"aynısını" - Traduction Turc en Arabe

    • نفس
        
    • المثل
        
    • نفسه
        
    • ذاته
        
    • بنفس
        
    • بالمثل
        
    • ذات
        
    • المِثل
        
    • عينه
        
    • مثلما
        
    • مثلها
        
    • بذات
        
    • ذاتها
        
    • المثيل
        
    • عينها
        
    Ardından doğanın kullandığı aletin aynısını kullanmaya karar verdik ve bu kimyadır. TED وبالتالي قررنا أن نستخدم نفس الاداة التى تستخدمها الطبيعة، وهذه هي الكيمياء.
    Babanın annenle yaşadığı ilişki biçiminin... aynısını yaşamakta olduğunu... görmüyor musun? Open Subtitles ألا ترى إنك تعيش نفس النمط لقد عاشت أمك مع أبيك
    Yüzde yüz eminim. Ama aynısını senin de benim için diyebilmem lazım. Open Subtitles إنّي واثقة تمام الثقة ولكن عليكَ أن تتمكّن من قول المثل عنّي
    Bi arkadaşımın yardımıyla onu onu ayarlamaya çalışıyordum, o da aynısını deniyordu. Open Subtitles كنت أحاول أن أجعله يواعد صديقة من صديقاتي، وكان يحاول فعل المثل.
    Ve siz bu bebeğe dil çıkartırsanız bebek de aynısını yapacaktır. TED إذا اخرجت لسانك تجاه هذا الطفل، فإن الطفل سيفعل الشيء نفسه.
    Yanan binada mahsur kalan çocuklar olsa ben de aynısını yapardım. Open Subtitles لا بأس كنت لأفعل الشيء ذاته لو كان هناك أطفال محتجزين
    Jim ve Shirley hayatını güzel bir biçimde noktaladılar ve hikayelerini sizinle paylaşarak, aynısını yapma şansımızı arttıracağını umuyorum. TED جيم وشيرلي كانت لهما نهاية جيدة للحياة، وعن طريق مشاركة قصتهما معكم، آمل في زيادة فرصنا للقيام بنفس الشيء.
    Belki de saldırgan bize de aynısını yapmadan önce bilincim yerine geldi. Open Subtitles ربما إستعدتُ وعيً قبل أن يتمكن المهاجم من فعل نفس الشئ لنا
    - Sistem dosyalarının kilidini açan şifrenin aynısını kullanman gerekiyor. Open Subtitles لابد ان تستعملي نفس كلمة السر كالتي تفتح ملفاتك حسناً
    Tek istediğim ölü annene verdiğin değerin aynısını bana göstermen. Open Subtitles كل ما أريد هو نفس الاحترام الذي تعطيه لأمك الميتة
    Ve eğer işler gerçekten iyi giderse aynısını sadece Japonlar için yapacaklar. Open Subtitles وإن سار الأمر على ما يرام سيقومون بفعل نفس الأمر، ولكن باليابانية
    Genç efendimiz hanımefendinin eski bisikletinin aynısını bulmamız için bize emir verdi ama bisikletinizin aynısını bulmak bizim için imkansız. Open Subtitles السيد الصغير امر بأن نشترى كل شى مماثل لما كان لديك لكن الدراجه ، كان من المستحيل ايجاد نفس الموديل
    Senin çalıştığın iş hattını düşünürsek, aynısını senin içinde söyleyebiliriz. Open Subtitles حسنأً , سأقول نفس الشيء عنك ِ بإعتبار نوع عملك
    Sayısız işgalci kuvvet de tarih boyunca aynısını yaptı. TED عبر التاريخ هناك عدد لا يحصى من الجيوش الغازية التي فعلت المثل.
    Bu gece iki karı bulamazsak, biz de aynısını yapabiliriz. Open Subtitles ربما يجدر بنا أن نفعل المثل لو لم نعثر على إمرأتين قبل الليلة
    Her sabah aynısını yapıyorsun. Hâlâ silahını bulamamışsın. Open Subtitles يجدر بك فعل المثل بين الحين والآخر إن كنت لا تزال قادرا على إيجاد مسدسك
    Ve San Fransiscolular da aynısını yapmak zorunda olduklarını düşündüler. TED وكذلك فكروا شعب سان فرانسيسكو أن عليهم صنع الشيء نفسه.
    - Onun bilmesine gerek yok. Ayrıca o da aynısını yapardı. Open Subtitles ليس عليه أن يعلم بالإضافة إلى أنّه كان سيفعل الشيء نفسه
    Şimdi aynısını sondaj aletleri ve makinalarla yapıyoruz. TED الآن نفعل الشيء ذاته عبر الحفارات والآلات.
    Çünkü böyle yaparak onun gücünü alıyorum ve kırılganlığımın teşhiri de bazı durumlarda diğer erkeklere aynısını yapma yolunu açabilir. TED لأن القيام بذلك أسلبُ بعيدا قوتها، ويظهرُ ضعفي ويمكن في بعض الحالات أن يعطي الرجال الآخرين الإذن بالقيام بنفس الشيء.
    Bence, Sid ve Michelle beraber olduğu sürece, biz de aynısını yapmalıyız. Open Subtitles اعتقد بما أن سيد وميشيل مع بعضهم البعض، يجب علينا القيام بالمثل
    Oralarda da, daire ararken karşılaştığım reddedilmenin aynısını yaşadım. TED و تلقيت ذات الرفض هناك الذي تلقيته عندما كنت ابحث عن شقق.
    Senden de aynısını Müdür Glynn için bekliyorum. Open Subtitles أتوقعُ أن تفعلَ المِثل بالنسبةِ للآمِر غلين
    Ama şu an burada olsaydı sana benim söyleyeceklerimin aynısını söylerdi. Open Subtitles لن يُحييها، لكنّها لو كانت معنا لأخبرتك ما سأقوله لك عينه.
    Uykuya daldım ve yine neredeyse aynısını düşümde gördüm. Open Subtitles ثم نمت وحلمت بالباب مرة أخرى. كان تمامًا مثلما رأيته.
    Eğer param olsaydı ben de aynısını alırdım. Open Subtitles لو كان لديّ نقود تكفي، لاشتريت واحدة مثلها.
    Başta ne demek istediğini anlamamıştım ama buraya gelince aynısını hissettim. Open Subtitles طوال الوقت لم أعلم ما يعنيه لكن مع قدومي هنا أشعر بذات الشيء أليس هذا غريباً؟
    Bu okul revirinde bir hastanede alacağı hizmetin aynısını sağlıyoruz. Open Subtitles هنا في العيادة المدرسية سنوفر العناية ذاتها التي يوفرها المشفى
    Değecek bir amaç için aynısını tekrar yapabilirim. Open Subtitles استطيع فعل المثيل لصالحكم والاستفادة المالية لكم
    Dinle, aynısını yapmayacağım. Open Subtitles اسمع، لن أفعلها بالطريقة عينها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus