İlk ev tanıtımı için ona aldığım kıyafeti görmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد رؤية الزي الذي اشتريته لها لأجل أول منزل تفتحه |
Hanno'nun babası aldığım hayatların... ne ilki ne de sonuncusu. | Open Subtitles | والد هانو ليس الاول ولا الاخير من الذين أخذت حياتهم |
Kasaptan aldığım bu inek kalbi sayesinde harika şeyler öğrendim. | Open Subtitles | وتعلمت الكثير من قلب البقرة الذي أخذته من متجر الجزّار |
Yirmi yıl önce Homer'e aldığım bu mavi pantolonda olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل زوج واحد من السروايل الزرقاء اشتريتها لهومر منذ 20 عاما. |
Yeni aldığım bu küçük elbiseyi giymem için mazeret oldu. | Open Subtitles | يعطيني ذريعة ارتداء هذا العلامة التجارية الجديدة قليلاً اللباس اشتريت. |
Burada, raftan şimdi aldığım... ...bir Homo Erectus un kafatası var. | TED | وها هي جمجمة الإنسان المنتصب القامة، والتي أخذتها من ذلك الرف. |
Ama kiradan aldığım para burası için harcamama ancak yetiyor. | Open Subtitles | لكن ما أحصل عليه من التأجير يفوق تكاليف هذا المكان |
Yeni aldığım muhteşem sandaletlerimle de uyacak minik, sevimli pembe bir Beretta. | Open Subtitles | فقط مسدس صغير ذا لون زهري يتماشى مع الصندل الذي اشتريته مؤخراً |
Orada yatan benim babam ona aldığım evde ölü yatıyor. | Open Subtitles | هذا والدي المستلقي هناك قتل في البيت الذي اشتريته له |
Onun anahtarını ben aldığım için, el çantasındakini deneyecek. | Open Subtitles | بما أني أخذت مفتاحه فسيحاول أستخدام المفتاح الذي في الحقيبة |
Yeni şerif, yıldızını aldığım... O ölmedi, sakat kaldı. | Open Subtitles | الشريف الجديد الذي أخذت منه النجمة لم يمت، لقد جرح فقط |
Seni heykeli aldığım rehinci dükkanına götürebilirim. | Open Subtitles | يسعدني أن أصطحبك إلى متجر الرهونات الذي أخذته منه |
Bu postaneden aldığım kalemle mi ilgili? | Open Subtitles | هل هذا بخصوص القلم الذي أخذته من مكتب البريد؟ |
Babalar günü için sana aldığım bowling topu nerede biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أين كرة البولينج التي اشتريتها لك في عيد الأب؟ |
Bu motoru Shadowfax satarak aldığım kanlı para ile aldım. | Open Subtitles | اشتريت هذه الدراجة بالمال الذي حصلت عليه من الخيل الأصيل |
Bakın annemin üzerine yemin ederim, dün gece evime aldığım kız o değildi. | Open Subtitles | أنظر أقسم بحياة أمي, تلك ليست الفتاة التي أخذتها المنزل معي ليلة أمس |
Kibar bir adam olmaya çalıştım. Teşekkür olarak aldığım şey bu. | Open Subtitles | أحاول أن أكون شخصاً لطيفاً وهذا هو الشكر الذي أحصل عليه |
Umarım doğduğundan beri sana yedirdiğim yemeklerin ve aldığım kıyafetlerin tadını çıkartmışsındır. | Open Subtitles | آملُ أنّكَ استمتعتَ بوجبتك و كلّ الثياب التي أحضرتها لك منذُ ولادتك |
Sana aldığım gömleğin parasını ödeyecektim. | Open Subtitles | كنت ذاهبة لأدفع ثمن القميص الذي إشتريته لك. |
WM: Geçen gün aldığım kahvede | TED | ويت: القهوة التي إشتريتها في اليوم التالي كان بها نجمة شيكاغو. |
Çünkü yine o kolyeyi takmaya başladın sana aldığım kolyeyi. | Open Subtitles | لأنكِ بدأتي بإرتداء ذلك العقد مجدداً, العقد الذي أحضرته لكِ. |
Yakında kuzeyli bir hancıdan aldığım habere göre 20.000'den fazla adam bu özgür Hristiyan topraklarını işgal etmeye hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | لقد تلقيت مؤخرا مجموعة الأخبار أن القطاع الشمالي يحوي أكثر من 20،000 رجل مستعدون لغزو هذه الأرض المسيحية الحرة |
Şu korsanlardan aldığım yağmalar, bunu öyle yapıyor. | Open Subtitles | الغنيمة التي حصلتُ عليها من هؤلاء القراصنة سوف تجعلني أفعل ذلك |
Einstein'ınki 160'tı. 11 yaşındayken NASA'yı hackleyerek, odamın duvarına asmak istediğim planları aldığım için FBI tarafından tutuklandım. | Open Subtitles | 197. أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) |
Beklide makineden son kalan Sodayı aldığım için falan Kızmıştır. | Open Subtitles | ربّما كان غاضباً لأنّي أخذتُ آخر علبة صودا من الآلة. |