"ağlamayı" - Traduction Turc en Arabe

    • البكاء
        
    • البُكاء
        
    • النحيب
        
    • بكاءً
        
    • لا تبكي
        
    • والبكاء
        
    Kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlıysan... gülerek ağlamayı öğreniyorsun... Open Subtitles عندما لايمكنك الفرار وتعتمدين كليّاً على الآخرين تتعلّمين البكاء عن طريق الضحك
    Wendy ağlamayı kesmezsen bu bıçağı saplarım. Bu yüzden ağlama. Open Subtitles ويندي سوف اطعنك اذا استمريتي فى البكاء لذا لا تبكي
    Son adam emlak işindeydi ve bir türlü ağlamayı kesmedi. Open Subtitles الرجل الاخير كان با القطاع العقاري ولم يتوقف عن البكاء
    İris ağlamayı keser. Ama sonra yeniden başlar. TED تتوقف أيريس عن البكاء. وتبدأ مجددا على الفور.
    Ben seni ağlatmadan önce ağlamayı kes. TED توقف عن البكاء قبل أن أعطيك شيئًا لتبكي عليه.
    Kes ağlamayı. Artık hiç bir işe yaramayacak. Open Subtitles توقفى عن البكاء لن يؤثر البكاء فينا بعد الآن
    Yeter artık. ağlamayı kesin yoksa yemek yüzü göremezsiniz! Open Subtitles إن لم تتوقفوا عن البكاء الآن ، لن تحصلوا على أي طعام.
    Bekleyin, ağlamayı kes, gerçeği duymak istiyorum. Open Subtitles أرجوك ، انتظر . توقفي عن البكاء ، ماري أريد الحقيقة
    Ve yemin ederim. ufaklık ağlamayı kesip "Evet." demez mi! Open Subtitles أيتها المربية فى أجازتى و البائسة الصغيرة كفت عن البكاء و قالت :
    Aldığın ders yetmedi mi? ağlamayı kes. Open Subtitles درس المرة الماضية لم يكن كافيا لك , توقف عن البكاء
    Bir dakikaya kadar ağlamayı keserim. Elimde değil. Open Subtitles سأتوقف عن البكاء في دقيقة لا استطيع مساعدتك
    Gene onu kaldırınca ağlamayı kesti Ne yaptım bilmiyorum Open Subtitles توقفت عن البكاء بمجرد أن ألتقطها جين لم أعرف ماذا أفعل
    Eğer ağlamayı başarabilirsen, o zaman gerçek sanatçısınız. Open Subtitles إذا استطعتي التحكم في البكاء فأنت ممثلة حقيقية
    ağlamayı bırak ve uyu. Bir geceden ölmezsin. Open Subtitles توقّف عن البكاء وأخلد للنوم فليـلة واحـدة لن تقتـلك
    # Gel, bırak ağlamayı her şey çok iyi olacak # Open Subtitles تعال، وتوقف عن البكاء وسنكون على ما يرام
    Dünya atmosferinin sonunun gelmesini, oturup ağlamayı istedim Open Subtitles أردت أن موقع أسفل و البكاء, نهاية الغلاف الجوي العالم.
    Onu tutarsan ağlamayı bırakacak. Open Subtitles فانه سوف يتوقف عن البكاء إذا كنت تحمل فقط.
    Öğrenmek istiyorum, bir nehir gibi ağlamayı Open Subtitles القصيدة لعنة أريد أن أتعلم البكاء مثل النهر
    Onun ailesi, senin ailen... Kes şu ağlamayı. Open Subtitles فلدى بعض منه لعائلته وعائلتك توقفى عن البكاء
    ağlamayı kes tanrı aşkına. Open Subtitles كُفي عن البُكاء بحق الجحيم سوف تضيعين الماء في جسدك
    - Yapmamız gereken şeyi yapamayacağız. - ağlamayı kes. Open Subtitles لا نستطيع فعل ما أتينا الى هنا من اجله توقف عن النحيب
    Kes ağlamayı. Open Subtitles يكفي بكاءً
    Birlikte gülmeyi, ağlamayı, nefesinizi tutup ne olacağını birlikte görmeyi toplu olarak deneyimlemek için tiyatroya gelmiştiniz. TED أتيتم لتحظوا بالتجربة الجماعية للضحك معًا، والبكاء معًا، وحبس الأنفاس معًا لرؤية ماذا سيحدث تاليًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus