Herkes benim iki ayağımın çukurda olduğunu sanıyor, bir ayağımın değil. | Open Subtitles | الجميع يعتقد أن قدمي أصبحتا في القبر لكن هناك واحدة فقط |
Babam da aynı şeyi yapıyor. Tarlanın hâlâ ona ait olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | لقد فعل أبى نفس الشئ لا زال يعتقد أن الحقل ملكه |
Görünüşe göre bebeğimiz uykunun zayıf mahluklara has olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | الظاهر أن طفلنا يعتقد أن النوم يحدث مرة في الإسبوع |
O da Sigfrid'in bir işe yaramadığını ve çalışması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | فإنه يعتقد أن سيغفريد أيضا تافه و يحتاج للمزيد من العمل |
Ona göre, üç köşeli yarış yelkeninin ne olduğunu bilen herkes aziz olmalıydı. | Open Subtitles | كان يعتقد أن أى شخص يعرف ما هو الشٌراع فلابد أن يكون قديساً |
Şimdi beyniniz, Ay'ın gerçekte olduğundan daha yakında olduğunu düşünür, siz de doğal olarak, Ay'ın düşündüğünüz kadar büyük olmadığı sonucuna varırsınız. | TED | دماغك يعتقد أن القمر أقرب مما هو عليه في الحقيقة، لذلك تستنتج بشكل طبيعي أن القمر ليس بالكبر الذي كنت تعتقده . |
Kaçınız erkeklerin ya da kadınların dünyada daha fazla olduğunu düşünüyor? | TED | كم منكم يعتقد أن هناك رجال أو نساء أكثر في العالم؟ |
Aslan'ın oğlu olduğunu söylüyor ve bu sırrı artık saklayamazmış. | Open Subtitles | يعتقد أن ابنه هو ليون و لم يعد يستطيع إبقاء الأمر سراً |
Artık beni elde edebileceğini sanıyor. İşte bu yüzden. | Open Subtitles | لأنه يعتقد أن بامكانه الحصول عليّ الآن ، هذا السبب |
Oğlunuzun, 19 Eylül'de stadyumda öldürüldüğünü sanıyor. | Open Subtitles | وهو يعتقد أن أبنك قد أعُدم في الاستاد الوطني في التاسع عشر من سبتمبر |
Aynı beyzbol takımındayız diye ben vurucu, o yakalayıcı diye aramızda bir bağ olduğunu mu sanıyor? | Open Subtitles | أنا الرامي، وهو الملتقط، يعتقد أن بيننا علاقة خاصة؟ |
Delillere bakılırsa, bir kurban daha olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أن الأدله تخبرنا أن هناك ضحيه أخرى |
Bu mesajı yaymanın en iyi yolunun da popüler müzik videolarını kullanmak olduğuna inanıyor. | TED | يعتقد أن أفضل طريقة ليوصل تلك الرسالة عبر إستخدام وسيط موسيقى الفيديو الشائع جداً. |
Yüksek Konsey bunun tek çare olduğuna inanıyor olmalı... | Open Subtitles | المجلس الأعلى يعتقد أن هذه هى فرصتهم الوحيدة |
Hala dışarıda dokunulmamış bir kraliyet mezarı olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | إنه ما زال يعتقد أن هناك قبر ملكي سليم هناك |
O da Sigfrid'in bir işe yaramadığını ve çalışması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | فإنه يعتقد أن سيغفريد أيضا تافه و يحتاج للمزيد من العمل |
Ortalıkta dolaşan bir katil olduğuna göre burasının daha güvenli olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | . هو يعتقد أن هنا أكثر أمانا ، مع وجود قاتل طليق |
Her çocuk babasının yenilmez olduğunu düşünür ve ben neredeyse öyleyim ama ne olacağını kim bilebilir ki? | Open Subtitles | ملاحظة أكثر جدية يا بُني أعرف بأنّ كل فتى يعتقد أن والده لا يُهزم وأنا كذلك تقريباً لكن من يعرف ؟ |
Bilmiyorum, çok tırsmış. Peşinde olan insanların olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف، إنه مُنزعجٌ جداً يعتقد أن ثمة ناسٌ يتعقبونه |
Bu ihtiyarın kendisine bu kadar hakim olabileceği kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يعتقد أن ذلك الكابوس العجوز قادراً على سيطرة كهذه؟ |
Önümde oturan adam bombanın gerçek olmadığını düşündüğünü söyledi! | Open Subtitles | الرجل الذي كنت أجلس أمامه لا يعتقد أن القنبلة حقيقة |
Nicholas Ballard kristal kafatasının bir aktarım cihazı olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | نيكولاس بالارد كان يعتقد أن الجمجمة هى وحدة نقل آنى |
Ne bu, saldırgan olmanın kendi içinde komik olduğunu düşünen ve kendini komedyen sanan bir adamın diyaloğu mu? | Open Subtitles | ما هو، مناجاة لبعض الكوميدي المزعوم الذي يعتقد أن يكون هجومي في نفسه بما فيه الكفاية أن يكون مضحك؟ |
Yaşlı adamı öldürenin lanet olduğunu düşünürdü . | Open Subtitles | إنه يعتقد أن اللعنة هي من قتلت الرجل العجوز |