| Hey, bak, Şef! Tam bu polis merkezine doğru yönelmiş. | Open Subtitles | ايها الرئيس ، انظر إنه يشير إلى مركز الشرطة هذا |
| Şef, Kusanagi konuşuyor. Togusa ve Batou kaçıranları buldular ve şu an takipteler. | Open Subtitles | ايها الرئيس كوساناجي هنا ، توجوسا وباتو يهاجمان المخطتفين وهم يواصلان في ذلك |
| Bunu sen söyle Şef. Masanın arkasında oturup atmak tutmak kolay. | Open Subtitles | أنت أخبرني يا رئيس الشرطة لديك مطلّ رائع من خلف مكتبك |
| Şef, ikimiz de biliyoruz ki, yangın delillerin tamamını yok etmez. | Open Subtitles | زعيم , أنا وأنت نعلم بأن الحريق لا يدمر كل الأدلة |
| - Gitmek için hazır değilim. - Sabah size rapor verecektim, Şef! | Open Subtitles | ـ أنا لست مستعدا للرحيل بعد ـ كنت سأخبرك بهذا أيها القائد |
| Şef Travers, Burası U.S.S. Logan, sizi açık ve net duyuyoruz | Open Subtitles | الرئيس ترافرز، هذه يو اس اس . لوجان سمعناك بوضوح عالي |
| Pis işler her zaman yolumuza çıkar, öyle değil mi Şef? | Open Subtitles | القاذورات دائما ما تطفو فى طريقنا أليس كذلك أيها الرئيس ؟ |
| İki kişilik bir iş bu, Şef. Kanadı takmak istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | انه عمل رجلين ايها الرئيس هل تود رفع هذا الجناح أم لا ؟ |
| Şef, size işle ilgili olmayan bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | أيها الرئيس هل يمكنني سؤالك شي ليس له علاقة بالعمل |
| Şef, eğer kızların kayıp olduklarından emin değilseniz neden bizden yardım istediniz? | Open Subtitles | ايها الرئيس ان كنت غير متأكدا ان الفتيات مفقودات لم ستطلب مساعدتنا؟ |
| Her zamankinden fazla değil, Şef. Şimdi neden bir fark olsun ki? | Open Subtitles | ليس أكثر من العادة يا رئيس لماذا يجب أن تكون الأشياء مختلفة؟ |
| - Üzgünüm, Şef, bir daha olmayacak. - Rasgele Pazar da söylediğin buydu. | Open Subtitles | آسف يا رئيس ، لن يحصل مرة أخرى هذا ماقلته لى يوم الأحد |
| Her zamankinden fazla değil, Şef. Şimdi neden bir fark olsun ki? | Open Subtitles | ليس أكثر من العادة يا رئيس لماذا يجب أن تكون الأشياء مختلفة؟ |
| Dikkat ettin mi bilmiyorum Şef ama sen de benimle yemek almaya geliyorsun. | Open Subtitles | لا أعرف لو أنك لاحظت يا زعيم لكنك في مهمه إحضار طعام أيضاً |
| - Oh, hemen ilgileneceğim Şef. - Yerinde olsaydım, öyle yapardım. | Open Subtitles | ـ سأفعل ذلك حالا حضرة القائد ـ من الأفضل أن تفعل |
| Evet, bildiğiniz eski bir Şef, konuşuyorsun. Bu nedenle sürpriz davranma. | Open Subtitles | نعم انت تتحدثين إلى شيف سابق لا تتفنني بأن تبدي متفاجئة |
| - Şef, tabağı süslemek için pek fazla zaman ayırmamış galiba. | Open Subtitles | من الظاهر ان الشيف لم يضيع وقته في اعداد الصلصة,اليس كذلك؟ |
| Bir iki gün daha Mumbai'de kalıp yeni Şef'e mutfağı göstermeliyim. | Open Subtitles | عليّ البقاء لعدة أيام في مومباي حتى أُري الطاهي الجديد المطبخ |
| Daha yeni Şef yardımcısı oldum. Kahretsin, ben bile söylemeye başladım. | Open Subtitles | .منذ مدة نلت وظيفة مساعد الرئيسة تباً, و الآن أنا أنطقها |
| Şef Wiggum, bir adam kendi oğlunun ağaç evinde karısıyla vakit geçiremez mi? | Open Subtitles | يارئيس ويجام , ألا يستطيع الرجل ان يستمتع برفقة زوجته فى عرزال ابنه؟ |
| - Bayan peekins çok güzel-- pardon. - Buraya buyrun, Şef. | Open Subtitles | آنسة بيكينس رائعة اوه آسف هذا الطريق ، قائد ، سيدى |
| Küçük Köpek beni bekliyor ama Şef Kırık El de bekleyecek mi? | Open Subtitles | ليتل دوغ يرحب بي ولكن هل سيرحب بي الزعيم بروكن هاند ؟ |
| Böyle bitmemeli Şef. Daha fazla yalnız kalmak istemiyorum. Colette! | Open Subtitles | انتهى الامر, ايها الطباخ الصغير لا يمكنني القيام بهذا مجددا |
| Şef Green'in evine gittiğimde Rus adam da oradaydı ama hemen ayrıldı. | Open Subtitles | كان الروسي مع القائدة عندما وصلتُ إلى هناك، ولكنّه غادر على الفور. |
| - Sizi tekrar görmek ne hoş. - Günaydın Şef. | Open Subtitles | جميل جدا أن نراكِ مرة أخرى صباح الخير ايها المأمور |
| Şef! Gyeong Seok'a hiçbir şey yapmadım! Kendi kendine düştü! | Open Subtitles | كابتن انا لم اقصد ايذاء جيونغ سوك هو انزلق لوحده |