Biliyoruz biliyoruz, herkes bunu söylüyor. Güzel, peki neden kötü olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | ــ نعرف، هذا ما يقوله الجميع ــ نعم، لكن أتعرفون لِم هي سيئة؟ |
Kimin ne dediği umurumda değil, her genç kızın güzel bir yanı vardır. | Open Subtitles | لا أهتم بما يقوله أى أحد لكن هناك شئ جميل فى كل فتاة |
O ne dediğini bilmiyor. Adam mısır gevreğini çatalla yiyor. | Open Subtitles | أنه لا يعرف ما يقوله أنه يأكل الحبوب المقرمشة بالشوكه |
Bu yüzden insanların kendileri hakkında ne kadar emin olduklarına bağlı olmadan, söyledikleri şeylere meydan okuyan bir deney yaratmak istedik. | TED | لذا أردنا خلق تجربة، تتيح لنا أن نتحدّى ما يقوله الناس عن أنفسهم، بغض النظر عن مدى الثقة التي يبدون عليها. |
Bize doğru denildi diye ona inanmayız. İncil ne der peki? | Open Subtitles | لا أن نؤمن بالشيء الذي يحمل الحقيقة، ما الذي يقوله الإنجيل؟ |
Lütfen adamın söylediklerini yapın yoksa, hepimizi öldürecek. Çok iyi. | Open Subtitles | رجاءً إفعلوا بالضبط ما يقوله هذا الرجل، أو سيقتلنا جميعاً |
- Vasat bir oyuncuyum. Koçum böyle söylüyor. Farkedemedin mi? | Open Subtitles | إنّي لاعب عاديّ، هذا ما يقوله مدرّبي، ألم تلاحظ ذلك؟ |
Son günlerde hep aynı şeyi söylüyor. Bir papağanla yaşıyor gibiyim. | Open Subtitles | هذا كل ما يقوله هذه الايام هذا يشبه العيش مع بغبغاء |
Büyük oynuyorsun. Herkes senin büyük oynadığını söylüyor. | Open Subtitles | أنت تلعب علي أكثر من ذلك، هذا ما يقوله الجميع. |
Hahamların ne dediği umrumda değil. Sen benim seçtiğim kişisin. | Open Subtitles | لا اهتم بأي شيء يقوله أي راب أنتِ المنشوده لي |
Hayır, yarın sabah 8'di ve o lanet şeyin ne dediği umrumda değil. | Open Subtitles | لقد كان غداً في الثامنه صباحاً وأنا لا اكترث لما يقوله هذا الشيء |
Sonuç olarak, dudak okumalarıma güvenmek durumundaydım. İnsanların ne dediğini gerçekten duyamıyordum. | TED | نتيجة لذلك، اضطررت إلى الاعتماد على قراءة الشفاه كثيرا، ولم أستطع فعلا أن أسمع ما يقوله الناس حقا. |
Oraya gittiğimde hiç Fransızca konuşamıyordum yine de ne dediğini anlayabiliyordum. | TED | عندما وصلت لم أكن أتكلم كلمة واحدة بالفرنسية، وكان يبدو أنني أفهم ما كان يقوله. |
"Birazcık kafam güzel" sarhoşların sarhoş olmadıklarını kanıtlamak için söyledikleri bir şeydir. | Open Subtitles | الشعور ببعض الطنين.. هو شيء يقوله الثمالى ليقنعوا انفسهم انهم ليسوا ثملين |
Dostunsa yanındadır sonuna kadar Başkaları ne isterse der | Open Subtitles | عندما يكون صديقُكَ هو لك حتى النّهاية لا يهم ما قد يقوله الاخرون |
İnsanların söylediklerini yazıyorsun. Duyduklarını yazıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكتبين ما يقوله الناس تكتبين ما تختلسين سماعه |
Yapmak istemedikleri bir şey için bütün çocuklar ne diyorsa onu. | Open Subtitles | ما يقوله أي ولد ليفلت من اي شيء لا يريد فعله |
Pek çok insan, sunacağımız şehirler arası arama tarifesini duyana kadar aynı şeyi söyler. | Open Subtitles | هذا ما يقوله معظم الناس حتى يسمعون ما يمكننا أن نوفره لهم من المكالمات المباشرة و البعيدة |
Ve biz dinleyen 50 milyar çift kulağa... söyleyecek birşeyi var. | Open Subtitles | ولديه شيئ يقوله لتلك الـ 50 البليون من أزواج الآذان هناك |
kim ne derse desin, bana göre hep bir prens olarak kalacaksın. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقوله أي كان أنت دائماً ستكون أميراً بالنسبة لي |
Senden böyle bir şey beklemezdim. Herkesin hakkında dediklerini göz önünde bulundurursak. | Open Subtitles | لمْ يكن هذا ما توقّعته منك نظراً لكلّ ما يقوله الناس عنك |
Ama, es kaza bu doğruysa, söylemek zorunda olduğu şeyi bilmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن، إن كان هذا صحيحاً فيجدر بي أن أصغِ لما يريد أن يقوله |
Aslında, beyinleri olsa tam olarak erkeklerin söyleyeceği bir şey. | Open Subtitles | في الواقع، هذا ما يقوله الرّجال لو كان لديهم عقول |
Pop böyle mi dedi? | Open Subtitles | هل أخبرِك جدِك بذلك؟ لا تصدقي كل ما يقوله جدِك |
Eskiden babam öyle derdi haziranda hava bu kadar sıcak olduğunda. | Open Subtitles | هذا ما كان يقوله لي والدي في مثل هذا الجو الحار |