"يتبق" - Traduction Arabe en Turc

    • kalmadı
        
    • kaldı
        
    • kalmamış
        
    • kalmamıştı
        
    • geriye
        
    • kalmayacak
        
    • kalmadığını
        
    • kaldık
        
    • kalmadığı
        
    • kala
        
    • kalmış
        
    • kalmaz
        
    • kalmıyor
        
    • kalmıştı
        
    Seninle bir dakika daha yaşayamam. Ortada hiç sevgi kalmadı. Open Subtitles لا يمكننى العيش معك دقيقة اخرى لم يتبق هناك حب
    Bizden fazla kalmadı.Geçen yıl sakidofalik sınıf toplantısı yaptık. Open Subtitles لم يتبق منا الكثير ، كان لدينا العام الماضي لقاء دراسي
    Asıl mesele, artık satın alacak param kalmadı. Open Subtitles وأوصلني إلى النقطة المهمة لأنه لم يتبق عندي حتى الخميرة
    Bir küçük Kızılderili oğlan kaldı bir başına, gitti ve kendini astı ve kaldı geriye hiç. Open Subtitles لقد تبقى هندى صغير بمفرده فذهب و شنق نفسه فلم يتبق أحد منهم
    Hepsi savaş yorgunu ve çatışmaya hevesleri kalmamış durumda. Open Subtitles هم مرهقون من الحرب ولم يتبق لديهم روح قتالية
    Bu sert topraktan başka birşey kalmadı. Onu da işleyecek insan yok. Open Subtitles لم يتبق هنا غير أرض تعسة لا أحد يعمل بها
    Ağzımın köşesinde pek diş kalmadı, ama şirin. Open Subtitles أليس ذلك لطيفا؟ ومحببا لم يتبق لي الكثير من الأسنان ولكن ذلك لطيف
    35 yıl çalıştıktan sonra benim hiç bir şeyim kalmadı Open Subtitles من الـ35 عام التي عملت فيها , لم يتبق معي شيء
    Ölüm iyi olmalı.Herkese yetecek kadar kurşunum kalmadı. Open Subtitles الموت يجب ان يكون خيراً. لم يتبق لدي رصاصات للآخرين.
    Prim'ta'yı taşıyamayacağım zamana çok kalmadı. Open Subtitles لم يتبق لى وقت طويل قبل أن لا أعود قادرا على حمل يرقة الجواؤلد
    Lütfen. Aranacak pek bir yer kalmadı. Open Subtitles من فضلك لم يتبق الكثير من الاماكن من اجل البحث
    En sonunda, sizde hiç edep kalmadı mı? Open Subtitles مؤخراً، ألم يتبق لديك أي شعور بالإحترام؟
    Sanırım sadece kalpten bir el sıkışma kaldı. Open Subtitles أعتقد أنه الآن لم يتبق إلا المصافحة شكراً يا رفاق أعتقد أنه الآن لم يتبق إلا المصافحة
    Çünkü sadece on saniye kadar kaldı. Open Subtitles فيجب أن تسرعوا إذ لم يتبق من هذه السنة سوى عشر ثوان
    Ve bu boku sürekli duymama çok az zaman kaldı, ben de bir tane indirdim. Open Subtitles ولم يتبق لي وقت طويل لأتحمّل ذلك الهراء فضربته.
    Bir şikayetim olacak. Buraya bir tablo almaya geldim ama hepsi kırmızı noktalı. Hiçbir şey kalmamış. Open Subtitles أنا معجبة بكِ جداً جئت مستعدة للشراء، لم يتبق شئ
    Yapabileceğin başka hiçbir şeyin kalmamış olması. Open Subtitles ولم يتبق شيء كان باستطاعتكم عمله ولم تعملوه
    Binayı yaklaşık 18.000$'a aldıktan sonra başka param kalmamıştı. TED فور شرائي البناية بحوالي 18,000 دولار، لم يتبق لدي مال.
    Emlak vergilerini ödediğin sürece yaşamanı sürdürmek için geriye pek bir şey kalmayacak. Open Subtitles عندما تدفعين ضرائبك للبلاد لن يتبق لك شيئاً لتعيشين به
    Misafirlerin sayısından dolayı otelde hiç yiyecek kalmadığını anlatmaya çalışıyor. Open Subtitles انه يقول لكم, انه نظرا للعدد الكبير من الزائرين, فلم يتبق اى طعام
    Annem Tanrı'ya kavuştu. Şimdi sadece üçümüz kaldık. Open Subtitles " والدتنا قد ماتت, والأن " " لم يتبق إلا ثلاثتنا "
    Kanı kalmadığı için geçemiyor. Open Subtitles لا يمكنه منح دمه الأكسجين لأنه لم يتبق من شئ
    Maçın bitmesine iki dakika kala buraya gelip dişetlerini oynatmanı. Open Subtitles أن تأتي الى هنا وتمضغ علكتك عندما لم يتبق لنهاية المباراة سوى دقيقتين
    Dünyada sadece dört tane kalmış. Open Subtitles لم يتبق منها سوى أربعة وحيدون في العالمِ
    Ruhunuzu özgür kılan bir çift dudağa dair hoş anılarınızdan başka hiçbir şeyiniz kalmaz. Open Subtitles لم يتبق شيء سوى الذكرى بالشفاه التي يمكن أن تنقذ روحك
    Son sözünüz buysa bana söyleyecek bir şey kalmıyor. Open Subtitles ،إذا كان هذا رأيكم في الأمر أعتقد أنه لم يتبق لي شيء أقوله
    1962 Mart sonlarında çekimin başlamasına sadece üç hafta kalmıştı. Open Subtitles في نهاية مارس 1962 كان لم يتبق سوى ثلاثة أسابيع قبل بداية التصوير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus