"يعي" - Traduction Arabe en Turc

    • farkında
        
    • bilmiyor
        
    • biliyordu
        
    • bilen
        
    • anlayan
        
    • farkındaydı
        
    • anlamıyor
        
    O daha bebek. Babası ölse daha iyiydi dediğimizin farkında değil. Open Subtitles إنّه رضيع، لا يعي بأن كل مبتغانا أن يكون والده ميتًا.
    Neyse ki, Savunma Sekreterimiz Sekreter Mattis, bu konuya oldukça hakim ve iklim değişikliğinin büyük bir risk olduğunun farkında. TED لحسن الحظ، أن وزير دفاعنا، الوزير ماتيس يعي ذلك أيضًا، وما يعرفه أن المناخ خطر.
    İkinizde bunun farkında olduğundan dövüşmekten kaçınıyormuşsunuz. Open Subtitles وكلاكما يعي ذلك ولهذا تتجنبان خوض المبارزة
    İhtiyarın aklı biraz kıttır. Ne dediğini bilmiyor. Open Subtitles الرجل العجوز معتوه ، انه لا يعي ما يقوله
    Bir nokta gördüğünde, cümleyi havada bırakmadan bitiyormuş gibi seslendirmeyi biliyordu. TED وعندما كان يواجه نقطة توقف .. كان يعي انه هناك جملة سوف تتنتهي .. بدلا من البرامج الاخرى التي تجعلك تنتظر الجملة التالية
    Yani, bir ortağa ihtiyacım olursa, ne yapacağını bilen birini seçerim. Open Subtitles إذاً، إن احتجت لزميل، سأحصل على أحداً يعي ما يفعله
    Tabii ki, bunları tarif ettikten sonra, siyasetten anlayan her biriniz bunun son derece zor olduğunu düşünecek ve size tamamen katılıyorum. TED وطبعاً .. وبعد كل هذا اي شخص منكم يعي فيما يخص السياسية .. يعرف ان هذا شديد الصعوبة وانا اتفق معه
    Risklerin farkındaydı. Open Subtitles وهو يعي المخاطر
    Kimse, çoğunluğun iyiliği için neler yaptığımı anlamıyor. Open Subtitles لا أحد يعي ما عليّ فعله للخير العام
    Fakat bir insanın bunun farkında olmadan cinayet işlemesi mümkün mü? Open Subtitles لكن أيمكن للرجل أن يرتكب جريمة دون أن يعي ذلك؟
    Senin o nurlu kalbin bunun farkında. Senin nurun o işte. Open Subtitles إن قلبك المستنير يعي ذلك تماما وهذا مفخرة لك
    Hiç kimse sesinin travmatik boyutunun tam olarak farkında değildir Sesi, insana ait öznelliği, derinliği ifade eden göksel, ...yüce bir aracı olarak değil, yabancı bir davetsiz misafir gibi düşünürsek. Open Subtitles لم يعي أحد البعد المؤذي الصادم للصوت الإنساني الصوت الإنساني ليس كوسيط متسامي أثيري للتعبير عن أعماق النفسية الإنسانية
    Üstelik bence ne kadar sıkıntıda olduğumuzun farkında değil ya da bilmek istemiyor. Open Subtitles ولا اعتقد انه يعي كم نحن واقعون في هذه المشكله او انه لا يريد ان يعلم
    Ama düşüncelerinizin ve topraklarınıza olan sevginizin farkında. Open Subtitles ولكنه يعي طريقة تفكيرك جيداً وحبك لأراضيــك
    Sanırım herkes farkında, büyük görgü tanıkları bir köpek. Open Subtitles أعتقد بأن الجميع يعي بأن شاهدهم الكبير هو الكلب؟
    Kiminle uğraştığını bilmiyor. En ufak bir fikri yok. Open Subtitles أنه لا يعي مع من يتعامل ليس لديه أدنى فكرة
    Çoktan bir başka kişiye verdiğini, verecek kalbin olmadığını bilmiyor mu? Open Subtitles هل يعي أنكِ لا تملكين شيئاً منه لتقدميه لأنكِ وضعته في مكان آخر منذ أمدٍ طويل؟
    Marsellus bunu biliyordu ve Antman kesinlikle daha iyi biliyordu. Open Subtitles وكان مارسيليس يعي هذا الامر ... وانطوان كان من المفترض أن يفهم الوضع اكتر
    Üçüncü evliliği olacaktı. Ne yaptığını biliyordu. Open Subtitles كان سيكون زواجه الثالث، كان يعي ما يفعله!
    Bir yardımcı gerekirse, ne yaptığını bilen birini alırım. Open Subtitles إذاً، إن احتجت لزميل، سأحصل على أحداً يعي ما يفعله
    Müzikten anlayan her insan bir balo salonu görecek. Open Subtitles أي شخص يعي القليل عن الموسيقى سيتخيل صالة الرقص
    Paul, işimizin hassasiyetinin fazlasıyla farkındaydı. Open Subtitles (بول) كان يعي جيداً الطبيعة الدقيقة لعملنا.
    Ama ona söylediklerimi anlamıyor.. Open Subtitles إنه لا يعي ما نقوله له

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus