً للتفكير في المسألة.

..ve Dünya'yı yokeden silahın insanların kendi icadı olduğunu tahmin ediyorum.
وأظن أن السلاح الذي دمر الأرض هو من صنع البشر نفسها

Seni tekrar gördüğümde ben de seni üzmeliyim galiba.
وأظن أنني عندما أراك مجدداً يجب عليّ أن أرد لك الألم.

Görünüşe göre rahatsız oldun ve ben de cevabımı aldım.
من الواضح أنه جعلك منزعجًا للغاية، وأظن .. أنها إجابتي.

Daha önce New York'daydım, ama LA'den iş teklifi geldi ve bende bir denemenin zamanı geldiğini düşündüm.
كنت في نيويورك لكن حصلت على عرض عمل في لوس أنجيلوس وأظن أنه الوقت لآخذ فرصتي