Çocuklarınız okula, üniversiteye gidecekler, gidip çoluk çocuğa karışacaklar ve gelip size torunlarınızı getirecekler. Bu sürede siz hâlen, enerji tasarruflu aynı ampulü kullanıyor olacaksınız. | TED | أطفالك قد يذهبون إلى المدرسة، يذهبون إلى الكلية، وينتقلون بعيداً ويحظون بأطفال، ويعودون، جالبين الأحفاد، وأنت لا زلت تملك نفس المصابيح التي توفر عليك الطاقة. |
Bayan Ellis, evcil hayvanlarınızın yanı sıra Çocuklarınız için de kaygılı mısınız? | Open Subtitles | السيدة إيليس , هل يخشى على حياة أطفالك وكذلك الحيوانات الأليفة الخاص بك ؟ |
Bir çocukları daha olacak olan bir aile. Sizin Çocuklarınız var mı? | Open Subtitles | عائله, إنهم ينون إنجاب طفل اخر إذن ، هل لديك أطفال ؟ |
O anı hatırlıyorum çünkü hayatımdaki önemli anlardan birisi o an çünkü Çocuklarınız oldu mu, önce bebeklik evresindedirler ve her yere sıçarlar. | Open Subtitles | أتذكر تلك اللحظة لأنها كانت مؤثرة في حياتي عندما يكون لديك أطفال ، فإنهم في البداية يكونون صغار و يتغوطون في كل مكان |
İster bilin ister bilmeyin, sizin Çocuklarınız ve torunlarınızın da geleceği buna bağlı. | TED | وإذا كنت تعرف أو لا، ومستقبل أولادك وأولاد أولادك يعتمد عليه أيضًا. |
Çocuklarım var ve Çocuklarınız olduktan sonra dileklerinizi onlar için dilersiniz. | Open Subtitles | لدي أطفال وبعد ان تحظى بأطفال تحتفظ برغباتك من آجل اطفالك أطفالي احب أطفالي |
Bu demektir ki Çocuklarınız tehlikede ve bunlardan biri de çalışanımın kız kardeşi ki bu sizi çok şanslı biri haline getiriyor çünkü bana ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ أطفالكِ في خطر، و بالمصادفة أحدهم أخت مساعدتي. ممّا يجعلكِ محظوظة للغاية، لأنكِ بحاجة إليّ. |
Çocuklarınız için olabilir, bu sayede Çocuklarınız eşit fırsatlarla büyür. | TED | قد يكون السبب من أجل أولادكم كي يترعرع أولادكم مع فرص متكافئة. |
Anladığım kadarıyla arkadaşınızın davranışı yüzünden Çocuklarınız zarar görebilirmiş. | Open Subtitles | أجلس على حسب فهمي أن ذلك الأذى قد يصل إلى أطفالك |
Endişelenmek babaların görevidir. Çocuklarınız için endişelenirsiniz. | Open Subtitles | دور الأب أن يقلق عليهم أنت تقلق حيال أطفالك |
Günün birinde turnayı gözünden vuracak olursanız unutmayın vuruşu yaptığınız sırada Çocuklarınız orada değildi. | Open Subtitles | حسنا ، أيجب أن تكون محظوظاً ، بما فيه الكفاية لإمتلاك ثروة تتذكر أن أطفالك لم يكونوا هناك .. عندما كنت تترنح |
Endişelenme. Çocuklarınız bodur olmayacak. Bizim tarafta bayağı güçlü genler var. | Open Subtitles | لا تقلقي ، لن يكون أطفالك ممتلؤ الجسم الجانب الأخر من العائلة لديها جينات قوية |
Üzülmeyin. Scarlett iyileşecek ve başka Çocuklarınız olacak. | Open Subtitles | إن سكارليت ستتحسن وسيكون هناك أطفال آخرون |
Eğer hassas Çocuklarınız varsa belki onları yatağa göndermelisiniz bize öfkeli mektuplar göndermek yerine. | Open Subtitles | لو لديكم أطفال حسّاسون، فيجدر بكم إرسالهم للنوم مبكراً بدلاً من إرسال كلمات غاضبة لنا غداً |
- Evet ama Çocuklarınız var... ve sen başarılı bir gayrimenkul yatırımcısısın. | Open Subtitles | لكن لديك أطفال وأنت تعمل كمطور عقارات ناجح |
Eminim Çocuklarınız ve siz burada çok mutlu olacaksınız. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك و أولادك ستكونوا سعداء هنا |
Göreve yakında başlanacağına göre Çocuklarınız Dünya'dan ayrılma fikrine nasıl bakıyorlar? | Open Subtitles | الآن بعد ان قرب موعد المهمة كيف يشعر أولادك حيال تركهم الأرض خلفهم؟ |
Siz işteyken Çocuklarınız başıboş mu bırakılmıştı? | Open Subtitles | بمعنى أنه هل كان اطفالك بلا إشراف بينما كنتِ في العمل؟ |
Çocuklarınız kaliteli okullara gidiyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أن أطفالكِ يذهبون إلى بعض المدارس الأنيقة |
Çocuklarınız, erişkin bireyler olduklarında kahramanın kendilerinin olduğu bir yolculuğa çıktıklarında peşlerinde güneş koruyucusu ve dudak kremi ile koşamazsınız. | TED | لا يمكنكم الركض بجانب أولادكم الكبار مع واقي الشمس أو مرهم الشفاه فيما يتعلق برحلة أبطالهم. |
Sizin ve Çocuklarınız için ve tüm yapabildiğiniz burada öylece durmak mı? | Open Subtitles | من اجلكم و اجل اطفالكم و كل ما تفعلونة ان تقفوا ساكتين؟ |
Frank'e tost getirmiştim, Çocuklarınız açlıktan ölmek üzereymiş. | Open Subtitles | حَسناً، ديبرا، أنا كُنْتُ أَجيءُ هنا بالخبز الفرنسي لفرانك، وبعد ذلك لاحظتُ بأنّ أطفالكَ كَانوا جائعون. |
Nelerle boğuştuğumu bilmiyorsunuz. İki küçük çocuğum var. Kendi Çocuklarınız olsaydı anlardınız. | Open Subtitles | أنتم لا تعلموا ما أمر به, لدي طفلان صغيران, لو كان لديكم أطفالاً لفهمتوا. |
Eminim sizin Çocuklarınız da, ihtiyacınız olduğunu hissetselerdi mutlaka sizi ararlardı. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أن أبنائك يريدون مساعدتك إذا اعتقدوا أنهم يستطيعون |
Eminim ki, siz de Çocuklarınız için aynı şeyi istiyorsunuzdur. | Open Subtitles | و مِن المؤكـد أنك تريد نفس هذا الشئ لأطفالك. |
Bol bol yer var ve eminim Çocuklarınız da bayılır. | Open Subtitles | بها غرف كافية ، وانا واثق بان أطفالكم سيحبون المكان |
Gerekirse hayatınızla ve gerekirse Çocuklarınız hayatlarıyla. | Open Subtitles | لو ضرورى فإحموها بأرواحكم و أرواح أبنائكم |
Üzgünüm, Mrs. Devereaux, Çocuklarınız artık bu okulda okumuyor. | Open Subtitles | أنا آسف سيدة ديفرو , و لكن أبنائكِ لم يعودوا يرتادوا هذه المدرسة |
Özellikle siz ve Çocuklarınız açsanız ve komşularınızın çocukları acıkmışsa ve bütün etrafınızdakiler acıkmışsa, oldukça sinirlenirsiniz. | TED | خاصة ان كنت جائع .. و اولادك جياعٌ واولاد جيرانك جياع .. وكل من في الحي جياع فانت حتما ستكون غاضباً جراء ذلك |