"يمكنك فعله" - Traduction Arabe en Turc

• yapabileceğin
• yapabileceğini
• yapabilirsin
• yapacağın
• yapamazsın
• yapabildiğini
• azından
• yapacak
• yapacaksın
• yapacağını
• yapabiliyorsun
• Elinden gelenin
• Yapabileceğinin
• yap
• yapman

En iyi yapabileceğin şey işe yaramaz sapık jutsular yapmak olur.
أفضل ما يمكنك فعله هو أن تجد أسلوبا نينجا عديم الفائدة

İnan bana,kızın için yapabileceğin en iyi şey peşini bırakman
صدقينى. أفضل ما يمكنك فعله لأبنتك هو ان تٌتابعى طريقك

Elinde karton tutup yalvarmak yerine yapabileceğin daha iyi şeyler olmalı.
لابد من شيء أفضل يمكنك فعله من حمل لوحة ذكية للتوسل

Benden iyi olduğunu biliyor gibiydi. O halde ona ne yapabileceğini gösterelim.
و كأنه كان متأكد أنه أفضل مني لنره إذن ما يمكنك فعله

Senden daha fazlasını bildiğime ve bu mükemmel işi planladığıma göre, benim için ne yapabilirsin ki?
إذاً ما الذي يمكنك فعله لأجلي بعد أن كنت واضحاً أكثر منك

Yale formlarıyla yok ama benim için yapabileceğin bir şey var.
ليس مع تقديم يال ولكن هناك شئ يمكنك فعله من أجلي

Böylesine zehirli bir toprağa yapabileceğin en iyi şey, üstünü örtmektir.
مع هذه التربة السامة افضل شيء يمكنك فعله هو تغطيتها فحسب

yapabileceğin tek şey, bu seçimin seni mahvetmesine izin vermemek.
كل ما يمكنك فعله هو أن لا تسمحي لذلك بتدميرك.

Beni kulübe geri almak için yapabileceğin bir şey yok mu?
لكن هل هناك أي شيء يمكنك فعله لأعادتي في النادي ؟

Tek yapabileceğin tanık göstermek. Bir adamın sözü diğerine karşı gelir.
كل ما يمكنك فعله هو إحضار شهود وسيكون كلمتي ضد كلمتهم

Bazen hayat bu kadar boktandır işte ve yapabileceğin hiçbir şey yoktur.
الحياة أحياناً مجرد بركة قاتمة من اليأس وليس هناك ما يمكنك فعله

İşe gidene kadar yapabileceğin daha iyi şeyler var aklımda.
لديّ شئٌ أفضل يمكنك فعله قبل ذهابك إلى العمل ..

yapabileceğin ve yapamayacağın her şeyin senin neye benzediğine bağlı olduğu yapay bir hiyerarşiydi.
وقد كان عبارة عن تسلسل هرمي مُصطنع حيث كل ما يمكنك أو لا يمكنك فعله يعتمد تمامًا على شكلك.

Kurşun karnımda. Bu, Rusty'nin sonu ve senin yapabileceğin hiçbir şey yok.
الرصاصة في بطني, انها .نهاية الدرب لروستي, لاشيء يمكنك فعله

Yarın stüdyoya zamanında gel ve herkese neler yapabileceğini göster.
فلتأتى إلى الإستوديو بميعادك غدا وتظهرى للجميع ما يمكنك فعله

Yeteneğine rağmen, bir orduya karşı ne yapabilirsin ki?
. . حتى مع قدرتك , ما يمكنك فعله لمواجهة جيش

Bağlanmak konusunda kafayı yemek yapacağın tek şeydi ama onu bile düzgün yapamıyorsun!
الفزع من الالتزام هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله ولم تفعله بشكل جيد

Sadece olayların içinde kendini akışa bırakır ve hiçbir şey yapamazsın ya.
وانك انت فقط مسيرة ولست مخيرة ولا يوجد شيئ يمكنك فعله ؟

Bir şey yapabildiğini söylediğinde ondan şüphe etmemem gerektiğini öğrendim.
لقد تعلمت بالخبرة أن لا أقلل من أي شيء تقول أنه يمكنك فعله

Beni çıplak gördün. En azından bana bir akşam yemeği hazırlayabilirsin.
لقد رأيتني عارية، أقل ما يمكنك فعله هو تحضير العشاء لي

Koğuşuna dön. Artık arkadaşın için yapacak bir şeyin yok.
عد لغرفتك ، لا شئ يمكنك فعله لصديقك الآن

İki yılda yapamayıp altı ayda neyi yapacaksın?
ما الذى يمكنك فعله خلال 6 اشهر ولم تستطع فعله خلال عامين؟

Avukat olacağım bu yüzden, insanların aklından geçenleri okuyabilmeliyim, ...özellikle de körsen ne yapacağını daha iyi bilirsin.
أتصور بأن بالمحامي لابد أن يكون قادر على قراءة عقول الناس و عندما تكون أعمى, هذا كل ما يمكنك فعله في الغالب

Bu aralar neler yapabiliyorsun?
ما الذي يمكنك فعله هذه الأيام؟

Elinden gelenin en iyisi buysa korkarım itibarın--
اذا هذا أفضل ما يمكنك فعله انا خائف ان سمعة

Los Angeles gibi bir yerde dört yıldır yaşıyorsun... ve Yapabileceğinin en iyisi fıstık satma işi mi?
وأفضل ما يمكنك فعله هو بيع زبدة الفول السوداني ؟

Ben olmadığım sürece onun hayatını kolaylaştırmak için ne gerekiyorsa yap, tamam mı?
افعل كل ما يمكنك فعله لتيسير حياتها بينما أنا غير موجود، حسناً؟

Pekala, tek yapman gereken burada oturmak ve telefon çaldığında açıp "Dr. Harper'ın muayenehanesi" demek.
حسناً. الآن كل ما يمكنك فعله هو الجلوس هنا