"ويجب أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gerek
        
    • lazım
        
    • gereken
        
    • zorundayım
        
    • zorundayız
        
    • Ayrıca
        
    • zorundasın
        
    • zorunda
        
    • Sen de
        
    • olmalı
        
    • gerektiğini
        
    • gerekiyor
        
    • gerekir
        
    Teşekkürler, ama acil haberler taşıyorum ve yoluma devam etmem gerek. Open Subtitles شكراً لك، ولكني أحمل إرساليات هامة ويجب أن أستمر في طريقي
    Anne, defterini aldım ve geri vermem gerek. Yoksa cezalandırılacak. Open Subtitles أمّـي، لقـد أخذت دفتره ويجب أن اُعيده إليـه وإلا سيعاقب
    Kilometre taşları olduğunu anlatmanız lazım. Dünyanın geri kalanı ile bağlayabilmeniz lazım. TED ويجب أن تعلمني بأن هنالك محكات. يتوجب ربطها مع العالم من حولك.
    Hepimizi bağlayan, bağlaması gereken derin moral meseledir. TED أنها موضوع سامي يتعلق ويجب أن يتعلق بنا جميعاً.
    Ve on dakika içinde ofiste olup Gavin'i görmek zorundayım. Open Subtitles ويجب أن أكون في مكتب ونرى غافن في 10 دقيقة.
    Hayır, hazır olmamız gerekiyor, paramızın olması gerekiyor, bilginin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekiyor, ve yıldırım hızıyla hareket etmek zorundayız. Open Subtitles كلاّ، يجب أن نكون جاهزين ، ويجب أن نُعدّ النقود ويجب أن نعرف ما تعنيه تلك المعلومة ويجب أن نتحرّك بسرعة
    Deney yapmam gerek. Tabii önce bunu nasıl yapacağımı bulmam gerek. Open Subtitles يجب أن أخضع الأمر للتجربة، ويجب أن أبحث كيف أفعل ذلك
    Sana saygısızlık yapamazlar ve senin bunu açıkça göstermen gerek. Open Subtitles لن يتم الإنتقاص من قدرك ويجب أن توضح هذا جيدا.
    Bu bölgede bazı sorunlar oldu kızları dağdan uzaklaştırmamız gerek. Open Subtitles هناكَ بعض المشاكل في المنطقة ويجب أن نبعدكم عن الجبل
    Fakat her yerde ihanet olacak ve buna hazır olmamız gerek. Open Subtitles لكن ستكون هناك خيانة في كل مكان ويجب أن نكون مستعدين
    Bak, içeride insanlar var, misafirler, konuşmam gerek o yüzden lütfen beni bağışla. Open Subtitles اسمعي، لدي أشخاص في الداخل ضيوف، ويجب أن أتحدث إليهم لذا اعذريني رجاء
    Kusura bakma ama çok geciktim. Benim buradan dönmem lazım. Open Subtitles آسف، أنا تأخرت الآن ويجب أن أنعطف من هنا، متأسف
    Üzerini değiştirip, duş alman lazım. Bana da yemek için 10 dolar ver. Open Subtitles عليكِ أن تبدّلي ملابسكِ وتستحمي ويجب أن تعطيني 10 دولارات من أجل الغداء
    Plan kurmak zaman ister ve bizim 90 dakika içinde uçakta olmamız lazım. Open Subtitles الخطط تستغرق وقتاً طويلاً، ويجب أن نكون على متن الطائرة بعد 90 دقيقة
    Ataerkil bürokrat endüstrisinden kurtulmalı ve gelirlerini yardım etmeleri gereken yoksullara teslim etmeliyiz. TED ويجب أن نتخلص من القطاع الواسع من البيروقراطيين الأبويين حيث يمكن أن نمنح رواتبهم للفقراء ممن يجب أن يساعدوهم.
    Bunlar küçük çaplı kazalar ve düşünmemiz gereken şey üzerlerine çektikleri bu dikkati, bu reytingi, almaları gerekiyor mu? TED هذه حوادث صغيرة الحجم، ويجب أن نستغرب سواء كانت تستحق هذا النوع من الإعلام، هذا النوع من التغطية، التي تحظى بها.
    Bakın, içten içe ölüyorum ve her şey harika gidiyormuş gibi davranmak zorundayım. Open Subtitles إسمعوا، أنا أموتُ بالداخل ويجب أن أتظاهر بأنّ كُلّ شيء على ما يُرام
    İnsanlar her şeye karşıttır ama tüm seçenekleri tutmak zorundayız. TED الناس يعارضون كل شيء، ويجب أن نُبقي جميع الخيارات على الطاولة
    Lucy, Ayrıca, söylemeliyim ki, çocuğun benden olduğuna inancım tam. Open Subtitles ويجب أن أقرّ، عندي ثقة مطلقة بأن الطفل من صلبي.
    Elit kesimi etkilemek zorundasın. Open Subtitles ويجب أن لايعتقدوا أنهم يشاهدون فتاة قروية
    Ve yürürken iki ayakları birden yere temas etmek zorunda. Open Subtitles ويجب أن يقف ثانيةً على كامل القدمين. إرفعوا قبعاتكم، سادتي،
    Herkes, akşam yemeği için hazırlanıyor, Sen de öyle yapmalısın. Open Subtitles كل شيء جاهز لوجبتنا العائلية الرائعة ويجب أن تجهزي ايضاً
    Dışarıda sinir kriz geçiren biri var, ruh hekimine muayene olmalı. Open Subtitles إن هناك فتاة مهتاجة جداً ويجب أن ننقلها لقسم الطب النفسي
    Yönetim kuruluna hata yaptığımızı, sana para ödememiz gerektiğini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت المجلس إنَّ هناك خطأ ويجب أن ندفع لك
    Ne tür bir enerji santrali seçtiğinize dikkat etmeniz gerekir. TED ويجب أن تكون حذرًا بالنسبة إلى نوع المحطة الذي تختاره.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus