"والأهم من" - Traduction Arabe en Turc

    • En önemlisi
        
    • Ve daha
        
    • Daha önemlisi
        
    • Dahası
        
    • daha da önemlisi
        
    • her şeyden önemlisi
        
    • ve en
        
    Nerde yaşar, nerde çalışır, ve En önemlisi, şu anda nerede olduğu. Open Subtitles أين يقطن ويعمل والأهم من كل ذلك أين يمكن أن يكون الآن
    En önemlisi de Müdür Jo bugün adama para vermiş. Open Subtitles والأهم من ذلك، يقولون أنّ المدير جو أعطاه المَال اليوم.
    Bunlar yasal konular Ve daha da önemlisi bu sadece kaba taslak. Open Subtitles هذا غير قانوني، والأهم من ذلك أنه ليس من التهذيب في شيء
    Ve daha da önemlisi, hasta olduğumdan beri onlarla konuşmadım. Open Subtitles والأهم من ذلك، أني لم أخاطبهما منذ أن كنت مريضة.
    Eşsiz Daha önemlisi doğal bir şekilde boyandı. TED لذلك فهو فريد من نوعه، والأهم من ذلك أنه مصبوغ بمواد طبيعية.
    Ve belki de Daha önemlisi, bu bizim tek evimiz olduğundan onu bulduğumuzda ve incelemeye başladığımızda kendimizi ondan nasıl koruyacağız? TED والأهم من ذلك أيضاً ، لأن الأرض هي الموطن الوحيد الذي نعرفه ، كيف سنحمي أنفسنا منها ، أثناء دراستنا لها ؟
    Dahası, senin onu sevdiğini ve istediğini hissedebilir. Open Subtitles والأهم من ذلك و يسمح لها بالشعور بأنها مرغوبة و محبوبة منك
    daha da önemlisi, kapitalizm tarafından yönlendirilen sadece ekonomik büyüme değil. TED والأهم من ذلك، لم يكن النمو الإقتصادي هو الوحيد المُتأثّر بالرأسمالية.
    Yenilikçilere, yeni pazarlar yaratmak, ve En önemlisi başta bahsettiğimiz halkla ilişkiler sorunlarını ortadan kaldırmak suretiyle fayda sağlar. TED إنه يفيد المبتكرين من خلال منحهم سوقًا جديدًا، والأهم من ذلك، عن طريق التغلب على مشاكل علاقاتهم العامة التي بدأنا بها.
    Kitap tasarımcısının sorumluluğu üç yönlüdür: Okuyucuya, yayıncıya ve En önemlisi yazara. TED مسؤولية مصمم كتاب لها أبعاد ثلاثة: للقارئ، والناشر، والأهم من ذلك كله للكاتب.
    Ve En önemlisi gerçekten umuyorum ki bu bilinmeyen bölgelerden geçerken müthiş keyif alırlar. Çünkü, biliyorum ki ben aldım. TED والأهم من هذا بأنني أتطلع بأنهم سيجدون سعادة كبيرة عبر مرورهم بهذه المناطق المجهولة، لأنني أعلم بأني قد اجنزت.
    Yani zaman, mekan ve estetik ve sonra, En önemlisi, davranış. TED ذلك الوقت، والفضاء، وعلم الجمال، وآنذاك، والأهم من ذلك، السلوك.
    Ve daha da önemlisi, merdiven gerçekse, bu bize modern hayattaki daimi tatminsizlik eğilimini açıklar. TED والأهم من ذلك ، لو أن ذلك الدرج الصاعد كان حقيقياً ، لفسّر لنا الإستياء المستمر والمتنامي في الحياة المدنية.
    Tekrar heyecanlıyım, çünkü toplum destekli polislik hakkında sadece konuşmayan bir emniyet müdürü var, kesinlikle onu anlıyor Ve daha da önemlisi, onu benimsiyor. TED أشعر بالحماس مجددا، لأنه أصبح لدينا نائب لا يتحدّث فقط حول الشرطة، ولكن يفهم ما يحصل داخل هذا المجتمع، والأهم من ذلك يقوم بالمعالجة.
    Henüz adamı ele geçirmedik, Ve daha önemlisi resmi de. Open Subtitles لم نقبض على الرجل بعد ,والأهم من ذلك, الصورة
    En azından hala yaşıyoruz Ve daha da önemlisi özgürüz. Open Subtitles حسنا على الأقل نحن أحياء والأهم من ذالك أحرار
    Bence elinde sonunda okuyabilirsiniz, ama Daha önemlisi, bu doğru. TED أعتقد في النهاية أنك تستطيع, والأهم من ذلك, أعتقد أنها صحيحة.
    Muhteşem bir hikaye. Daha önemlisi, Anubis arkasında önemli bir şeyler bırakmış mı? Open Subtitles إنها قصة عظيمة , والأهم من هذا هل أنوبيس ترك أي شيء رائع خلفه
    Daha önemlisi, Zero'nun hareketiyle ilgili bana bilgi verin! Open Subtitles والأهم من ذلك أعطني معلومات عن تحركات زيرو
    Dahası, çocuklar var. Siz de sağlığınıza dikkat etmelisiniz. Open Subtitles والأهم من ذلك يوجد أطفال هنا ويجب عليك أن تهتم بصحتك أيضاً
    Sizin merhametinizi hak etmiyor, her şeyden önemlisi bu tacı hak etmiyor. Open Subtitles ولا تستحق عطفكم والأهم من كل هذا أنها لا تستحق هذا التاج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus