"aradı" - Traduction Turc en Arabe

• اتصل
• اتصلت
• إتصلت
• أتصل
• أتصلت
• يتصل
• إتّصل
• اتّصل
• مكالمة
• دعا
• اتصلوا
• إتّصلت
• اتّصلت
• اتصال
• لقد إتصل

İki ay önce beni aradı senin ona nasıl tutkun olduğunu anlattı.
اتصل بي هنا بالمكتب .. منذ حولي شهرين وتفاخر بمدي أعجابكِ به

Birkaç hafta önce aradı ve yürümeyeceğini söyledi ve bir daha aramadı.
اتصل منذ بضعة أسابيع, قائلاً أنه ليس ناجحاً, و لم يتصل مجدداً.

Beni aradı, bugün orada olması gerektiğini ve senin onun yerine bakacağını söyledi.
اتصلت بنا . قالت إنها ملزمة بحضانة الطفلة وأضافت قائلة إنك ستغطين مناوبتها.

Sizi aradı ve ağladı, Üzüldünüz ve siz de ağladınız.
اتصلت بك و بكت ، فشعرت بالأسف و بكيت أنت

Hayır, ajans aradı Long Island'lı bir çift kafayı sıyırıp vazgeçmiş.
كلا , لقد إتصلت الوكالة بي , لقد فر والداها مذعورين

Sonra beni aradı, tabii ki ben de telesekretere yönlendirdim.
إذن، فقد أتصل بي وقد تركت البريد الصوتي يجيب بالطبع

Ortak bir arkadaşımız seni tanıdığımı söylemiş, Bay Berman beni aradı.
وهنالك صديق لي اخبره انني اعرفك لذلك اتصل بي هذا لصباح

Bunun berbat bir zaman olduğunu biliyorum, fakat Başkan aradı ve gitmem gerekiyor.
أعرف أن هذا وقت غير مناسب، ولكن الرئيس اتصل بي ولابد أن أغادر

Sizi Cole Center'ın yapısal problemleriyle ilgili konuşmak için aradı.
لقد اتصل بك بخصوص أخطاء هيكلية في مبنى كول المركزي

Ayrılmamızdan önce Keith'in nüfusuna geçmen için gereken kağıtları hazırlayan avukat aradı.
قبل أن نغادر ، فإن المحامى الذى تولى موضوع التبنى اتصل بى

10 dakika önce, tanınmış bir Rus istihbarat ajanını cep telefonundan aradı.
منذ 10 دقائق, اتصل بعميل معروف من المخابرات الروسية من هاتفه الخلوي

Baksana, başka bir Dmitri daha aradı ve telefonun ona ait olduğunu söyledi.
هل تعلم , احدهم اسمه ديمترى لقد اتصل بى ايضاً وقال انه هاتفه

Annen beni aradı ve... senin eve gelmeni istiyor, bilirsin.
أمّك اتصلت بي و تريدك حقا ان ترجع للبيت، تعرف

Hey, Peter Meg'i patene götüreceğini hatırlatmak için, Lois aradı.
بيتر .. لويس اتصلت لتذكيرك بالتقاط ميج من حلبة التزلج

Ama beni göl evinden aradı ve ben de onu görmeye gittim.
ولكنها بعد ذلك، اتصلت بي من منزل البحيرة وقدت السيارة إليها لأراها

Yolun aşağısında oturuyorum. Karım beni aradı ve şeyi kontrol etmemi...
أعيش في نهاية الطريق إتصلت بي زوجتي وقالت أريد أن تتفقد

Planları iptal etmek için aradı ama fikrinin değiştiğini umuyordum.
لقد أتصل ليلغي موعدنا، لكن كنت آمُل أن يغير رأيه

Ve eski karınız aradı. Oğlunuzu almaya ne zaman gideceğinizi sordu.
و زوجتك السابقة أتصلت تريد أن تعرف متى ستأتى لأصطحاب أبنك

S.ksurat Finch aradı burayı, ve Bay "Deskin Arkasındaki Salak" iptal etti.
السيد فينتش الغبي إتّصل هنا والسيد الأحمق الذي وراء المكتب قد ألغاه

Bizi bir yıl önce aradı. Açıkça, ölmesi için yardım etmemizi istedi.
لقد اتّصل بنا منذ عام وطلب منا صراحةً أن نساعده على الانتحار

Ama gelir gelmez polis aradı ve bir kaza olduğunu söyledi.
وعند وصولي تلقيت مكالمة من الشرطة يفيدونني بأن حادثاً قد وقع

Öğretmenin babanı aradı ve cep telefonunda babanın sesini taklit ettin?
معلمك دعا الرجل العجوز لاثبات انك قلدت صوته على الهاتف الخلوي

Son iki gün içinde, bu listedeki her ünlü bizi aradı.
كل المشاهير الذين على القائمة اتصلوا بنا في اليومين الأخيرين

Hayır. Sonra, evelsi gün, birden beni aradı ve buluşmak istedi ambulans yolunda.
كلا ، ومن ثمّ البارحة إتّصلت بي من الفراغ ، وأردت أن نلتقي

Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı.
كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام

Sonra bir gün, aynı gün içinde John Doerr, Bill Berkman ve Al Gore beni aradı ve hepsi David Agus'un telefonuna cevap vermemi söyledi.
و في يوم ما, وصلني اتصال من جون دوير, بيل بركمان و أل قور في نفس اليوم يقولون رد على اتصال ديفيد أوقس.

Evet. Arkadaşımız hakkında. Az önce tekrar aradı.
نعم , الأمر بشأن صديقنا . لقد إتصل مرة اُخرى