Yeniden evlendim, yeni bir hayatım var ve böyle kalmasını istiyorum.. yeni. | Open Subtitles | تزوّجت ثانية، لدي حياة جديدة، وأريد لحالي أن يبقى . . جديداً. |
Herhangi bir hayatım olmadığına göre kaybedecek bir şeyimin de olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | منذ ليست لدي حياة ، الرقم الأول ليس لدي أي شيء ليخسره. |
Bir gün zamanım olduğunda benimde gerçekten sosyal bir hayatım olacak. | Open Subtitles | يوماً ما، عندما يتوافر الوقت أودّ أن تكون لي حياة اجتماعية |
Çok normal bir hayatım var. İşim var. Evim var. | Open Subtitles | أنا أعيش حياة طبيعية عادية أنا أعمل , و أملك منزل |
İşimi bıraktım, bir ailem olsun, ...gerçek bir hayatım olsun diye. | Open Subtitles | استقلت من الوكالة لامتلك حياة ، والحصول على حياة فعلية فعلت |
Yeni bir hayatım, bir ailem var. Bana onu yine yaptıramazlar. | Open Subtitles | لديّ حياة جديدة وعائلة، لا يمكنهم إجباري على فعل ذلك مجدداً. |
Çok iyi anladım. Ama, senor, yalnızca bir hayatım var. | Open Subtitles | أفهمك بشكل مثالي لكن سيدي، لدي حياة واحدة فقط |
Sanki tuhaf şekilde çifte bir hayatım vardı, anlıyor musun? | Open Subtitles | أتــعـلمــين ، لقد كنت اعيش حياة غريبــة مزدوجــة |
çünkü harika bir hayatım var, ve eğer farklı birşey yapsaydım, | Open Subtitles | لأنه لدي حياة عظيمة وإن كنت قد قمت بأي شيء مختلف |
Birine para verdim, aratıyorum. Böylece bir hayatım var sanıyorlar. | Open Subtitles | أدفع لمحاسبة الصيدلية لتتصل بي بين الحين والآخر إلى المركز، ليعتقد رفاقي أن لدي حياة خاصة |
Sanki bir hayatım varmış gibi. Burada iki saattir oturup taşlarla oynamıyormuşum gibi. | Open Subtitles | اعتقد ان لدي حياة اعني انني لم اكن جالسا هنا |
Kusursuz bir hayatım vardı. Derken altı yıl komada kaldım. | Open Subtitles | كان لدي حياة مثالية حتى دخلت في غيبوبة لمدة ست سنوات |
Buraya gelmeden önce bir hayatım vardı ve... her şey tamamlandıktan sonra da bir hayatım olacak. | Open Subtitles | كانت لي حياة قبل قدومي إلى هنا وسأعيش حياتي بعد انتهاء هذا كله |
Ben, sadece bir tuvalet temizleyici değildim, başka bir hayatım vardı. | Open Subtitles | أنا منظف ورق الحمام بالنسبة لك ولكن لي حياة أخرى. |
Aslında genç bir kız için çok normal bir hayatım var. | Open Subtitles | لكن جدياً أنا في الحقيقه أعيش حياة طبيعية كبنت مراهقة |
Sadece, normal bir hayatım olsun, eğitimime devam edeyim istiyorum. | Open Subtitles | أود الحصول على حياة طبيعية، أود أن أدرس. |
Burada iyi bir hayatım var. Deniz havası ciğerlerimi temizliyor, güneş beyaz cildimi koyulaştırıyor ve en önemlisi, mutlu olmak için paranın önemli olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لديّ حياة رائعة هنا ، هواء البحر نظف رئاتي والشمس أعطت لجلدي لون صحيّ |
bir hayatım kaldı Joanna ve onu burada geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لديّ حياة واحدة جوانا ولا أريد أن أقضيها هنا . |
Biraz uzun sürebilir. Çok heyecanlı bir hayatım var. | Open Subtitles | هذا سوف يستغرق بعض من الوقت انا اعيش حياة مثيرة |
Bir randevum var. Yaygın kanaatin aksine benim de bir hayatım var. | Open Subtitles | لديّ مواعدة، بعكس الرأي العام حيالي، فإنّي أنعم بحياة |
Harika bir cerrah olmayı ve bir hayatım olmasını becerebilir miyim? | Open Subtitles | هل من الممكن أن أكون جرّاحة عظيمة و أحظى بحياة خاصة؟ |
Şey, sanırım bir sürü insan benim çarpık bir hayatım olduğunu söyler. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أن كثيرُ من الناس سيقولون أنني عشت حياة طائشة |
Mükemmel bir hayatım vardı. 6 yıl komada kaldım. | Open Subtitles | كانت حياتي مثالية حتّى دخلت في غيبوبة لمدة ست سنوات |
Hayatımdaki en iyi şey ve çok dolu bir hayatım var. | Open Subtitles | إنه أفضل شيء في حياتي ولديَّ حياة كاملة جداً |
O odada öleceğimi düşündüğüm zaman asla bir hayatım bile olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما إعتقدت أنني سأموت في تلك الغرفة، أدركت أنني لم أملك حياة أبداً. |
Bundan sonra bir hayatım olacaksa nedeni, o santim için savaşmaya ve ölmeye hazır olmamdır. | Open Subtitles | وأنا أعلم إن كنت سأحيا أي حياة.. لأني مازلت مستميتاً ومقاتلاً.. من أجل هذا الإنش |