"وددت" - Traduction Arabe en Turc

    • istedim
        
    • istiyorsan
        
    • istemiştim
        
    • istediğim
        
    • istiyordum
        
    • istersen
        
    • isterdim
        
    • istedin
        
    • istemişimdir
        
    • istiyorsanız
        
    • Keşke
        
    • isterim
        
    • dedim
        
    • istediğimi
        
    Geçtiğimiz dört yıl boyunca birçok kere size teşekkür etmek istedim. Open Subtitles العديد من المرات على مدى الاربع سنوات الماضيه وددت ان اشكرك
    Bak, seninle her şeyi konuşmak istedim çünkü geçtiğimiz birkaç hafta kendimde değildim. Open Subtitles انظر، وددت محادثتك عن كلّ شيء، لأنّي بآخر بضعة أسابيع لم أكُن أنا.
    Eğer bu durumu düzeltmek istiyorsan şu andan itibaren yapacakların sana kalmış. Open Subtitles إن وددت تصحيح ما جرى، فإن ما تفعلينه من الآن فصاعدًا بقرارك.
    Bunu hep yapmak istemiştim. Lütfen geri çekilir misiniz? Open Subtitles لطالما وددت أن أفعل هذا هل يمكنك أن ترجعي للخلف؟
    Ama o zaman bile yapmak istediğim şeyi bilmeme rağmen yapabileceğimden emin değilim. Open Subtitles حتى ذلك الحين, لست متأكدة بأستطاعتي ذلك, حتى لو علمت بأني وددت ذلك.
    Bunu ona hemen söylemek istiyordum; ama o güne kadar beklemeliydim. Open Subtitles لكم وددت إخبارها بذلك لكني لا استطيع سوى الانتظار إلى حين ذاك اليوم
    O da farklı bir şey söylemeyecektir. Tekrar denememi istersen, denerim. Open Subtitles حسنٌ ، لنّ يقرأ أيّ تعبير مُختلف، لو وددت سأحاول مُجدداً.
    Ben sadece... Ona göstermek istedim. Benim de güçlü olduğumu görsün istedim. Open Subtitles إنّما وددت أن أثبت لها ولنفسي أنّي أيضًا ما زلت قويّة جدًّا.
    Yakında hastaneye gideceğim ama buraya gelip bir şeyi görmek istedim. Open Subtitles سأقصد المستشفى خلال هنيهة، لكنّي وددت العودة لهنا لأخذ شيء أوّلًا.
    Neyse işte, sadece gazetecinin nasıl biriyle konuştuğunu bilmesini istedim. Open Subtitles عامة، وددت المراسلة أن تعلم نوعية الرجل الذي ستجلس معه.
    Polisle görüşme işini acaba tekrar düşünür müsün diye sormak istedim. Open Subtitles وددت أن اطلب منكِ بأن تعيدي النظر وتكشفي بعض التفاصيل للشرطة
    Değiştirmek istedim, ama başaramadım. Open Subtitles وددت لو أن لي حياة أفضل، ولكن ما باليد حيلة.
    Dün gece rüyamda Joey'i öpmek istedim. Open Subtitles حلمت ليلة البارحة بأنّني وددت تقبيل جوي.
    Sen istiyorsan kal. Ben gidiyorum. Open Subtitles اذا وددت في الباقي اذاً أبقي، انا راحل من هنا
    Hayır, bak. Eğer gerçeği öğrenmek istiyorsan, soruları sen sorarsın, tamam mı? Open Subtitles لا , أنظر ، لو وددت معرفة الحقيقة فعليكَ أن تطرح الأسئلة ، إتفقنا؟
    gelecek haftaya bazı yeni aletler getireceğimi bilmeni istemiştim. Open Subtitles مهلا , وددت منك أن تعلم بانني سوف احضر معدات جديدة الاسبوع القادم
    Açıkcası klasik tiyatro eğitimi almak istediğim bir dönem olmuştu. Open Subtitles بالواقع، لمعلوماتك، بوقتٍ ما وددت أن أغدو متدربًا مسرحيًّا كلاسيكيًّا.
    Bunu ona hemen söylemek istiyordum... ama o güne kadar beklemeliydim. Open Subtitles لكم وددت إخبارها بذلك لكني لا استطيع سوى الانتظار إلى حين ذاك اليوم
    İstersen Jackson'ı da çağırayım. Belki ondan da söz almak istersin. Open Subtitles ربما وددت لو انى ناديت لك جاكسون ربما احببت ان تاخذ وعدا منه ايضا
    Genç bir erkekle tanışmayı hep çok isterdim, şimdi üçüyle birden tanıştım. Open Subtitles لطالما وددت وبشدة أن ألتقي شاباً، والآن هناك ثلاثة منهم دفعة واحدة
    Bu yüzden mi o aylağı öldürmek istedin? Sokakta gördüğümüzü de. Open Subtitles ألهذا وددت قتل السائر الذي كان على مبعدة منّا في الشارع؟
    Sizin gibi birisine hep sormak istemişimdir. Sık veriyorlar mı? Open Subtitles بسؤال لطالما وددت أن أسأله لشخص مثلك هل تشرب كثيراً ؟
    Eğer ikinci bir manşet yaratmak istiyorsanız seve seve yardımcı olurum. Open Subtitles ولكن إذا وددت إنشاء ضجة أخرى على صحفة أمامية، سأكون مسرورا للإمعان
    Keşke beraber daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi? TED وددت لو كان لدينا مزيد من الوقت معاً، لكن هذا لوقت أخر.
    Şaka bir yana yardım etmek isterim, özellikle de sana ama banka teminat olmadan 200,000 yen vermez. Open Subtitles لندع المُزاح جانباً وددت أن أقدم المساعدة خصوصاً أنها لكِ لكن البنك لايمكن أن يقرضني 200.000 بدون ضمانات
    Ve bende tamam dedim; Bu film ve kitap da senin de bir katkın olsun çok isterdim, ve sonunda kabul etti. TED قلت,حسنا,هذا جيد: وددت الحصول على مساهمتك في الفيلم والكتاب, وفي النهاية وافق على ذلك
    Dramatik bir giriş yapıp sana seni görmek istediğimi söylerim diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننت أنّني سأقوم بمشهد درامتيكي بدخولي وإخبارك أنّني وددت رؤيتك.. حسناً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus