Bu aptal adamın, çocukluğumu nasıl mahvettiği hakkında bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك فكرة كم دمرت من طفولتي بوحشية بواسطة هذا الأحمق ؟ |
Tüm çocukluğumu onun erdemlerinin şarkısını ağaç tepelerinden duyarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت كل طفولتي اسمع فضائلها تُغنى على قمم الأشجار |
O adamın savunmayı yarmasını seyretmek için bütün çocukluğumu ekran karşısında geçirdim. | Open Subtitles | يا صاح, لقد قضيت طفولتي ,ملتصقاً بالتلفزيون مشاهداً هذه الرجل يخترق الدفاعات |
Ben çocukluğumu yönetmen olan bir komşunun film stüdyosunda geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت طفولتي في أستديوهات الأفلام مع جارٍ كان يعمل مخرجاً |
çocukluğumu hatırlatıyor bu koku bana. | Open Subtitles | كريم ما بعد الحلاقة الذي تضعه يذكرني بطفولتي بسرعة مفاجئة |
Ne zaman çocukluğumu ve annemi düşünsem senin yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | عندما استرجع طفولتى ,وأتذكر والدتى . بطريقة ما يكون لديهانفس وجهك |
Bu çaresizlik duygusu bana çocukluğumu yeniden hatırlattı. | TED | وكان هذا الشعور بالعجز يذكرني جيدا طفولتي. |
Sekiz kardeşin ilki bendim ve çocukluğumu annemin yemek, temizlik, çiftlik işleri yapmasına ve kardeşlerime bakmasına yardım ederek geçirdim. | TED | كنت الطفلة الأكبر ضمن ثمانية أطفال، وقضيت طفولتي وأنا أساعد أمي في الطهي والتنظيف والزراعة والاهتمام بإخوتي. |
çocukluğumu hep, bitip tükenmeyen bir korku ve hüzün | Open Subtitles | أذكر طفولتي بأكملها كانت فترة صعبة وحزينة، |
Orada çocukluğumu ve masumiyetimi kaybetmiştim. | Open Subtitles | هناك فقدت طفولتي براءتي تبعثرت هناك وكل أحلامنا تحطمت |
Eee, anne, baba çocukluğumu daha iyi hatırlamama yardım edebileceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | إذن، أمي، أبي، كنت آمل أن تساعداني على تذكّر طفولتي بوضوح أكثر. |
Ben tüm çocukluğumu bu makinelerle geçirmiştim. | Open Subtitles | هل تمزحين؟ قضيت كل طفولتي في ملهى الألعاب الآلية |
çocukluğumu ortadan kaybolmayla harcadım. | Open Subtitles | لقد أمضيت طفولتي في التخفي أني بارع في ذالك |
Size çocukluğumu anlatamam. | Open Subtitles | هل قد حظيت بـ مربيّة ؟ لا أستطيع إخبارك عن طفولتي |
Bak, eğer çocukluğumu mahveden kadın buysa bunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اسمع, إن كانت هذهِ المرأة هي ذاتها التي دمرت طفولتي, فعليّ أن أعرف ذلك |
çocukluğumu kabus gibi gösteriyorsun, evliliğimi yapmacık gibi görüyorsun, yani üzgünüm, bağışla ama bunun hakkında konuşmayı istemiyorum. | Open Subtitles | لتجعل طفولتي تبدو كالكابوس لتجعل زيجتي تبدو كالكذبة متأسفة جداً سامحني, و لكن في الحقيقة انتهيت من الحديث بشأن أسبوعي |
Tüm çocukluğumu babamın sadece sinirlimi, yoksa gerçekten kötümü olduğunu anlamaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت طفولتي احاول معرفة، ما اذا كان والدي لئيم، او انه شخص سيء |
Ve evi plastikle ve özel bir havalandırma sistemiyle kapladılar çocukluğumu ve ergenliğimi evde geçirdim. | Open Subtitles | و لذا قامت أمي بسد جميع المنافذ في البيت بالبلاستيك و ركبت نظام تهوية خاص و أمضيت ما تبقى من طفولتي و مراهقتي في المنزل |
çocukluğumu benden çaldın, kardeşimi de çalıyorsun. | Open Subtitles | لقد حرمتني من طفولتي و على ما يبدو من أخ |
Lindsay New York'da dansçı olmaya çalışıyordu... ve ben evde normal çocukluğumu yaşayamıyordum... çünkü annelik yapmakla meşguldüm. | Open Subtitles | ليندساي كانت في نيويورك تحاول أن تكون راقصه و أنا كنت في المنزل و لا أحظى بطفولتي لأنني كنت مشغولة بكوني أمك |
Ama ben hala onu arıyor ardımda bıraktığım çocukluğumu özlüyordum. | Open Subtitles | ولكننى ظللت أبحث عنها حتى بعد أن تركت طفولتى خلفى لسنوات طويلة |
De ki annene, tüm çocukluğumu bu küçük kutuya toplamış. Nefis... | Open Subtitles | أخبرْ أمَّكَ انها اعادت لي طفولتِي بالكامل في هذا الصندوقِ الصَغيرِ |