"وقال" - Traduction Arabe en Turc

    • "
        
    • bana
        
    • söylemişti
        
    • söylüyor
        
    • da
        
    • dedi ki
        
    • söylemiş
        
    • dedim
        
    • dediğine
        
    • Sonra
        
    • demişti
        
    • şöyle dedi
        
    • söyledi
        
    • demiş
        
    • o
        
    Sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki, " Sen Amerikalısın, TED واستمر في الشجب .. ومن ثم استدار نحوي وقال أنت أمريكي
    Onlar Boccherini'den* parçalar çalarken birisi gelip yaşlı kraliçenin öldüğünü söylemişti. Open Subtitles وبينما كَانوا يعزفون الكونشرتو جاء شخص ما وقال الملكة الأم توفت
    Bir adam evimize zorla girdi. bana senin ödeme yapman gerektiğini söylüyor. Open Subtitles رجل قام باختراق بيتنا اليوم وقال لي أن أقول لك بأن تدفع
    Babam 1885'te doğmuştu. Ve az da olsa ırkçı bir eğilimi vardı. TED ولد والدي في عام 1885، وقال أنه كان متحيزا للعنصرية بشكلٍ معتدل.
    Adam bizi içeri sokacağını söylemiş, Sonra da ortadan kaybolmuştu. Open Subtitles وقال الرقاق أنه جاء عندهم في الداخل ، ثم اختفى
    Hemen sonrasında, çok uzun bir tartışma oldu, ve sonunda yönetici bana gelip dedi ki, ''Çok özer dilerim.Bizde şeker yok.'' TED وبعد هنية من التحدث المُمًعمع فيما بينهم قدم الي المدير وقال لي انا اعتذر بشدة .. لقد نفد السكر من عندنا
    bana evlenme teklifi etti. Bunun böyle olmasını senin istediğini söyledi. Open Subtitles وقد طلب منى الزواج وقال انك تريد هذا ايضا بهذا الشكل
    Ayrıca her nesilin bir devrime ihtiyacı olduğunu söylemişti, Jimmy. Open Subtitles وقال أيضا أن كل جيل يحتاج إلى ثورة، يا جيمي
    Gaz sızıntısını kontrol etmek istediğini söylüyor. Kadın da adamı içeri alıyor. Open Subtitles وقال أنّه يريد التحقق من تسرّب للغاز ومن ثمّ سمحت له بالدخول
    Tom sizden sitayişle bahsetti. En iyisiymişsiniz ve benim ihtiyacım da bu. Open Subtitles لقد نحدث توم عنك بالخير وقال أنك فضل من يمكن التعامل معه
    Herkese veda etmiş ve öldükten Sonra da onlarla ilgileneceğini söylemiş. Open Subtitles قالت الوداع لها، وقال لهم وقالت انها سوف ترعاهم بعد وفاتها
    Ve ben de bir beyefendi gibi davranıp onu odasına kadar götürdüm ve iyi geceler dedim. Open Subtitles كنت رجلا نبيلا ومشيت لها لغرفتها بالفندق وقال ليلة جيدة.
    Resepsiyonistin dediğine göre dün buradan bir adam aramış ve hizmetçi gönderilmemesini istemiş. Open Subtitles وقال المحاسب في المكتب بأن رحلاَ ما اتصل بالأمس يطلب عدم تقديم الخادمات
    demişti ki, eğer dikkatimizi yeterince verebilirsek bu konuya... beynimizi tam kapasite ile çalıştırabilseydik, kendimiz tamamen saf enerji olabilirdik, ve bugün vücutlarımıza da gerek kalmayabilirdi. Open Subtitles وقال انه اذا وصلنا لمستوى معين منها يمكننا ان نستخدم كل قوة عقولنا وحيث أنها طاقة مجردة لزم وجود اجسادنا
    Sonra şöyle dedi: " Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu. Open Subtitles وقال الرب الإله: هوذا الإنسان قد صار كواحد منا عارفا الخير والشر
    Yere baktı ve küçük bir kızının olduğunu, henüz yeni doğduğunu söyledi. TED تدلى ببصرهِ إلى الأسفل وقال لي أنه قد رُزق بابنة ولدت تواً.
    Bay Watson size gelmiş ve " CIA, bir saldırı olabileceğinden çok endişeli " demiş. Open Subtitles تقول أنه أتى إليك وقال أن وكالة الإستخبارات على يقين بحدوث هجوم وشيك
    Eve gittim ve karıma Tulsa konusunu anlattım ve o gitmiyor. Open Subtitles أنا ذهبت إلى البيت وقال زوجتي حول تولسا، وأنها لن تذهب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus