Eğer bu işe yaramazsa mektubun ellerine geçmesi çok uzun zaman alacak. | Open Subtitles | حسناً، إن لم ينجح هذا، سيستغرق زمن طويل كي يصل له أحد |
Çok çok çok uzun zaman önce yazdığım bir aşk şarkısı. | Open Subtitles | هذه اغنية حب قصيرة كتبتها منذ زمن طويل, طويل, طويل جداً |
çok uzun zaman önce, çocukken ve sadece bu kısımda. | Open Subtitles | منذو زمن بعيد عندما كنا صغار فقط هذا هي الجزئية |
İkimiz de daha doğrusu. Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. | Open Subtitles | كلانا فعل , وكان يجب أن أدرك هذا من زمن بعيد |
Seni bir divana uzanmış görmeyeli çok uzun zaman oluyor. | Open Subtitles | يا بني ، لم تجلس على الأريكة منذ فترة طويلة |
çok uzun zaman önce değildi, amcam 6 yaşındaki kuzenime mısır gevreği vermeye kalkmış. | TED | بالمناسبة ليس من مدة طويلة .. عرض عمي على ابنه البالغ من العمر 6 سنوات حبوب الافطار |
Ama çok uzun zaman oldu. O olayı unutmuştur. | Open Subtitles | هذا كان منذ زمن طويل لا بد أنه نسى هذا الأمر |
Evde çocuk görmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | إنه كان زمن طويل منذ أن كان عندنا أطفال في البيت |
çok uzun zaman önce, yapmamam gereken bir şey yaptım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل, فعلت بعض الاشياء لم يكن من المفترض ان افعلها. |
Eğer bunu yapabilseydim, bu savaş çok uzun zaman önce biterdi. | Open Subtitles | لو تلك كَانتْ الحالةَ،هذه الحربِ كَانَت خلصت منذ زمن طويل. |
Tamam. Evet, bütün iyi hikâyeler gibi bu da, esasen hiçbir şeyin varolmadığı, çok çok uzun zaman önce başlıyor. | TED | حسناً. إذاً كما في جميع القصص الجميلة تبدأ هذه منذ زمن بعيد جداً حينما لم يكن هناك أي شيء |
çok uzun zaman önceydi. Şimdi bir bar işletiyor. Bar mı? | Open Subtitles | كان ذلك منذ زمن بعيد وهي تدير حانة الآن |
çok uzun zaman önce... cennetle yeryüzü arasında uyumun altın çağı yaşanıyor olmalıydı. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد مضى لا بد أنه كان هناك عصر ذهبي للتوافق بين السماء والأرض |
Hatta çok uzun zaman önce olan şeyleri, dün olanlardan daha iyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | في الواقع, أتذكر الأمورالتي مرت منذ فترة طويلة أفضل مما أتذكر يوم أمس |
If dava kim. O, çok uzun zaman önce ölmüş olurdu | Open Subtitles | إذا كان هذا كان الحال، انها قد توفي منذ فترة طويلة. |
çok uzun zaman önceydi, şu an olanlarla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة للغاية ما لا يعني شيء بما يحدث الآن |
Belki yeterince yaşamamışlardı ya da çok uzun zaman yaşamışlardı ama daha da uzun yaşamak istiyorlardı. | Open Subtitles | ربما لم يعيشوا طويلاً حتى الأن أَو أنهم عاشوا مدة طويلة لكنهم مازالوا يريدون حياة أطول |
Burada geçirdiğimiz yazlar çok uzun zaman önceymiş gibi. | Open Subtitles | الاجازات التي قضيناها هنا كانت منذ وقت طويل جداً |
çok uzun zaman önce burada bir köprü olabileceğini sanıyorum. | Open Subtitles | ، أعتقد أنه من الممكن وجود واحداً هنا منذ وقتٍ طويل |
Fakat bunlar 350 yıla kıyasla çok uzun zaman önceydi. | TED | لكن ذلك حصل قبل وقت طويل جدا مقارنة بـ بما قبل350 سنة قصيرة. |
Evet, bu şekilde çok uzun zaman yaşadım. | Open Subtitles | نعم, لقد عشت بهذه الطريقة لوقت طويل جداً |
Yani, o oyundan çıkalı çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | أعني ، مضى وقتٌ طويل منذ كان في تلك اللعبة |
Çok çok uzun zaman sonra, çok çok çok yaşlandığımda. | Open Subtitles | ليس قبل مدّة طويلة جدّاً عندما أصبح رجلا طاعناً، جدّاً جدّاً في السّن |
çok uzun zaman önce, birilerinin yaşadığı acının, zararsız etkisi yerine, bir şeylerin gerçekten buraya gelmesi, yani günümüze. | Open Subtitles | بأنّه ليست مجرد سِّمة غير مؤذية من بؤس شخص ما منذ زمنٍ بعيد. ولكن شيئاً، يمكن أن يأتي مباشرة إلى هنا |
çok uzun zaman önce bir ağaç ve bu ağaca düşkün bir genç varmış. | Open Subtitles | .. منذ زمنٍ طويل كانت هناك شجرة و كان هناك شابٌّ أحبَّ تلك الشجرة |
Biz, hepimiz, çok uzun zaman bekledik eve dönüşün mahvolmasını. | Open Subtitles | كلنا كنا ننتظر منذ أمد بعيد... عودته، وهذامن شأنهأنيفسد الأمر. |
Bilgileri nereden alıyorsunuz bilemiyorum ama babamı merak etmekten çok uzun zaman önce vazgeçtim. | Open Subtitles | لا أعرف مصدر معلوماتكَ ولكنّي كففتُ عن الاهتمام بوالدي منذ أمدٍ بعيد |
İkinizi de görmek çok güzel. çok uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | حقًّا يسرّني لقاؤكما جدًّا، لم ألقاكما منذ ردح طويل. |