"يمكنك فعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapamazsın
        
    • yapabilir
        
    • yapamazsınız
        
    • yaparsın
        
    • yapabileceğin
        
    • yapamaz
        
    • yapabildin
        
    • yapabileceğini
        
    • yapar
        
    • yapamıyorsun
        
    • başarabilirsin
        
    • yapabiliyorsun
        
    • yaptın
        
    • yapabilirdin
        
    • yapabilirsiniz
        
    Parayı sağlamak zorunda değilim, çünkü artık sen bana hiçbir şey yapamazsın. Open Subtitles لست مضطرة للحصول عليه لأنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن
    Hey, dur bir dakika Bunu yapamazsın. Dediklerimi duydun. Hiç bir şey söylemedim. Open Subtitles لحظة، لا يمكنك فعل هذا عليك سماع قصتي لم أقل شيئاً، أحدهم يكذب
    - Hemen burayı terk et! - Bunu bana yapamazsın! Open Subtitles أنت بحاجة إلى ترك الحق لا يمكنك فعل هذا بي
    O kapılardan geçmesini biraz daha zorlaştıracak bir şey yapabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك فعل أي شئ لتصعب عليه عبور تلك الأبواب ؟
    Ne dendiğini biliyorum ama bunu yapamazsınız. Çünkü krediniz için kötü olur. Open Subtitles أعرف ماذا يدعى لكن لا يمكنك فعل هذا هذا سئ لتنصنيف الإئتماني
    Bunu da yaparsın sen. Tıpkı diğerleri gibi. Open Subtitles حسناً، يمكنك فعل ذلك كما تمكنت من فعل الأمور الأخرى
    Onu yakaladılar. Aradıkları adamı yakaladılar. Bana artık bir şey yapamazsın. Open Subtitles وجدوا الرجل الذي يبحثون عنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن
    Bunu da onu gözetleyerek yapamazsın! Cady bunu yemeyecek kadar kurnaz! Open Subtitles لا يمكنك فعل هذا بمراقبته كيدى أذكى من ذلك
    Ve sen de hiçbir şey yapamazsın, değil mi? Open Subtitles و بالتأكيد لا يمكنك فعل شيئا حيال ذلك ، أيمكنك؟
    - Eve. Biraz uyuyacağım. - Bunu yapamazsın! Open Subtitles ـ للمنزل، لأحصل على بعض النوم ـ لا يمكنك فعل ذلك
    Hey,bayılacağım. Bunu yapamazsın, adamım. Oh, Tanrım, dur. Open Subtitles لا يمكنك فعل هذا يا للهول، توقف انتظر لحظة
    Hayır! Hayır, bunu bana yapamazsın. Bu çocuklar benim bütün hayatım! Open Subtitles لا ، لا يمكنك فعل هذا بي هؤلاء الأطفال هم كل حياتي
    - O halde delilikle savunma yapacaksın ki eğer yeni bir kariyer arayışına girmediysen bunu davanın ortasında yapamazsın. Hata yapmış olabilirim, ama ben yanılmadım. Open Subtitles لا يمكنك فعل هذا فى منتصف المحاكمة إلا إذا كنتَ تنوى أن تغير وظيفتك المستقبلية
    - Onunla seks yapamazsın! -Fahişe olduğumu mu düşündün? Hayır, tamam. Open Subtitles لا يمكنك فعل ذلك معها أكنت تفكر انني عاهرة؟
    Yasal olarak bunu yapabileceğini sanmıyorum, yapabilir misin? Neden olmasın? Open Subtitles لا اعتقد يمكنك فعل ذلك قانونياً ، اليس كذلك ؟
    Ritchie: Aynısını yapabilir misin? TED ريتشي: هل يمكنك فعل نفس الشئ؟ روبوت: نعم، بالتأكيد.
    Bunların bazılarını kamera önünde de yapabilir misin? Open Subtitles أتعتقد أنه يمكنك فعل بعض الأشياء أمام الكاميرا؟
    Mesajlaşırken bunu yapamazsınız, dolayısıyla bu ortamda bunu yapmanın yolları ortaya çıkıyor. TED لكن لا يمكنك فعل ذلك خلال الرسائل النصية، لذا فالطرق تتطور للقيام بذلك بواسطة هذا الرمز
    Orospu, bunu yapamazsın. Bunu bana nasıl yaparsın, orospu? Open Subtitles عاهرة ، لا يمكنك فعل هذا ، كيف فعلتى هذا بى يا عاهرة؟
    Burada yapabileceğin bir şey yok, ve muhtemelen oraya gelecektir. Open Subtitles لا يمكنك فعل شىء هنا على الأرجح سيحاول الاتصال بك هناك
    Bu kasabanın "hiç kimse yapamaz" tavrı da nereden çıkıyor? Open Subtitles ما أمر هذه البلدةِ وأسلوب لا يمكنك فعل ذلك ؟
    - Bunu ona nasıl yapabildin? - Jess, çok özür dilerim. Open Subtitles كيف يمكنك فعل هذا بها - جيس انا آسف للغاية -
    - Sahi mi? Bunu yapar mısın? Open Subtitles حقا هل يمكنك فعل ذلك, أعنى أنه لن يكون هناك شىء محرج لك؟
    Çok dokunmuş bu sana. Tek istediğim biraz iyi niyetli olman ama bunu bile yapamıyorsun. Open Subtitles أنت أبله ، كل ما أردته هو مبادرتة طيبة منك ولكن لا يمكنك فعل ذلك حتى
    Okadar yemezsen,başarabilirsin. Open Subtitles أيها الوغد السمين كف عن الأكل . أتفهم ؟ يمكنك فعل هذا ..
    Canının istediğini yapabiliyorsun, ve kimse seni suçlu hissettirmiyor çünkü kimsenin umrumda değil. Open Subtitles يمكنك فعل ما تريده دون أن يشعرك أحد بالذنب لأن لا أحد يهتم
    Bir yılda, 27 proje devam ettirdim, ve hükumet gelip bana sordu: "Bunu nasıl yaptın?" TED خلال سنة، عملت على 27 مشروع، وجائتني الحكومة لتقول: "كيف يمكنك فعل هذا؟"
    Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin. TED لكن اذا تمت مهاجمتك، ذلك شئ يمكنك فعل شئ حياله.
    6 yaşındayken bunu belki yapabilirsiniz. TED عندما تكون في السادسة، ربما يمكنك فعل أي شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus