"an" - Traduction Turc en Arabe

    • لحظة
        
    • الان
        
    • اللحظة
        
    • الوقت
        
    • الأن
        
    • حالياً
        
    • للحظة
        
    • دقيقة
        
    • حالما
        
    • حاليا
        
    • والآن
        
    • بمجرد
        
    • لحظه
        
    • بسرعة
        
    • حاليًا
        
    -- her an. Ve son olarak, zekâyı nasıl sınayabileceğimizi düşünelim. TED في كل لحظة. و أخيراً دعونا نفكر في كيفية قياس الذكاء.
    Serbest dalış yapabilmeniz, bir an için, zihninizin rahatlamasına izin verecektir. TED وحين تمارس حبس الأنفاس في الماء، نُريح الذهن في لحظة ما،
    Köşemde şu an kardeşim var. Bana veteriner olacağını söylüyor. Open Subtitles أخي الصغير يساندني الان يقول انه يريد أن يصبح ملاكم
    Bu gördüğünüz an, birden fazla kamera tarafından kaydedilmiş bir an. TED هذه هي اللحظة ، و التي التقطت من خلال عدة كاميرات.
    Şu an şu soruyu sormanın vakti: Paramızı her yıl 7 milyon kişinin ölmesine neden olan şirketlere mi yatırıyorlar? TED وقد حان الوقت لأن نسألهم: هل يستثمرون أموالنا في الشركات التي تصنع المنتجات التي تقتل سبعة ملايين شخص كل عام؟
    Bizim paraya şu an ihtiyacımız var. Aksi takdirde yapma. Open Subtitles نحتاج المال حالا أما أن يدفع الأن أو لا تعمل.
    Kuantum mekaniğine göre madde sürekli olarak ve her an oluşturulup yok ediliyor. TED ويخبرنا علم ميكانيكا الكم أن المادة تُخلق وتُدمر طوال الوقت، في كل لحظة.
    Howard, hiç kimseye minnettarlık duyacağımı tahmin etmezdim ama senin inşa ettiğin evde geçirdiğim her an sana şükran duyuyorum. Open Subtitles هوارد، لم أتوقع أن أكون ممتناً لأى شخص ولكنى ممتن لك فى كل لحظة من اليوم فى المنزل الذى بنيته
    Çok kızgın olduğunuz tek bir an bile mi yok? Open Subtitles أتعنين أنه لم تمر لحظة عليكِ كنت فيها غاضبة جدا؟
    Anahtar bir tek kocamda bulunur ve, korkarım ki şu an öğle yemeğinde. Open Subtitles زوجي هو الوحيد الذي معة المفتاح و اخشي انة بالخارج الان لتناول الغداء
    Bu çocuğu önemsediğini biliyorum, ama şu an yanımda olmana ihtiyacım var, ve babanın da ikimize ihtiyacı var. Open Subtitles اعرف انكِ تهتمين بهذا الفتى و لكنى بحاجه لكِ هنا الان و يحتاج اباكِ ان نكون هنا من اجله
    Sana her zaman vaktim var. Ama şu an değil. Open Subtitles أنا دائما لدى الوقت فى الاستماع اليك لكن ليس الان
    Sonra bu düğmeleri buldum ve düğmeleri kazağın üstünde gördüğüm an ona bayıldım. TED ثم رأيت هذه الأزرار، وفي اللحظة التي كانت فيها الأزرار على السترة، أحببتها
    Çoğu insanın aklında bön bir düşünceydi, ve doğruydu, sadece bir tişört amblemiydi o an için geçerli olan. TED كانت فكرة بسيطة في عقول الكثير من الناس، و بالفعل، كان شعار قميص، والذي كان فعالًا في تلك اللحظة.
    Ve Higgs teorisine göre, tam o anda, evrende dramatik bir an yaşandı. TED و على حسب نظرية هيقز, في تلك اللحظة, حصل حدث دراماتيكي في الكون.
    Aslında hepimiz her zaman halüsinasyon görüyoruz, şu an bile öyle. TED فى الحقيقة، كلنا نهذى طوال الوقت، بما في ذلك الوقت الحالي.
    Şu an büyük bir savaşta olduğumuzu söyleyebilirim ve aslında bu savaşı kaybediyoruz. TED نحن في حرب حقيقية في الوقت الحالي، وهي حرب نحن خاسرين فيها بالفعل.
    Yani şu an için yok ama bence gazetecilik sektörü yeniden canlanacak. Open Subtitles أنا أقصد .. ليس الأن أن الجرائد سوف تعود للعمل مرة اخرى
    Jenna, yalan söyleyebilirdim ve şu an bu kapının ardında olabilirdim, fakat yapmadım. Open Subtitles كان من الممكن أن أكذب عليك وأكون بالداخل الأن .. لكنى لم أفعل
    Örneğin, öncelikle şu an kapalı durumda olan üretimi düşünelim. TED أعني دعنا نفكر بالصناعة بدايةً، على سبيل المثال، المتوقفة حالياً.
    Şimdi, bir an bile İngiliz Muhafazakarlarının tüm yanıtlara sahip olduklarını söylemiyorum. TED الآن لست أقول للحظة واحدة أن حزب المحافظين البريطاني لديه جميع الإجابات.
    Hepinizden olduğunuz yerde kalmanızı istiyorum. Her an yardım gelebilir. Open Subtitles أريدكم أن تبقوا فى أماكنكم ستصل النجدة فى أى دقيقة
    Şu an oyunu kimin oynadığını ve kiminle oynanıldığını biliyorum. Open Subtitles أعرف من يتلاعب بمن، في الوقت الحاضر حالما تبدأ اللعبة
    Daha başlangıç aşamasında, ama şu an bu şekilde görünüyor. TED إنها في المراحل الأولى، لكن هذا ما يبدو عليه حاليا.
    Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor, ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir. TED الشرط المعروف بالتنسج الليفي خلف العدسة، والآن هو نادرجداً في هذا العالم المتقدم.
    Bu kuşların şu an kafesi açsam uçmak istemeyeceklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أن هذه الكائنات لن تفر بمجرد فتح القفص ربما
    Tabii, kusura bakma. Dedikoduyla hiç işi olmayan tipten bir insansındır zaten. Seninle tanıştığım an böyle olduğunu öğrenmiştim. Open Subtitles نعم, أنا اسفه, لقد ادركت انك ذالك الشخص الذي يترفع عن الثرثره عرفت ذالك من اول لحظه رأيتك بها
    Biraz aklınız varsa, bir an önce evimden toz olursunuz. Open Subtitles لذا ان كان لديك أى عقل فلتخرج من منزلى بسرعة
    Gıda üretimi şu an sera gazı salınımının 1/4'ünden sorumlu. TED الإنتاج الغذائي مسؤول حاليًا عن ربع انبعاثات غازات الاحتباس الحراري.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus