"arka" - Traduction Turc en Arabe

    • الخلفى
        
    • خلفي
        
    • خلفية
        
    • خلف
        
    • بالخلف
        
    • الخلفيّ
        
    • الخلفيه
        
    • الخلفيّة
        
    • الخلفية
        
    • الخلفي
        
    • الظهر
        
    • المؤخرة
        
    • للخلف
        
    • خلفى
        
    • وراء
        
    Derhâl arka kapıdan çık ve kimseye bir şeycik söyleme. Open Subtitles اخرجى من الباب الخلفى الآن ولا تقولى اى شئ لأحد
    - Haklısın abicim! Ne tutacak, ne de arka koltuk. Open Subtitles صحيح انها نسخة محدودة لا حامل كأس و لامقعد خلفي
    Görünüşe göre, son bir yılını arka kanallardan seni çıkarmalarını denemek için geçirmişti. Open Subtitles واضح أنها قضت العام الماضى فى المرور عبر قنوات خلفية لتحاول الوصول إليك
    İstasyondan yürüyerek geldiniz ve parktan geçerek evin arka tarafına ulaştınız, öyle mi? Open Subtitles أذن.أنت أتيت سيرا من المحطه,عابرا خلال الحديقه الى خلف المنزل الرئيسي.أليس هذا صحيح؟
    Böyle buyrun efendim arka tarafta, gözden uzak bir masa ayırdık size. Open Subtitles صحيح، هذا الطريق، سيدي لدينا طاولة جميلة لاجلك، في مكان مخفي بالخلف
    arka koltukta bir ayak izi bulduk. Speck'inkinden birbuçuk kat daha büyük. Open Subtitles التقط أثر قدم في المقعد الخلفيّ الحجم و نصف أكبر من البقعة.
    arka pencereden tüymüş olabilirler... ve biz de burada maymun gibi pinekleyip duruyoruzdur. Open Subtitles لانه ممكن ان يخرجوا من النافذه الخلفيه ونحن لانزال نجلس هنا مثل القرود
    Her bir ışık, ipek liflerle tavandan sarkıtılmış saydam salgı tüpünün içinde bulunan bir larvanın arka tarafından yayılmaktadır. Open Subtitles يأتي كلّ ضوء من النّهاية الخلفيّة ليرقة حيث يقبع في أنبوب شفّافي من المخاط يتدلّى من السّقف بخيوط حريريّة.
    arka caddede bir emekliler evi var. Ben gidip bakacağım. Open Subtitles سأفحص منزل المتقاعدين فى الشارع الخلفى لأتأكد من شئ أخر
    Sen de bunu arka avlundaki beyaz ışıklarla yapacaksın, değil mi? Open Subtitles هل أنتى ستفعلى ذلك الشئ بالأضوية البيضاء فى فنائك الخلفى ؟
    Avlu da düşük yaptığında o çocuğu evin arka bahçesine gömen bendim. Open Subtitles شاهدتك و أنت تقومين بدفن طفلك والذي قمتِ بإجهاضه فى الفناء الخلفى
    Çift hava yastıklı ve harika bir arka koltuğu var. Open Subtitles بها إثنان من الأكياس الهوائية الجانبية و مقعد خلفي واسع
    arka tarafımda Missoula Buzul Gölü'ne baraj olan buzul bulunuyordu. Open Subtitles خلفي يقع سد الجليد الذي بقي كجليد حول بحيرة ميسولا
    O adamı tanımıyoruz, çalışma odamız da evin arka tarafında, Teğmen. Open Subtitles نحن لا نعرف هذا الرجل ومكاتبنا في خلفية المنزل أيها الملازم
    Anlaşılan Suudi Dışişleri Bakanlığı Hollandalı yetkililerle arka kapılardan temasa geçmişler. Open Subtitles يبدو أن وزارة الخارجية السعودية تعمل بقنوات خلفية مع السلطات الهولندية.
    Hayır, hayır bu doğru değil. Kurye neden arka tarafa bırakamıyor? Open Subtitles هذا غير صائب، لمَ يعجز الموصل عن ترك الطرد خلف الباب؟
    Ama şanslın ki sadece motoru çalıştırıp arka kapıda beklemeni istiyorum. Open Subtitles لكن ، يبدو، اني أحتاجك ليبقى المحرك دائرا وتبقى خلف الباب
    arka tarafta gerçekten eski bir viski saklayan bir yer duydum. Open Subtitles سمعت ان لدى هذا المكان مخبئاً للويسكى الحقيقى المعتق مخفى بالخلف
    Ayrıca, arabayı nehirden çıkarttıklarında fıtığı azmış şekilde arka koltukta sıkışıp kalmış olması? Open Subtitles ومن ثمّ هي في المقعد الخلفيّ بإنزلاق غضروفي عندما سحبوا سيارته من النهر
    arka bahçenin dışarı bakan bir fotoğrafı sadece. Tepeleri görebilirsiniz. Open Subtitles وكانت كلها صوراً للحديقه الخلفيه تطلُ علي التلال من بعيد
    Ama... arka odada uzak duracaksın ve sormadan hiçbir şeye elini sürmeyeceksin. Open Subtitles لكن ابقَ بعيداً عن الغرفة الخلفيّة ولا تلمس شيئاً قبل أنْ تسأل
    Böyle bir çarpışmanın yankısı evrendeki erken Büyük Patlama döneminden kalma bir radyasyon çorbası olan kozmik mikrodalga arka planında görülebilir. TED قد يظهر صدى تصادم مماثل في إشعاع الخلفية الميكروي: فيض من الأشعة تقطع الكون والتي تعتبر بقايا من حقبة الانفجار العظيم.
    Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor. TED رجلٌ يجز عشب حديقته بينما يظهر الجدار في فنائه الخلفي.
    Şiddetli bir burun kanaması, boğazından geçip arka delikten çıkmış olmalı. Open Subtitles لا بد نزيف تجويفي ضخم كان يتسرب بحلقها و من الظهر
    Tamam, siz arkadasınız ama siz en iyi arka dansçılarsınız. Open Subtitles حسناً أنتما سترقصان في المؤخرة لكنكما ها نحن خطوة معاً
    Eğer beze ihtiyacım olursa beni arka bahçeye çıkar ve vur. Open Subtitles عزيزي ، اذا احتجت يوما لحفاظات خذني فقط للخلف وارمني بالرصاص
    Ama birden bunu düşünmek bile beni rahatsız etti arka koltukta çanta ve babasının imzaladığı başvuruyu hatırlayınca. Open Subtitles و لكن أحسست بإحساس سئ عندما ظللت أفكر فيهم و الحقيبة التى خلفى و التى فيها توقيع أباها و ماذا كان يعنى ذلك التوقيع
    Vergi reformu yeteri kadar seksi değil. Herkes çocuklara arka çıkabilir. Open Subtitles الإصلاح الضريبي ليس مثيرا للغاية أي شخص يمكنه الإختباء وراء الأطفال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus