Ağabeyinin beni soymak istediğinden kesin eminim, bankadan elmaslarla birlikte ayrıldıktan sonra. | Open Subtitles | أنا واثق يعني أخيك لسرقة لي، عندما غادرت البنك مع الماس بلدي. |
Ama biliyorum ki, saf düşlerinle birlikte huzur içinde yatacaksın. | Open Subtitles | ولكن انا واثق أنك ترقدين بسلام مع أحلامك البريئة الصغيرة |
Peki... Madem öldüreceğine bu kadar eminsin al sana biraz avans. | Open Subtitles | حسنا ، بما أنك واثق جدا من أنك ستقتله ، إليك جزء من المبلغ الآن |
- Emin olabilirsiniz ki yok. | Open Subtitles | أنا واثق أنه أيا كان نوع علاقتى به فهى أفضل من علاقتك به |
Yani tüm detayları ile hayatının baş sayfaya çıkmasını istediğine Emin misin? | Open Subtitles | أعني، هل أنت واثق أنّك مستعد لكي تنشر خصوصياتك على صفحات الجرائد؟ |
Kendime güveniyorum, güvenilirim ve onu yetiştirmek için dördüncü sıradayım. | Open Subtitles | أنا واثق فائقة، مسؤولة تماما والرابع في خط لرفع إيما. |
Kim olduğunuzu düşünürsek, Kesinlikle bir teşrifatçınız olması gerektiğine eminim. | Open Subtitles | أنا واثق جدا انك يتوجب عليك بالنظر عن من تكونين |
Gelecekte de size, aynı Majesteleri'ne yapmış olduğum gibi bağlılıkla hizmetimi sunacağıma inanıyorum. | Open Subtitles | وأنا واثق في المستقبل بأنني أستطيع خدمتك بأمانة وكما خدمت دائما صاحب الجلاله |
Para için 26 değişik kadınla yatmak kendine güvenen bir hötörö olmanın parçası mı? | Open Subtitles | هل جزء من كونى شاذ واثق يعنى انك يجب ان تنام مع 26 امرأة مختلفة من اجل المال |
Şurası kesin ki hepimiz, saygıdeğer meslekdaşımızla aynı fikirdeyiz. | Open Subtitles | أنا واثق من أننا كلنا هنا نوافق زميلنا هذا الرأى |
Doğru anahtar getirdiğinizden kesin emin misiniz? | Open Subtitles | الآن، هل أنت واثق من أنك قد أحضرت المفتاح الصحيح؟ |
Soyunma odasında, hayranları ile konuşmaya bayılıyordur kesin. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه يحب سماع أنصاره في غرفة الملابس |
Babanız anlayacak. - Ve biliyorum ki sizinle gurur duyar. | Open Subtitles | سيتفهم أبوك الأمر , و أنا واثق أنه سيكون فخوراً |
Evet, evet biliyorum. Eminim çok daha saygın adaylar vardır. | Open Subtitles | نعم أعرف، أنا واثق أن هناك مرشّحين جديرين بها أكثر |
eminsin değil mi, Virgil. Philadelphia'lı bir zenci için ne komik bir isim bu! | Open Subtitles | أنت واثق من نفسك يا فيرجيل الزنجي ذو الاسم السخيف القادم من فيلادلفيا |
Ama bu sabah hastalardan başka eve giren olmadığına eminsin? | Open Subtitles | لكنك واثق من أنه لم يأتِ أحد للمنزل هذا الصباح عدا عن المرضى؟ |
Hayır. Kalsın, dostum. - Emin misin? | Open Subtitles | إنهُ على حسابي, يا صاح ـ هل أنت واثق من ذلك؟ |
Senin de kendine ait bazı soruların olmadığına Emin misin? | Open Subtitles | أأنت واثق أن الشكوك لا تراودك شخصياً في بعض الأحيان؟ |
Aslında şunu diyorsun: Haklara ihtiyaç duyacağımı düşünmüyorum ve ben bu insanlara güveniyorum hakları bir kenara bırakalım, onlar önemli değil istihbaratçılar doğru şeyi yapacaktır. | TED | أنت تخبرهم أنك لست بحاجة إليها. إذن أنا واثق أنه سيتم التخلص منها لأنها غير مهمة هؤلاء الأشخاص سيقومون بالشيء الصحيح |
Yani inancı 0 ile 1 arasında bir numarayla temsil edelim -- 0 hiç inanmıyorum, 1 Kesinlikle inanıyorum demek olsun. | TED | لذلك سنقوم بتمثيل معتقد برقم بين الصفر والواحد -- الصفر يعني لا أعتقد ذلك على الإطلاق، والواحد يعني أنّي واثق تماما. |
Bana bir şans daha verirsen, bu sefer başaracağıma inanıyorum. | Open Subtitles | إن منحتيني فرصة أخرى، فأنا واثق من أنني سأبلي حسنًا |
Akıllı, güçlü, kendine güvenen ailesi de olabilir. | Open Subtitles | انه ذكي قوي,واثق قد يكون لديه عائلة ايضا |
Saçlarını karı gibi boyamayı kendi başına nasıl öğrendiysen hiç şüphem yok eksiğini tamamlamak için ...takma uzuv almayı da öyle öğrenirsin. | Open Subtitles | لقد فكرت كيف تصبغ شعر رأسك مثل المخنّثين بنفسك ، و انا واثق كالجحيم انك تستطيع أن تفكر كيف ترممّ هذه الخردة بنفسك |
Kalemine o kadar çok güveniyor ki, benim bilemiyorum, gözüm korktu. | Open Subtitles | هو واثق جدا بكتابته وانا لا أعرف. أنا متخوفة بعض الشيء |
Jason, madem kendine bu kadar güveniyorsun, neden hepsini yatırmıyorsun? | Open Subtitles | جيسن، إذا كُنت واثق جداً، لم لا فقط ترَاهنَه كُله؟ |
Ben kendime ve aşkıma güvenim tam olduğundan? | Open Subtitles | إن كنت واثق من أنها سوف تحبك، ألن أكون كذلك؟ |
Leo Johnson yerin dibine girdi sanki. Bahse girerim evinin yakınlarında saklanıyordur. | Open Subtitles | "ليو جونسن" ذاهب إلى الهاوية، أنا واثق من أنه مختبئاً قرابة منزله |
Eminim ki kendine güven duymuyor ve bu yüzden bu konuda konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا واثق من أنها خجولة ولا تريد التحدث عن ذلك. |