"açığa" - Traduction Turc en Arabe

    • كشف
        
    • كشفت
        
    • الكشف
        
    • فضح
        
    • عن العمل
        
    • بكشف
        
    • للعلن
        
    • تنكشف
        
    • اكتشاف
        
    • لكشف
        
    • كشفه
        
    • انكشف
        
    • ينكشف
        
    • مكشوفاً
        
    • مكشوفة
        
    Çok çekici olmasa da, cazibeyi açığa çıkarmak ilgi çekici. TED ليس بالضرورة أن يكون رائعاً لكن كشف ابهاره هو رائع
    Eğer babama kalsaydı bu işi bitirip, benim köklerime ilişkin gerçeği açığa vuracaktı. Open Subtitles لو كان الأمر بيده ، لقام والدي بإنهاء الأمر و كشف حقيقة جذوري
    Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı. Bu, çocuklara nasıl yardım edebileceğimiz konusunda çok şeyi açığa çıkardı. TED لقد ساعدني لأكون أكثر ثقة فيما يخص تنشئتي لأبنائي، وقد كشفت لي الكثير في ما يخص قدرتنا كمجتمع على مساعدة جميع الاطفال.
    Yani, düşünceler ve fikirler içeri girer, ama dışarı hiçbirşey çıkmaz. Demek istediğim en azından onları açığa vuran hiçbirşey. TED كثير من الأفكارتدخل عقولهم، ولكن لا شيء يسطع منها نحو الخارج، أو على الأقل تلك التي تستحق الكشف عنها.
    Ama o oraya gitmek yerine yaşam destek odasına gitti fotoğrafı çektiği yere ve her şeyi açığa çıkardı. Open Subtitles إلا أنه لم يبقى هناك بدلاً من ذلك، ذهب إلى غرفة الدعم، حيث أنه بصورة واحدة فضح كل شيء
    Bu davranışın nedeniyle hakkında soruşturma açılacak, iki haftalığına ücretsiz açığa alındın. Open Subtitles انت موقوف عن العمل لمدة اسبوعين بدون راتب بانتظار تحقيق بشأن سلوكك
    Amerikan hükümeti, bu konuyla alakadar görünemez ve onu açığa çıkartmayı göze alamaz. Open Subtitles الحكومة الأمريكية لا يمكنها الأقتراب من هذا الموضوع و إلا سيخاطروا بكشف تخفيها
    Eğer bişey saklıyorlarsa biz ortalıkta dolaşırken açığa çıkarmazlar. Open Subtitles إذا كانو متخفين فلن يظهروا للعلن ويتسكعوا امامنا.
    Bu tabiatın bilinmeyen son bölgesi de kaçınılmaz şekilde açığa çıktı. Open Subtitles كشف المناطق في هذه الأرض أمر لا رجعة فيه بخلاف الماضي
    Yeni keşfetmeye başladığımız senin diğer parçalarını açığa çıkarmaya devam ederiz. Open Subtitles ونستمر في كشف ملامح جوانب من شخصيتك بدأنا بإزالة الستار عنها
    Gücün ne olduğunu anlama yolunda bilim, evrenin kalbinde yatan gizemleri açığa çıkardı. Open Subtitles في مهمة البحث عن كنه القدرة كشف العلم عن أسرار في باطن الكون
    Ben ulusumuz için önemli olan şeyleri açığa çıkarmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول كشف الحقيقة بخصوص أمور مُهمة على الصعيد القومي.
    Ne de olsa en önemli özelliklerini açığa çıkardı, işletme ve finansın kısıtlamalarını kaldırmak, kamu korumalarını yok etmek, bizi birbirimizle aşırı bir rekabet içine sokmak elbette biraz kusurlu. TED بعد كل شيء، قد كشفت معالمها الرئيسية، التي كانت رفع القيود عن الأعمال والمال، وهدم دور الحماية العامة، ووضعنا في منافسة شديدة مع بعضنا البعض، كأنه لا توجد عيوب تذكر.
    Ama teyzeleri, annesinin hayatından unutulmuş ve derin bir sırrı açığa çıkardıklarında Jing-Mei, annesi ve kendisi hakkında hâlâ öğrenecek çok şey olduğunu fark ediyor. TED لكن عندما كشفت خالاتها عن سر مدفون بعمق عن حياة سو يان، علمت جين ماي أنَّ هناك الكثير لتتعلمه عن حياة والدتها وحياتها.
    Biz sanatçılar için açığa çıkarılabilecek ve keşfedilebilecek dünyalar yapıyoruz. TED بالنسبة للفنانين، نصنع عوالم جديدة تمكنك من الكشف والإستكشاف.
    Yaptığın şey gerçek suçluları açığa çıkarma olasılığını tamamen yok edecek. Open Subtitles ما تفعلينه سوف يدمر أيّ آمل في فضح المجرمين الحقيقيين.
    Şu an itibariyle, biz bildirene kadar resmi olarak açığa alındın. Open Subtitles اعتباراً من الآن أنت موقوف عن العمل لحين انتهاء التحقيق الرسمي
    21. yüzyılın biyoloji laboratuvarlarının bakışıyla, hayatın bir çok gizemini bilgiyle açığa çıkardık. TED من وجهة نظر مختبراتنا البيولوجية الحاليّة في القرن 21، أننا بدأنا بكشف الكثير من الأمور الغامضة في الحياة.
    Bu şey açığa çıktığında, birileri canından olacak. Hayatlar mahvolacak. Open Subtitles أناسٌ سيموتون إذا خرج هذا للعلن وستدمر حياة بعضهم
    Sakladığımız ne olursa olsun sırrımızın açığa çıktığı an mutlaka hazırlıksız yakalanıyoruz. Open Subtitles , مهما كان ما تحاول اخفاءه لا نكون مستعدين أبداً عندما تنكشف الحقيقة
    İlk amacımız Iosava'nın yasa dışı Suriye rotasını açığa çıkarmak. Open Subtitles هدفنا الرئيسي هو اكتشاف طريقة ايسوفا في التهريب الى سوريا
    Sternotomiden ve bypass bağlantısından sonra transvers sol atriotomi yaparak kapakçığı açığa çıkaracağız. Open Subtitles , بعد القص و الوضع على الجهاز سنقوم بشق الأذين الأيسر لكشف الصمام
    En azından, konuyu açığa çıkarırız. Gerisini sadece Donanma biliyor. Open Subtitles هذا كل ما أستطيع كشفه على الأقل أما الباقي فالبحرية تعرفه فقط
    Ama doğruysa, durumu açığa çıkmış demektir. Open Subtitles ولكن إن كان هذا صحيحاً فلابدَّ أنه قد انكشف
    İnsanlar er ya da geç bu tip hilebazları açığa çıkarırlar. Open Subtitles عاجلاً أو آجلاً ينكشف أمثاله من المحتالين
    Şapkayı geri al! Saçları örtülmeyi haketmiyor. Saçlar açığa! Open Subtitles خذي منها القبعة ، تستحق أن يكون شعرها مكشوفاً
    Ancak onun bile beni affetmekte zorlanacağı şeyler açığa çıkmış olabilir. Open Subtitles لكن الأشياءَ رُبما كانت مكشوفة وحتى هو قَد يُكافح لكي يسامح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus