"bakmamı" - Traduction Turc en Arabe

    • ألقي نظرة
        
    • أعتني
        
    • أتحقق
        
    • الاعتناء
        
    • الإعتناء
        
    • التحقق
        
    • وأعتني
        
    • القى نظرة
        
    • أجيب عليه
        
    • أن أنظر
        
    • أَنْظرُ إلى
        
    • مساعدتي في البحث عن
        
    • التقليل من مشكلة رعايتي
        
    • أرعاكم
        
    • أن انظر
        
    Ben onunla tanıştım. Bir yazar. Benden oyununa bakmamı istemişti. Open Subtitles لقد قابلتها،كانت كاتبةً، أرادت مني أن ألقي نظرة على مسرحيتها
    Sana bakmamı istediler. Open Subtitles كنت منزعجة جدا، أتفهمين؟ أرادوا مني أن أعتني بك
    -Üniversite buraya bakmamı söyledi. Open Subtitles منذ الحادثة وذهبت للجامعة, وأخبروني أن أتحقق من هنا
    Vivian'ın bâzı sağlık sorunları olduğunu öğrendim ve kötü birşey olursa, Vivian Jimmy'e benim bakmamı istiyor. Open Subtitles علمت أن فيفيان تعاني من مشكلة صحية وإن حدث مكروه، تريد منّي الاعتناء بـ جيمي.
    Tatile çıktı. Güvercinlerine bakmamı istedi. Open Subtitles هو مسافر في إجازة وطلب منّي الإعتناء بيماماته
    Gibbs benden Manheim'ın arabasındaki frenlere bakmamı istedi. Open Subtitles جيبز طلب مني التحقق من مكابح سياره مانهيم
    Pekala, eşin gelene kadar sana bakmamı ister misin? Open Subtitles أتريدني أن أبقى وأعتني بك لحين وصول زوجتك؟ -لا، لا، لا، أنا بخير
    Ev sahibiniz lavabo ve tuvaletinize bakmamı söyledi. Open Subtitles أخبرني المالك بأن ألقي نظرة على مصارف المياه والمرحاض خاصتك
    Yönetim kuruluna bakmamı mı istiyorsun Open Subtitles و أنتي تريدني أن ألقي نظرة على ورقة مجلس الإدارة ، أليس كذلك ؟
    O ayaklara bakmamı ister misin Yüzbaşı? Open Subtitles تُريدني أن ألقي نظرة على تلك الأقدام أيها القائد ؟
    İnsanlara bakmamı sağlayan, böyle seçimler yapmak zorunda bırakmayan bir sistemde çalıştığım için mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد لأنني أعمل بنظام يسمح لي بأن أعتني بالناس لا أعطيهم الأختيارات كتلك
    Popo bir başına ve annem ona bakmamı istiyor. Open Subtitles بوبو لوحدها و أمي تريدني أن أعتني بها دائما
    Yine de bir şeyler içmek için gece dışarı çıkacak olursan ve çocuklara bakmamı istersen hiç sorun olmaz. Open Subtitles على كل حال، لو أردت بيوم من الأيام للخروج وأردتي أن أعتني بالأطفال، أخبريني
    Bu saçma giysiyi yakmadan önce borularına bir bakmamı istemediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنتي واثقة من أنكِ لا تريدين أن أتحقق من أنابيبكِ قبل أن أحرق هذا الزي المثير للسخرية؟
    Deb yan taraftan sesler duymuş, bir bakmamı istedi. Open Subtitles ديب سمع أصوات قادمة من الجيران سوف أتحقق من ذلك
    Vivian'ın başına birşey gelirse, benim bakmamı istedi. Open Subtitles طلبت منّي فيفيان الاعتناء به في حال لم تكتب لها النجاة.
    Lütfen sana bakmamı isteme. Oh. Yapabileceğim başka birşey var mı? Open Subtitles رجاءً لا تطلب مني الاعتناء بك. هل هناك أي شيء آخر أستطيع فعله؟ ها أنتَ ذا، تمامًا حيث أنت.
    Benden güllerine bakmamı isterdi. Open Subtitles لقد كانت تطلب منني الإعتناء بورودها
    Bölüm müdürü gelip bakmamı istedi benden. Open Subtitles المدير طلب مني التحقق منه
    Orson'ı eve getirip ona bakmamı mı istiyorsunuz? Open Subtitles "تريدني أن أعيد "أورسون للبيت وأعتني به؟
    Holmes, şu kağıtlara benim de bakmamı ister misin? Open Subtitles هولمز , أتريدنى ان القى نظرة على هذه الاوراق ؟
    - Önce hangisine bakmamı istiyorsun? - İkisine de. Open Subtitles ـ أيهما تريدني أن أجيب عليه فى البداية ـ كلاهما معاً
    - Eğer gözlüklerinden bakmamı istiyorsan, bakarım. Open Subtitles لو كنتَ تريدني أن أنظر من خلال نظارتك فسأنظر من خلال نظارتك
    Çevreme farklı bir gözle bakmamı sağladı. Open Subtitles لقد جَعلَني أَنْظرُ إلى الأشياءِ بشكل مختلف
    Karısı çocuğa bakmamı rica etti. Open Subtitles زوجته طلبت مساعدتي في البحث عن الصبى
    Çocuk bakmamı mahkemede küçümsemek vicdansızca ve son derece çizgiyi aşan bir şey. Open Subtitles التقليل من مشكلة رعايتي للاطفال في المحكمة أم غير مقبول وخارج عن الحدود تماماً.
    Babanız size kendi çocuğummuş gibi bakmamı istedi ve ben de bakacağım. Open Subtitles لقد طلب منى أبيكم أن أرعاكم كما كُنتم أبنائى ، و سأفعل هذا
    Avukatın yüzüne bakmamı istedi. Open Subtitles أرادت محاميتك مني أن انظر إليك وجهاً لوجه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus